Kız arkadaşını öldüren ve cezaevinde kendi yaşamına da son veren Cem Garipoğlu’nun mezarı bugün açıldı. DNA eşleşmesi yapılacak ve şüpheler artık son bulacak.
İstanbul’da bir çöp konteynırında cansız bedeni bulunan Münevver Karabulut ülke gündeminde tepkiye neden olmuştu. Kısa sürede cinayet aydınlaşmış ve erkek arkadaşı ve erkek arkadaşının babası tutuklanmıştı. Cem Garipoğlu tutuklu bulunduğu hapishanede kendi yaşamına da son vermişti. Ancak mezardaki kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı konusunda çok büyük soru işaretleri bulunuyordu.
Cem Garipoğlu’nun mezarı bugün (3 Ekim 2024) açılacak ve aile bireyleriyle DNA eşleşmesi yapılacak.
İstanbul’da öldürüldükten sonra cansız bedeni parçalanmış halde bir çöp konteynırında bulunan Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu 10 Ekim 2014 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinde kendi yaşamına da son vermişti.
O günden bu yana mezarda bulunan kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönünde şüpheler bulunuyordu. Mahkeme Cem Garipoğlu’nun mezarının açılarak DNA testi için örnek alınmasını onayladı.
Savcılık, Garipoğlu’nun mezarının bulunduğu Üsküdar’da bulunan Karacaahmet mezarlığında fethi kabir işlemi gerçekleştirilmesine karar verdi.
Polisler Cem Garipoğlu’nun mezarında nöbet tutarak güvenliği sağlıyor. Fethi Kabir işleminde delillerin kaybolmaması için mezar açma işlemi boyunca adli heyetin güvenliğinin sağlanması için polisler görevlendirildi.
Garipoğlu’nun yakınlarından biri de mezarda hazır bulunacak. Mezardan çıkarılacak olan ceset incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülecek. Fethi Kabir işlemi boyunca video ve fotoğraf çekimi yapılacak. Alınan DNA örneği ailesiyle karşılaştırılacak ve mezardaki kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı netlik kazanacak.
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir Cem Garipoğlu’nun mezarından kefen çıkmadığını ve dağınık şekilde kemikler bulunduğunu söyledi. Tutanaklara geçtiğini belirterek kafatası ve kemiklerin dağınık şekilde durduğunu dile getirdi. Avukat Epözdemir şöyle konuştu: Ceset bütünlüğü de yoktu. Kemiklerin sonradan bırakılma ihtimali kefenin olmadığı noktada daha kuvvetli görünüyor.
O beni ziyadesiyle rahatsız etti. 2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik yasal hakkımız da yok
Kimlik tespitiyle ilgili talimat yazılmıştı. Kimlik tespiti ise yapılamadı. Sadece avukatları hazır bulundu. Mutlaka kimlik tespiti için ölenin yakınlarının hazır bulunması gerekiyordu. Steril bir beze konularak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Özellikle dişler incelenecek. Biz geçmişte alınan örnekler üzerinden değil Garipoğlu ailesi erkeklerinden alınacak örneklerle yapılmasını talep ettik. Güncel DNA örnekleriyle incelenmesini özellikle istedik.”