Evlat sahibi olmak Allahü teala’nın insana büyük lütfu ihsanıdır. Kız bebeğine hamileyseniz veya kız bebek sahibi olup ona isim arayışı içindeyseniz sizin için
Evlat sahibi olmak Allahü teala’nın insana büyük lütfu ihsanıdır. Kız bebeğine hamileyseniz veya kız bebek sahibi olup ona isim arayışı içindeyseniz sizin için hazırladığınız kız bebek isimleri listesinde en güzel, değişik, modern, anlamlı farklı, yeni kız çocuk isimlerini bulabilirsiniz.
ANDAÇ: Anılar, hatıralar
ARMAĞAN: Hediye, ödül
ARNİSA: Çok namuslu kadın
ARSEN: Kurtuluş, özgürlük
ARSU: Su kadar berrak
ARSUN: Yüreğindeki temizliği yansıtan
ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
ASALBİKE: Gerçek hanım, gerçek güzel
ASEL: Bal
ASENA: Dişi kurt, güzel kız
ASLI: Kökeni anlamında; Kerem ile Aslı öyküsündeki kadın kahraman
ASLIHAN: ASLI+HAN=soyu han
ASLIM: Özü geçmişe ait
ASU: Azgın, huysuz
ASUDE: Rahat, huzur içinde olan
ASUELA: Ela gözlü yaramaz
ASUMAN: Gökyüzü
ASYA: Dünyanın en büyük kıtası
AŞKIN: Aşmış, ileri
AYBEN: Ben ayım anlamında
AYBİKE: Ay gibi güzel kız
AYBİRGEN: Ayveren
AYÇA: Yay biçimindeki ay
AYÇİÇEK: Günçiçek
AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
AYDAN: Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel
AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz
AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında
AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
AYGEN: Gönül arkadaşı
AYGÜN: Hem ay, hem gün
AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
AYKIZ: Ay+Kız
AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay
AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır
AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin
AYSU: Ay ve su gibi güzel
AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan
BADE: Aşk, kutsal sevgi
BAHA: Değerli, kıymeti çok
BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim
BALA: Yavru çocuk
BALCA: Bal gibi, bala benzer
BALIN: Yar, sevgili
BALKIN: Pırıldayan, parlak
BALKIZ: Bal kadar tatlı kız
BANU: Ev kadını, Hanımefendi
BAŞAK: Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek
BEGÜM: Saygı değer kadın, hanım
BEHİN: İyinin iyisi
BELDE: Memleket, şehir, kasaba
BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
BELFÜ: Kar tanesi
BELGİ: İşaret
BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen
BELİZ: İşaret, iz; alamet
BENAN: Parmak uçları
BENAY: Ben ayım, ay gibiyim
BENEK: Namuslu kadın
BENGİ: Ölümsüz, sonsuz
BENGİSU: Ölümsüzlük suyu
BENİZ: Yüz
BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç
BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
BERİL: Zümrüt
BERİN: En yüksek, en ulu anlamında
BERKE: Zerdali, kayısı; Kamçı, değnek
BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
BERRAK: Duru
BERRAN: Keskin, kesici
BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
BETÜL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın
BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
BİHTER: Daha iyi, en iyi
BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
BİLGET: Havadis, malumat
BİLGÜN: Bil+Gün
BİLHAN: Çok bilgili
BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz
BİNGÜL: BİN+GÜL=Gülü bol; Gül bahçesi
BİNNAZ: BİN+NAZ= Çok nazlı
BİNNUR: BİN+NUR=Çok ışıklı, ışığı gür
BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz
BİRBET: Yüzü benzersiz
BİRGEN: Yalnız, yalnızlığa alışkın
BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz
BİRSEN: Yanlız sen
BUKET: Çiçek demeti
BURCU: Güzel koku, ıtır
BURÇAK: Bir bitki
BURÇİN: Dişi geyik
BUSE: Öpücük
BÜKÜM: Bükme eylemi
BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber
CANAN: Gönülden sevilmiş, yar
CANDAN: İçten, gönülden
CANDAŞ: Candan, değerli dost
CANEDA: İçten, sevimli kişi
CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız
CANKUT: Sevimli, cana yakın
CANSU: Yaşam veren su
