Uyku sırasında vücut, hücre onarımı ve yeniden yapılanma süreçlerini başlatıyor. Düzensiz uykuda bu süreç aksıyor ve ciltte erken kırışıklık gibi sorunlar oluşuyor. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu uykunun cilt sağlığı üzerindeki etkilerini Mavi Kadın’a anlattı.
ELİF DEMİRTAŞ BİLİR | MAVİ KADIN
“Erken yat erken kalk” öğüdü ile büyüdük çoğumuz, özellikle öğrencilik dönemlerinde sıkça duymuşsunuzdur bu cümleyi. Erken yatıp erken kalkmak, düzenli bir günlük rutine sahip olmak başarıya giden yolda önemlidir. Uzmanlar erken yatıp erken kalkmanın fiziksel faydalarının yanı sıra cilt bakımı üzerinde de etkili olduğunu söylüyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar uyku süresi kadar uykunun zamanlamasının da ne derece önemli olduğunu ortaya koyuyor. Uyku zamanlaması da uyku kalitesini etkileyen en önemli faktörler arasında bulunuyor.
Örneğin, sabah saatlerinde güneş ışığına maruz kalmak, melatonin üretimini azaltarak uyanıklık ve enerji seviyelerini artırıyor. Bu da gün içinde daha zinde olmayı ve gece daha rahat bir şekilde uyumayı destekliyor.
Mavi Kadın’a uyku kalitesinin hem zihinsel hem fiziksel sağlık üzerinde büyük bir etkisi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Uyku, stresin azalması ve bilgi hatırlama süreçleri açısından son derece önemlidir. Yeterli uyku alınmazsa, büyüme hormonu yeterince salgılanamaz, bu da dokuların yenilenmesinde sorunlara, kanser riskine, erken kırışıklıklar gibi çeşitli problemlere yol açabilir” dedi.
Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, insan hayatının üçte birini oluşturan uykunun düzenli olmasının faydalarını şöyle anlattı:
“Kişiden kişiye değişebilir ancak herkesin ortalama 7 ila 9 saat arasında bir uykuya ihtiyacı var. Uykunun ritmi, her kişinin kendi iç biyolojik saatinde gelir. Uykunun önemli evrelerinden biri çok derin uyku olarak adlandırılan REM evresidir; bu evrede beynin ve bilgisel fonksiyonların düzenlendiği, ön bellekteki bilgilerin uzun belleğe aktarıldığı bir süreç yaşanır. Uykusuzluk sorunu yaşayan bireylerde Alzheimer gibi nörolojik sorunların daha sık görüldüğünü gözlemliyoruz. Uyku, stresin unutulması ve bilginin hatırlanması açısından kritik bir öneme sahiptir.”
“İkinci olarak, non-REM evreleri veya yüzeysel uyku evreleri denilen evreler bulunmaktadır. Bu evrelerde hormonal salgılamalar gerçekleşir ve beyin dışındaki vücudun genel organizasyonu sağlanır. Eğer bu hormonal salgılamalar yeterince gerçekleşmezse, akşam saatlerinde açlık hissi ortaya çıkar. Bu durum, gece saat 24.00’e kadar uyanık kalırsanız, saat 02.00’de bir şeyler yeme ihtiyacı duyarsınız. Yüzeysel uyku evresinde uyumazsanız, aşırı kilo alma veya kilo verme süreçlerinde zorluklar yaşayabilirsiniz.”
Kaliteli uykunun cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaptığını söyleyen Akkoyunlu uykunun cilt sağlığına 5 faydasını ise şöyle sıraladı:
Yetersiz uyku ise genellikle gözaltı morlukları ve şişliklere neden olabilir. Bu durum, vücudun uyku sırasında düzgün bir şekilde yeniden yapılanmaması ve dinlenmemesiyle ilişkilidir.
Prof. Dr. Akkoyunlu, non-REM uykusunu alamayan kişilerde özellikle büyüme hormonu salgılanmasında ciddi problemler yaşandığını belirterek, şunları söyledi:
“Growth yani büyüme hormonu, çocuklarda büyümeyi desteklerken aynı zamanda yetişkinlerde dokunun yenilenmesini, yaşlanmanın geciktirilmesini ve cildin düzenlenmesini sağlar. Eğer yeterince uyumazsak, growth hormonu yeterince salgılanamayacağından dolayı dokunun yenilenmesinde bozulmalar, kanser riski, erken kırışıklıklar gibi birçok sorun ortaya çıkabilir. Bu hormonların düzenli salgılanmaması, diyabet, tansiyon gibi birçok bozukluğa da neden olur.”
“Uyku hastalıklarından korunmak için yatış saati olarak en geç 22.00-23.00 arasında yatakta olunmalı. Genel olarak, günlük 8 ila 8.5 saatlik bir uyku süresi öneriyoruz. Uyku hijyeni büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, uyku sırasında odada herhangi bir ışık olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca, uykudan en az 2 saat önce LED ekranların kapatılması ve göze gelmemesi de önemlidir.”
“Birçok uyku hastalığı bulunurken, uyku apne sendromu belki de yeterince ciddiye alınmayan bir durum. Ancak horlama gibi bu hastalıkların belirtisi olabilen durumların hızla çözüme kavuşturulması önemlidir. “