Kemaliye yöresine ait olan ve neredeyse unutulmaya yüz tutmuş Gazenne kumaşı, yeniden hayat buluyor. 1960 yılına kadar dokunan ve kökboyası ile boyanan, yüzde 100 pamuk olan bu kumaş, kendi özgün çizgileri ile tanınıyor. Şimdi, Kemaliye’nin kadınları bu geleneği yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için bu kumaşı yeniden dokumaya başlıyor.
Sevil Günay, kurs hocası olarak, Gazenne kumaşının kullanım alanlarının genişliğine dikkat çekiyor. Peştemal olarak kullanılan bu kumaş, el emeğiyle dokunduğu için masa örtüsü, elbise veya gömlek gibi farklı alanlarda da değerlendirilebiliyor. Özellikle yazın serin, kışın ise sıcak tutma özelliği ile dikkat çeken kumaş, Eğin’e özgü olan desenleriyle de farklı bir yerel kimlik taşıyor.
Günay, Gazenne kumaşının, yalnızca bir dokuma ürünü değil, aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş bir mesleğin canlanmasına katkı sağladığını belirtiyor. Kurslarda, kadınlar bu eski mesleği öğrenerek hem gelir elde ediyor hem de kültürel mirası yaşatıyor. “Gazenne” ismi ve dokuma modeli, geçmişte çok yaygın olmasına rağmen, günümüzde neredeyse kaybolmuş durumda. Ancak yerel elbiselerde, özellikle geleneksel tarzda yapılan elbiselerde yeniden popülerlik kazanıyor.
Bu süreç, yerel üretimin ve turizmin bir arada yürütüldüğü bir sosyo-ekonomik kalkınma modeline de örnek teşkil ediyor. Hem geleneksel işçilik hem de kumaşın turizme kazandırılması, Kemaliye’nin ekonomisine katkı sağlıyor.
Öğrenciler ise Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Kemaliye Hacı Ali Akın Yüksekokulu ve KYK yurtlarında kalan gençler, Gazenne kumaşının dokunduğu atölyeyi ziyaret ederek, bu unutulmaya yüz tutmuş geleneğin nasıl yaşatıldığını yerinde gözlemleyerek öğrenmiş oldular.
Kemaliye’deki bu yeniden canlandırma çabaları, hem kadınların istihdamına katkı sağlıyor hem de yerel kültürün ve el sanatlarının geleceğe taşınmasına olanak tanıyor.