Antalya’dan anne karnında hastaneye getirilen ve kalbinin sol tarafının gelişmediği tespit edilen prematüre bebek, doğumundan itibaren geçirdiği üç zorlu ameliyatın ardından sağlığına kavuştu. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı müdahalelerle hayata tutunan minik bebek, dünyada sayılı örneklerden biri olarak kabul ediliyor. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Şaşmazel, “Bu bebek, dünyada sayılı örneklerden biri. Doğru tanı ve planlı müdahalelerle minik kalbini yeniden hayata bağladık” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne anne karnında getirilen bebek, dünyaya zorlu bir kalp hastalığıyla merhaba dedi. Kalbinin sol tarafı gelişmeyen ve akciğerlerden kalbe dönen temiz kanın bir kesede toplandığı tespit edilen prematüre bebek, 32 haftalık ve yalnızca bin gram ağırlığında doğdu. Bu kadar düşük kilolu ve ciddi kalp problemiyle doğan bebeğin hayatta kalabilmesi için her adım çok kritikti. Medipol’ün deneyimli ekibi, titizlikle planladıkları ameliyatlarla bu minik kalbi hayata bağlamayı başardı.
Prof. Dr. Şaşmazel, bebek doğduğunda ilk hedefin büyümesini sağlamak olduğunu belirtti: “Bebeğin sadece bin gramlık bir ağırlığı vardı, bu da bizim için büyük bir risk oluşturuyordu. İlk adım olarak, anne karnındaki dolaşımı yeniden sağlayarak bebeğin büyümesini ve kilo almasını hedefledik. Akciğere giden damarlara yerleştirilen bantlarla, vücuttaki kan akışını dengeledik ve bebeğin sağlığını iyileştirdik.”
Bebeğin 45 günlükken durumu biraz daha karmaşıklaştı. Akciğerlerden dönen kanın birikmesiyle, kalbin sol tarafında bir kese oluştu. Bu kese, kalbin düzgün çalışmasını engellemeye başladı. Durumu fark eder etmez ikinci bir ameliyat için hazırlık yapıldı. Bebeğin ikinci ameliyatında, kese ile kalp arasında bağlantı kurarak bu sorunu çözüme kavuşturuldu. Bu işlem sırasında, akciğere giden bantlar korunarak, anne karnındaki dolaşım devam ettirildi.
Bebeğin gelişimi sabırla takip edildikten sonra, 90 günün sonunda 3,5 kilogramı aşarak hayati önemi olan üçüncü ameliyatına alındı. Kalbinin sol tarafı gelişmediği için bu aşamada sol kalbe yönelik bir operasyon yapıldı. Böylece, vücuda dengeli bir kan akışı sağlandı ve bebeğin hayatta kalma şansı arttı.
Prof. Dr. Ahmet Şaşmazel, bu başarıyı “Dünyada bu kadar ciddi sağlık sorunlarıyla dünyaya gelen ve yaşama tutunan sayılı bebeklerden biri” olarak nitelendirdi. Başarı, sadece doktorların değil, aynı zamanda yeni doğan yoğun bakım ekibinin, hemşirelerin, anestezi uzmanlarının ve tüm hastane ekibinin özverili çalışmasının sonucu olarak öne çıkıyor. Şaşmazel, bu tür bir başarıyı, doğru tanı ve planlı müdahalelerle elde ettiklerini vurguladı.
Prof. Dr. Şaşmazel, başarıyı şu şekilde özetledi: “Bu bebek, dünya üzerinde bu şekilde hayatta kalan sayılı örneklerden biridir. Kalp cerrahisi, yeni doğan yoğun bakım hemşireleri, anestezi doktorları ve yeni doğan uzmanları, büyük bir özveriyle çalıştı. Başarı, ekip işidir.” Bu süreç, hem tıbbi hem de insani açıdan büyük bir başarı öyküsüne dönüştü ve dünyada benzer durumda olan diğer prematüre bebekler için umut kaynağı oldu.