Hande Soral ilk kez itiraf etti: Çok ağlıyorum hemen kalkıp çay koyuyorum!
Ebrar oral
Bugün sinemada vizyonlarda yerini alan “Akıldan Kalbe” filminin başrol oyuncusu Hande Soral, ‘Yasemİnce İtiraflar’ programına konuk oldu. Sunuculuğunu Yasemin Döngel’in yaptığı programda oynadığı filmdeki karakterini canlandırabilmek için duygu ağırlıklı çalıştığına değinerek, filmdeki rolü hakkında samimi açıklamalara imza attı.
Karakterlerin herhangi bir önemi olmadığını ifade eden başrol oyuncusu Hande Soral, “İlk defa bir karaktere çalışırken duygular üstünden çalıştık. Çünkü öyle yazılmış bir metin. Her duyguyu, her anı çok yoğun yaşadığımız bir film oldu” dedi.
‘KİM OLDUĞUNUN BİR ÖNEMİ YOK’ DİYEN OYUNCU HANDE SORAL’DAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR
Sunucu Yasemin Döngel’in, Soral’ın filmde üstlendiği ‘Defne’ karakterini anlatmasını istemesi üzerine ünlü oyuncu, “Açıkçası anlatabileceğim bir karakter yok. Çünkü bu filmde bir karakter yok. Bu filmde can alan duygular var. Bir hikaye var ve karakterlerin hiçbirinin öneminin olmadığını düşündüğüm bir film.
Bana “Nasıl bir kız, ne iş yapıyor, hobileri nelerdir?” diye sorsanız sayamam. İlk defa bir karaktere çalışırken bunlar üstünden değil de duygular üstünden çalıştık. Çünkü öyle yazılmış bir metin, Özer Feyzioğlu’nun yazdığı ve yönettiği bir film. Çok yoğun her duyguyu, her anı yaşadığımız bir film oldu. Defne de Ayşe, Fatma gibi herhangi bir kadın ve kim olduğunun hiçbir önemi yok. Ne yaşadığının çok büyük önemi var.” açıklamasında bulundu.
İlgili Haberler
HANDE SORAL: “O SAHNE ÇEKİLDİKTEN SONRA O FİLM BİTMİŞTİR BENİM İÇİN…”
Döngel’in ‘Defne’ karakterini canlandıran Hande Soral’a yönelttiği “Kadroda da muhteşem isimler var, çekerken neler yaşadınız, en çok hangi sahneden etkilendiniz?” sorusuna karşılık babayla tanışma anının olduğunu söyleyen Soral,
“En etkilendiğim sahne fragmanda olan sahne aslında. O sahneyi şöyle özetleyebilirim; babayla tekrar tanışma anı diyebilirim. Benim için en etkileyici sahne oydu. Zaten filmi çekmeye başladığımız günden itibaren o sahneyi çekeceğimiz günü bekliyordum. Genelde oynadığım bütün işlerde önemli sahnelerden önce o süreç bitmez ve geçmez. Ve o sahne çekildikten sonra da o film, o dizi bitmiştir benim için. O sahne öyle bir sahneydi. 
Onun dışında çok disiplinli ve çok sakin bir setti. Ben ilk defa çalışıyorum, Özer Hoca’nın setleri öyle olurmuş zaten. O yüzden full konsantrasyon; sete girdiğiniz, karavana geçtiğiniz anda başlayan bir çalışma disiplini ve sahneye girdiğiniz andan bitene kadar sadece sahne üstünde konuşulan ve sadece daha nasıl iyi yapabiliriz üstüne kafa yorulan bir setti. Çok disiplinli ve inanılmaz öğretici ve keyifli geçti o yüzden benim için. Çünkü bu televizyon dizisi koşturmasında kaçırdığımız bir şey oluyor. Gün yetiştirmeye çalışıyorsun, bölüm yetiştirmeye çalışıyorsun. “Çekelim de nasıl çekelim?” oluyorsun bazen mecburen öyle oluyorsun. Bu böyle her sahnesi, her lafı, her kelimesi ilmik ilmik işlenmiş bir iş oldu yani.” diyerek cevapta bulundu.
HANDE SORAL İTİRAF ETTİ: “ÇOK AĞLIYORUM HEMEN KALKIP ÇAY KOYUYORUM”
Film çekimleri sırasında ara arada olsa kendi hayatınızı sorguladığınız oluyor mu sorusuna samimi bir itirafta bulunarak cevap veren Soral,
“Yok, yapmıyorum. Karakter üstünden de yapmıyorum, o hikaye üstünden de yapmıyorum, bir şey izlerken de yapmıyorum ben. İzleyip “Ay ne kadar güzel, ah içim çıktı ağlarken, çok üzüldüm ya da ne güzel güldüm” ama hiçbir zaman kendimi oraya koymuyorum. “Aynı ben ya da benim duygularım” diye izlemiyorum hiçbir şeyi. İzleyip çok ağlıyorum ve bitiyor yani hemen. Hemen kalkıp bir çay koyabiliyorum (gülüyor).” ifadesinde bulundu.
