Çin’in Yao köyü kadınları 2 metreden uzun saçlarıyla masallardan çıkmış gibi… Geleneksel saç bakım yöntemleri ve doğal ürünler kullanarak uzun, sağlıklı ve parlak saçlara sahip dünyaca ünlü Yao kadınlarının yüz yıllardır kullandığı formül aslında mutfağımızdan geçiyor.
Çinli kadınlar, kusursuz ciltleri ve kıskanılası güzellikte, yerlere kadar uzanan parlak saçlarıyla dikkat çekiyor. Saçlarının güçlü ve sağlıklı olmasının sırrı, eski Çin köylerinden geliyor. “Uzun Saç Köyü” olarak da bilinen bir köyde yaşayan Yao kadınları, uzun ve parlak saçlarıyla ünlü. Bu bölgede yaşayan kadınların çoğu 2 metreden uzun saçlara sahip ve insanlar dünyanın dört bir yanından bu köyü ziyaret ediyor.
Yao kadınları saçlarını korumak için genellikle farklı şekillerde örerek kullanıyor. Bu sayede saç kırılmasını ve saçlardaki yıpranmayı en aza indiriyorlar, böylece uzun saçları sağlıklı ve parlak kalıyor. Saçlarını hergün tarayarak özenle koruyan bu kadınlar halat gibi güçlü ve yerlere kadar uzanan saçlarını fermente pirinç suyuna borçlu. Pirinç suyunun saçı güçlendirdiğine, parlaklık ve yumuşaklık kazandırdığına inanırlar.
Yüzyıllardan beri, Yao kadınları ve Çin prensesleri, saçlarını yıkamak için pirinç suyunu kullandılar.
Yao kadınlarının sırrı fermente pirinç suyu tarifi:
Malzemeler:
Yapılışı:
Saça faydaları:
Pirinç: Pirinç suyu, saçı güçlendiren ve parlaklık veren amino asitler, vitaminler ve mineraller içerir.
Keten tohumu: Keten tohumu yağı saç derisini besler ve saçın nem dengesini korur.
Biberiye: Saç derisini uyarır ve saçın uzamasını sağlar.
Hint Yağı (Hindistan Cevizi Yağı): Saçları besler, parlaklık kazandırır ve saçın nemini korur
Not:
Yao kadınları için saç, sadece bir aksesuar veya estetik değerden çok daha fazlasını temsil eder. Uzun ve parlak saçları, uzun ömürlülüğü, refahı, zenginliği ve iyi talihi simgeleyen en değerli mülkleridir. İyi bakımlı ve uzun saçların, kadının sağlığını ve gençliğini yansıttığı düşünülür.
Saçları oldukça uzundur çünkü saçlarını kesmek, kültürlerinden kopmak anlamına gelir.
Yao kadınlarının saç bakımının en benzersiz yönlerinden biri, tek seferlik saç kesme geleneğidir. Genellikle 18 yaşında, Kızıl Yao kadınları yaşamlarında önemli bir geçiş yaşarlar, tek bir saç kesimi ile simgelenir. Bu önemli olay, bir tutam saç kesilerek başlar ve ardından kalan saçlarla örülerek devam eder.
Saç onlar için uzun ömürlülüğün bir sembolüdür. Saçları ne kadar uzun olursa, o kadar uzun yaşayacaklarına inanırlar. Ayrıca, saçlarının onları kötü ruhlardan ve hastalıklardan koruduğuna da inanırlar.
Saçlarını ahşap tarakla tararlar. Bu eşsiz yarım ay şeklindeki taraklar, sadece bakım araçları değil, aynı zamanda saç sağlığının da koruyucusudur. Ahşap taraklar saç kırılmasını ve hasarını önler, bu da saçlarının güçlü ve düğümsüz kalmasını sağlar.
Yao kadınları arasında saç stili, sosyal statüyü ve evlilik durumunu da gösterir. Eğer saç başın etrafında sarılırsa, bu kadının evli olduğu ancak çocuğu olmadığı anlamına gelir. Saç, saklanmış kesilmiş saçtan yapılmış bir topuzla birlikte sarılırsa, bu kadının evli ve çocuklu olduğunu gösterir.
Yao kadınları, saçlarını kutsal bir simge olarak görürler ve bu nedenle saçlarını kocaları ve çocukları dışında kimsenin dokunmasına izin vermezler. Saçları, kadının kişisel mahremiyetinin bir parçası olarak kabul edilir ve sadece aile üyeleriyle paylaşılır. Bu, saçın sadece fiziksel bir özellik olmanın ötesinde, kadının özgünlüğünü ve kimliğini temsil ettiği kültürel bir inançtır.
Yao kadınlarının saçlarına yükledikleri kutsallık ve mahremiyet duygusu geçmişte çok daha katı kurallarla korunuyordu. Kocaları ve çocukları dışında kimsenin saçlarına dokunmamasına izin vermelerinin yanı sıra, başkalarının saçlarını görmesini yasaklayan yasalar da vardı. Bu yasaların 1980’lerin sonunda kaldırılması, Yao kültüründe önemli bir değişimdir.
Ancak, Yao kadınlarının saçlarına yükledikleri kutsallık ve mahremiyet duygusu hala devam etmektedir. Saçları onlar için hala önemli bir kimlik ve gelenek sembolüdür.