Antioksidan zengini, hem gençleştiriyor hem ödem atıyor

Ödem atmak ve gençleşmek için başvurulan yöntemler arasında, doğal besinlerin öne çıkıyor. Bu doğal besinlerden yapılan içecekler ise favorilerimiz arasında yer alıyor. Bu tarif ile hem ödem atmak hem de gençleşmek mümkün.

İçecekleri günlük hayatınıza ekleyerek ödemden kurtulabilir ve daha genç bir görünüme sahip olabilirsiniz. Özellikle doğal besinlerden hazırlanan içecekler, sağlık ve güzellik için popüler tercihlerin başında geliyor.

Diyetisyen Nuray Çağaldoğan bu tarifi ile, vücudunuzu arındırarak ödem atmanın yanı sıra cildinizi canlandırabilir ve gençleşme sürecine destek olabilirsiniz. 

GENÇLEŞTİREN, ÖDEM ATAN İÇECEK TARİFİ

Doğal besinlerin zengin vitamin ve antioksidan içeriği, içecekler aracılığıyla kolayca alınabilir ve vücudunuzu temizleyerek enerji verir. Özellikle meyve ve sebzelerden hazırlanan içecekler, hem sağlık hem de güzellik için etkilidir.

Malzemeler:

• 1 küçük pancar

Pancar, çerdiği yüksek potasyum ve diüretik özellikler sayesinde vücuttaki fazla sıvıyı atarak ödemi azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, pancarın kan basıncını dengeleyici etkileri de ödemin azalmasını sağlar.

İçerdiği antioksidanlar, vitaminler ve mineraller cilt sağlığını korur ve genç görünümü destekler. Antioksidanlar, cildin yaşlanmasını önler ve cildin daha sağlıklı, parlak ve genç görünmesine etki eder.

• Yarım yeşil elma

Elma içerdiği yüksek lif ve su içeriği ile sindirimi düzenler ve vücuttaki fazla sıvının atılımına yardımcı olur. Bunun sonucunda cilt daha temiz ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. Ayrıca, yeşil elma potasyum bakımından zengindir, bu da vücuttaki sıvı dengesini sağlar.

• Yarım salatalık

Salatalık su içeriği yüksek olması ve doğal olarak diüretik etkiye sahip olması nedeniyle ödem atma sürecinde etkilidir ve cildi nemlendirirek kuruluğu azaltır. İçerdiği potasyum minerali, vücutta sıvı dengesini korumaya yardımcı olur. Anti-inflamatuar özellikleri ile cildi sakinleştirir. Cildin yaşlanma belirtilerini azaltır ve genç bir görünüm sağlar.

• 1 sade maden suyu

İçeriğindeki mineral ve elektrolitler nedeniyle vücuttaki fazla sıvının atılmasını sağlar. Maden suyunun diüretik etkisi, idrar söktürücü özelliğe sahiptir. Mineraller açısından zengin olduğu için cildi temizler, cilt üzerindeki fazla yağı ve kirleri arındırır. 

Hazırlanışı:

Tüm malzemeleri, rondo veya blender geçirin. Karışımı iyice karıştırın. İçeceğin içindeki lifler ve diğer besin maddelerinin kaybını önlemek için, süzme işlemi yapılmadan tüketilmesi önerilir. Ayrıca, hamile veya emziren anneler de bu içeceği güvenle tüketebilir.

ÖDEM NEDİR, VÜCUT NEDEN ÖDEM TUTAR?

Ödem, vücudun belirli bölgelerinde fazla sıvı birikimi sonucu oluşan bir durumdur. Bu durumun birçok farklı nedeni olabilir, ancak ciddi hastalıklar dışında uzun süre ayakta durma, dengesiz beslenme alışkanlıkları ve aşırı kafein tüketimi gibi faktörler ödemin oluşumuna neden olur. Ayrıca, sıcak havalarda vücut sıvı tutma eğiliminde olabilir, bu da ödem oluşumunda etkilidir. Yeterli protein veya B1 vitamini alınmadığında da ödem gelişebilir.

Ödem, genellikle şişlik ve ağrı ile kendini gösterir. Ödemli bölgeye hafifçe bastırıldığında, cilt içeri çöker ve geçici bir çukur oluşur. Özellikle bacak ve ayak bölgelerinde sıkça görülen bir sorundur. 

ÖDEM ATTIRAN BESİNLER

Öncelikle, vücutta su tutulmasına neden olan tuz tüketimi azaltılmalıdır. Cips, çerez gibi paketli ürünler vücudun ödem tutmasına neden olur.

Besin öğelerinden B5 ve B6 vitaminlerinin bulunduğu kırmızı et, taze meyve ve süt sıvı atımını artırır. Su ise ödem atmak için olmazsa olmaz bir bileşendir. Çay, kahve gibi içecekler vücudun su tutmasına neden olur. Protein ve lif açısından zengin bir diyet ödem belirtilerini azaltır.

Maydanoz ve mısır püskülü gibi besinlerin diüretik (idrar söktürücü) etkileri, yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bunların yanı sıra, enginar, kuşkonmaz, pancar, lahana, kereviz, şeftali ve havuç gibi besinler de diüretik etkiye sahiptir.

Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihten önceki bilimsel araştırmalara ya da uzman görüşlerine dayanmaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktora başvurulmalıdır.