Elçin Sangu Ayşe Barım olayında açtı ağzını yumdu gözünü! Tek tek tüm tekelleşmeyi açıkladı

Magazin gündemi günlerdir ünlü menajer Ayşe Barım hakkındaki iddialarla hareketleniyor. Barım’ın, kendisine itaat etmeyenleri sektörden uzaklaştırdığı ve kendi oyuncularının önünü açtığı iddiaları sonrası birçok tanınmış isimden açıklama geldi. Tartışmalara ünlü oyuncu Elçin Sangu da katıldı.

ELÇİN SANGU AYŞE BARIM OLAYINDA AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

Menajer Ayşe Barım’ın sektörü tekelleştirdiği iddiaları gündemini korurken, birbirinden ünlü isimlerden art arda paylaşımlar geliyor. Bunlardan biri de Elçin Sangu oldu. Ünlü isim, konu hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Oyuncu sözleşmelerindeki hak ihlallerine ve sektördeki sorunlara değinirken; “Konunun özünü bozmak istemiyorum” ifadeleriyle şu açıklamayı yaptı:

“Ne bu işi sulandıran magazinciler (işini doğru yapanları tenzih ederek), ne derinlemesine inceleme yapmadan yorum yapan gazeteciler (ciddi haberci diye düşündüklerimiz), ne de durumu uygun olmayan açıklamalar yapan birçoğunu çok sevdiğim sevgili meslektaşlarım gibi konunun özünü bozmak istemiyorum. Bu yüzden biraz sonra paylaşacağım tweet serisini hazırladım.”

‘KÖLELİK SÖZLEŞMESİ’

“Oyuncu olma hayaliyle yola çıkan birçok birey, sistemin dayattığı zorlu koşullar altında “kölelik sözleşmesi” olarak tanımlanabilecek anlaşmalarla kariyerlerine başlıyor. Bu sözleşmeler, sanatçının tüm haklarını ajanslara veya yapımcılara devretmesine yol açarken, tasarım bağımsızlıklarını ve mali haklarını kısıtlıyor. Bu durum, sektördeki kurumsallık eksikliğinin ve sistemdeki bozukluğun en belirgin örneklerinden biridir.”

‘HUKUKİ AÇIDAN CİDDİ BOŞLUKLAR VAR’

“Oyuncuların sektörde karşılaştığı hak ihlalleri nedeniyle açılan davalar, sektörün ne denli belirsiz bir zemin üzerinde faaliyet gösterdiğini gözler önüne seriyor. Özellikle menajerlik sözleşmelerinde hukuki anlamda ciddi boşluklar bulunuyor. Oyuncular, sıklıkla uzun vadeli, ağır yaptırımlar içeren ve sektörel güç dengesizliklerini pekiştiren şartlarla karşılaşıyor. Davalar, bu haksızlıkları bir ölçüde görünür kılarken, sektörün temelindeki yapısal sorunları çözmek adına yeterli olmuyor.”

‘BİREYSEL İLİŞKİLER AĞIR BASIYOR’

“Menajerlik sistemindeki sanatçıların kişisel markaları, büyük ölçüde tanıtım faaliyetleri üzerinden şekilleniyor. Ancak bu süreçte gerçek yetenekler ve başarılar yerine yanıltıcı anlatımlar ön plana çıkıyor. Oyuncuların gazetecilerle yaptığı garip ve sadece dikkat çekmeye yönelik paylaşımlar, sektörde şeffaflık ve dürüstlük eksikliğini daha da artırıyor. Tanıtım çalışmaları bir yandan sanatçıların kariyerlerine katkı sağlaması beklenirken, diğer yandan sektörün güvenilirliğini zedeleyen bir araç haline gelmesi, kurumsallaşamama sorununu derinleştiriyor.

Türkiye’de menajerlik yapısı, kurumsal bir düzene değil, bireysel ilişkilerin belirleyici olduğu bir pazar anlayışına dayanıyor. Menajerlerin, oyuncuların kariyerlerini profesyonelce yönlendirmek yerine, sektörde aracılık yaparak kısa vadeli kazançlara odaklandığı bir düzen hâkim. Bu durum, kaliteli projelerin yeterli oyunculara teslim edilmesine ve sektördeki genel seviyenin düşmesine yol açıyor.”

‘AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİLERİ…’

“Sektördeki bozukluklar, yetenekli bireylerin sisteme katılımını da zorlaştırıyor. Tanıdık-ilişki ilişkileri, yeni oyuncuların sektörde kendilerini göstermelerini engellerken, başarılı projeler hak eden oyuncular yerine “bağlantıları kuvvetli” kişilere teslim ediliyor. Bu durum, yetenekli oyuncuların kariyerlerinde gelişim kaydedememelerine ve sektördeki haksızlık algısının derinleşmesine sebep oluyor.

YAPILMASI GEREKENLERİ TEK TEK PAYLAŞTI

Tanınmış oyuncu, “Türkiye’de oyunculuk endüstrisi, küresel standartlara ulaşmak istiyorsa, kurumsallaşmayı ve adaleti odağa alan bir dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Bu değişim, yalnızca sanatçıların değil, sektörün tüm unsurlarının daha sağlıklı bir zeminde faaliyet göstermesini sağlayacaktır” diyerek, sektördeki problemlerinin çözülmesi ve kurumsal bir yapıya kavuşturulması için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

• Menajerlik sisteminin uzmanlaşması ve hukuki temele oturtulması,
• Tanıtım faaliyetlerinin daha şeffaf ve yetenek odaklı bir biçimde gerçekleştirilmesi,
• Proje tercihlerinde kalite ve becerilerin öncelikli hale getirilmesi,
• Oyuncuların haklarının korunması için bağımsız bir denetim sistemi kurulması gerekmektedir.