Türk müziğinin efsane isimlerinden Ferdi Tayfur, 2 Ocak’ta hayatını kaybetti. Sanatçının cenaze töreni, sanat ve siyaset dünyasından birçok ismin katılımıyla gerçekleşti. Vefatının ardından, yıllar önce bir televizyon programında söylediği “Beni unutmayın e mi?” sözleri gündem oldu.
Türk müziğinin efsane isimlerinden, ses sanatçısı, besteci, söz yazarı ve sinema oyuncusu Ferdi Tayfur, 2 Ocak’ta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde düzenlenen cenaze töreni, usta sanatçının hayranları ve sanat camiasının yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Törene, Ferdi Tayfur’un çocukları taziyeleri kabul ederken, Türk sanat ve siyaset dünyasından birçok önemli isim de hazır bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu gibi siyasilerin yanı sıra, sanatçılar Ahmet Selçuk İlkan, Ümit Besen, Yavuz Bingöl ve Mahsun Kırmızıgül de cenazeye katıldı.
Türk bayrağına sarılı tabutu, kılınan cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sevenleri, usta sanatçıyı gözyaşları içinde uğurladı
Ferdi Tayfur’un, yıllar önce bir televizyon programında yaptığı duygusal konuşma, vefatının ardından sosyal medyada yeniden gündeme geldi. Sanatçının, “Lütfen beni televizyonlarda görmediğinizde unutmayın e mi?” sözleri, hayranlarının kalbine bir kez daha dokundu.
Öte yandan Ferdi Tayfur’un cenaze töreninde, yakın dostu Orhan Gencebay’ın yaptığı konuşma duygusal anlara sahne oldu. Gencebay, Tayfur’un sanat hayatını ve dostluklarını anlattı.
Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde düzenlenen cenaze töreninde kürsüye çıkan Orhan Gencebay, konuşmasına Ferdi Tayfur’un tabutunu öperek başladı. Gencebay, “Sevgili kardeşim şu anda son yolculuğuna çıkıyor. Bu dünyada yapılması gereken görevleri en iyi şekilde yaptı. Halkımız ona hak ettiği sevgiyi ve ilgiyi gösterdi, çünkü çok güzel çalışmalar yaptı” dedi.
Gencebay, 70’li yıllarda Ferdi Tayfur ile aralarını açmak için yapılan manipülasyonları şu sözlerle dile getirdi: “Bizi 70’li yıllarda öyle bir hale getirdiler ki, ‘Ferdici, Orhancı’ diye ayrıştırmaya çalıştılar. Hatta bazı türküleri sağcı, solcu diye ayırmaya kalktılar. Ama biz hiçbir zaman bu oyunlara inanmadık ve her zaman birbirimizi sevdik.”