Dünya “Türk Kahvesi” günü! Türk kahvesinin Osmanlı’ya dayanan tarihçesi
fatimatuzzehra maslak
Bugün bildiğimiz haliyle Türk kahvesinin kökeni, kahvenin ilk yetiştirildiği Arap Yarımadası’na dayanır. Kahvenin 9. yüzyılda Etiyopya’da keşfedildiğine inanılıyor, ancak demlenmeye ve tüketilmeye başlandığı yer Yemen’di. Türk kahvesi, yüzyıllara yayılan, Orta Doğu, Osmanlı İmparatorluğu ve ötesinin kültürel ve sosyal yaşamında derin köklere sahip zengin bir tarihe sahiptir.
TÜRK KAHVESİNİN TARİHÇESİ!
Türk kahvesinin tarihindeki en önemli an, kahve çekirdeklerinin 1555 civarında Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’a getirilmesiyle gerçekleşti. Kanuni Sultan Süleyman’ın Yemen’e seyahat eden elçisinin ilk çekirdekleri geri getirdiği söylenir.
Kahve o kadar popüler hale geldi ki, Kanuni Sultan Süleyman 1555 yılında İstanbul’da ilk kahvehaneyi kurdu ve bu, imparatorluğun her yanına yayılacak bir kahvehane kültürünün başlangıcı oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nda kahve lüks ve sembolik bir statü olarak görülüyordu.
Zamanla Türk kahvesi, imparatorluğun geniş ticaret yolları ve askeri fetihleri aracılığıyla Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun çeşitli bölgelerine yayıldı. 18. yüzyıla gelindiğinde, Viyana, Paris ve Londra dahil olmak üzere Avrupa’nın birçok yerinde kahvehaneler bulunuyordu.
İlgili Haberler
TÜRK KAHVESİ NASIL PİŞİRİLİR?
Türkiye’de kullanılan ve “cezve” veya “ibrik” olarak bilinen kahve demleme yöntemi, geleneksel Türk kahvesi hazırlamanın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yöntem, genellikle bakırdan yapılmış küçük bir tencerede su ve şekerle (isteğe bağlı) kısık ateşte pişirilen ince çekilmiş kahve çekirdeklerini içerir. Kahve, telvesi fincanın dibinde kalacak şekilde filtre edilmeden servis edilir.
Türk kahvesi derin kültürel ve sosyal öneme sahiptir ve misafirperverliğin ve geleneğin bir sembolü haline gelmiştir. Türk kahvesinin hazırlanması ve içilmesi, misafirperverliği ve nezaketi vurgulayan bir ritüeldir. Konuklara kahve ikram etmek bir saygı göstergesidir. Kahveyi demleme ve konuklara servis etme süreci törensel bir etkinlik olabilir.
2013 yılında Türk kahvesi, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak tanındı ve bu, Türk kültürel yaşamındaki öneminin bir kanıtıdır. Türk kahvesinin hazırlanması ve tüketilmesi, ülkenin sosyal dokusuyla derinden bağlantılı olan Türkiye’nin kültürel mirasının değerli bir parçasıdır.
Günümüzde Türk kahvesi, hazırlanması ve tüketimi yıllar içinde biraz değişmiş olsa da, Türk kültürünün ve günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olmaya devam ediyor.
Türkiye, insanların içeceğin zengin tarihini ve kültürel önemini kutlamak için bir araya geldiği yıllık Türk Kahvesi Festivallerine ev sahipliği yapıyor. Yarışmalar, demleme atölyeleri ve kültürel sergiler bu kutlamaların bir parçasıdır.
DÜNYA TÜRK KAHVESİ GÜNÜ
16. yüzyılda Türkler tarafından geliştirildi. Dünya çapında 140’tan fazla ülkede tüketiliyor yaklaşık 40 çeşidi mevcuttur. 2013 yılında UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil edildi. Çekirdeklerde 50 aroma ve tat bileşiği bulunur; orta kavrulmuş çekirdeklerde 59, koyu kavrulmuş çekirdeklerde ise 65 dünyada bir ilk olduğu söylenen bir demleme yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır.
