Uçak keyfiniz kâbusa dönüşmesin! Yeni bir seyahat planı yapmadan önce bu haberi mutlaka okuyun

Uçak yolculuğu, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi ancak kalp hastalığı olan kişiler için bazı tehlikeler barındırıyor. Yüksek irtifada oksijen basıncının azalması, uzun süre hareketsiz kalmanın getirdiği riskler ve stres faktörleri gibi unsurlar, kalp hastaları için önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Uçak yolculuğu, günümüzde pek çok kişinin tercih ettiği bir seyahat yöntemi fakat kalp hastalığı olanlar için, bu keyifli yolculuk bazı riskler barındırabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Yalçın, kalp hastaları için uçak seyahatinin tehlikelerine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.

Doç. Dr. Yalçın, “Stabil kalp hastalığı olan kişiler genellikle uçak yolculuğunda sorun yaşamazlar,” dedi. Yeni kalp krizi geçirmiş, yeni bypass veya kalp kapak ameliyatı olmuş kişiler, stabil olmayan kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ve ciddi göğüs ağrısı çekenler, kontrolsüz yüksek tansiyonu olanlar için uçak seyahati riskli olabilir.

Uçaklar yüksek irtifada seyrettiğinden, havadaki oksijen basıncı azalır ve vücudun oksijen alımı zorlaşır. Ancak, uçaklarda kabin içi basınç ayarları sayesinde, yolcular genellikle yerden yaklaşık bin 500-2 bin metre yükseklikteki oksijen basıncına maruz kalır. Sağlıklı bireyler ve çoğu kalp hastası için bu durum problem yaratmasa da, stabil olmayan kalp hastalarında sorunlara yol açabilir.

Uçuş sırasında yaşanabilecek stres faktörleri, bavul taşımak, havalimanında uzun bekleyişler gibi durumlar da kalp hastalarında tansiyon yükselmesine ve göğüs ağrısına neden olabilir. Bu sebeplerle, uçuş öncesi şikayetleri devam eden kişilerin havalimanı doktoruna başvurması önemlidir.

DOKTORUNUZDAN ONAY ALMADAN UÇAĞA BİNMEYİN!

Uzun süre hareketsiz kalmak, sıvı kaybı ve alkol tüketimi bacak damarlarında pıhtılaşma riskini artırabilir ve bu pıhtının akciğere gitmesiyle ciddi sağlık sorunları yaşanabilir. Bu risklerden korunmak için, yolculuk sırasında koridorda kısa yürüyüşler yapmak, ara sıra baldır kaslarını kasmak, alkol alımından kaçınmak ve bol sıvı tüketmek önerilir. Ayrıca, 50 yaş üstü, obezite, ciddi varisler, sigara kullanımı, geçmişte pıhtılaşma yaşanmış hastalar, kanser hastaları ve hamileler, doktorlarına danışarak gerekirse kan sulandırıcı ilaç kullanabilirler.

Kalp pili taşıyan hastalar için uçak seyahatinin genellikle soruna neden olmadığını belirten Doç. Dr. Yalçın, havalimanında x-ray cihazlarından geçmemeleri gerektiğini, gerekli pil kartlarını ve evraklarını yanlarında bulundurmaları gerektiğini vurguladı. Kalp pili olan hastalar, doktorlarının kontrolü sonrasında seyahat edebilirler.

Son olarak, yeni kalp krizi geçirmiş hastaların en az 2 hafta, kalp anjiyosu yapılmış ancak stent takılmamış hastaların 1 gün, stent takılmış hastaların 1 hafta, kalp pili takılanların 1 hafta, bypass veya kalp kapak ameliyatı geçirmiş hastaların ise 3 hafta sonra uçak yolculuğu yapmaları uygun görülebilir. Her durumda, doktor tavsiyesi alınarak seyahat planlanmalıdır.