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
CEVZA: İkizler burcunun eski adı
CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel
CEYLAN: CEREN ile aynı
ÇAĞLA : Kayısı, erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
ÇAKIL : Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar
ÇİÇEK : Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
ÇİĞDEM : Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
ÇIĞLIK : İnce ve keskin bağırış
ÇİLEK : Yabani olarak çayırlarda yetişen meyveli bitki
ÇİLER : Şarkılar söyleyen, şakıyan
ÇİM : Süs amacıyla ekilen ve yetiştirilen küçük bitkiler
ÇİMEN : Kendiliğinden yetişmiş çim
ÇİSE-M : Hafif yağan yağmur-um
ÇİSİL : İnce ince yağan yağmur
ÇOLPAN : Çoban yıldızı
DAMLA : Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı
DEFNE : Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir bitki
DEMET : Çiçek bağlamı, deste
DENİZ : Yeryüzünün çoğunu örten engin su
DERYA : Büyük deniz
DESEN : Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
DESTEGÜL : Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek
DEVİN : Hareket , kımıldanış
DİCLE : Bir nehir adı
DİDEM : Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
DİLARA : Gönül alan, gönül okşayan
DİLAY: Gönlü aydınlatan ay
DİLEK : İstek, rica
DİLEM : Gönül ilacı
DİLNİŞİN : Gönülde yer tutan,hoş, güzel
DİLRÜBA : Gönlü şen, dertsiz
DİLSU : Dil-su
DİLŞAH : Gönül şahı,sevgili
DOLUNAY : Ayın tam yuvarlak olduğu an
DUYGU : Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
EBRU : Hareli boyama yöntemi
ECE : Kraliçe
ECMEL : Çok güzel
EDA : Tavır, davranış
EGE : Türkiye’nin batısında yer alan deniz
ELÇİN : Deste, tutan
ELİF : Arap alfabesinin ilk harfi
ELVAN : Renkler, çeşitler
ESEN : Sağlıklı, salim
ESİN : Sabah rüzgarı
ESNA : Yüksek, yüce
ESRA : En çabuk, çok çabuk
EYLÜL : Sonbaharda bir ay adı
EZGİ : Melodi
FERAH : Aydınlık, iç açıcı
FERAY: Ayışığı, ayın parlaklığı
FERDA : Gelecek zaman, yarın
FEYZA : Bolluk, çokluk
FİDAN : Yeni yetişen ağaç
FİGEN : Yaralayan, kıran
FİRUZE : Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
FULYA : Güzel kokulu bir çiçek
FUNDA : Kurak yerlerde yetişen bir ağaçcık
FÜRUZAN : Parlayan, parlak
FÜSUN : Büyü
GAMZE : Gülerken yanaklarda beliren çukur
GAYE : Amaç , erek
GECE : Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
GELİNCİK : Yazın kırlarda yetişen,parlak kırmızı renkli bir çiçek
GERÇEK : Yakıştırma veya yalanı olmayan
GİZEM : Sır
GONCA : Tam açılmamış çiçek
GÖKÇE Gök mavisi, güzel
GÖKSU : Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı
GÖLGE-N : Güneş ışınlarından koruyan (senin) karartın
GÖZDE : Çok sevilen, beğenilen nitelikte
GÖZEN : İlgi çekici, samimi
GÜHER : Cevher
GÜLBAHAR : Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
GÜLÇİN : Gül toplayan
GÜLFEM : Gül ağızlı
GÜLGÜN : Gül renkli
GÜLİSTAN : Gül bahçesi
GÜLİZ : Gül-iz
GÜLİZAR : Alaturka müzikte bir bileşik bir makam
GÜLRİZ : Gül saçan
GÜLŞAH : “Baraka” ile “Gülşah” öyküsünün kadın kahramanı
GÜL-ÜM : Bana ait olan gül
GÜLÜMSE : Tebessüm et
GÜNÇİÇEK : Ayçiçek
GÜVERCİN : Barışı temsil eden kuş
GÜZ : Sonbahar
GÜZEL : Hoşa giden, hayranlık uyandıran
GÜZİN : Seçilmiş, seçkin
HANDAN : Güleç, sevinçli
HARİKA : Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
HASLET : Doğuştan gelen güzel huy
HAYAL : Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge
HAZAL : Kuruyup dökülen ağaç yaprakları
HAZAN : Sonbahar
HAZAR : Barış
HAZİRAN : Yaz aylarından biri
HECE : Bir solukta çıkarılan ses öbeği
HEVES : Bir şeye duyulan istek
HİLAL : Ayın yay biçimindeki görünüşü
HOŞSEDA : Hoşa giden ses
HÜLYA : İnsanın kurduğu tatlı düş
HÜMA : Devlet kuşu. Saadet, mutluluk. Bir çeşit diken
HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik
HÜNER : İnce ve şaşırtıcı ustalık
HÜRREM : Sevinçli, güleryüzlü
HÜSNA : Pek çok güzel
HÜSÜN : Güzellik
İDİL : İçten ve saf aşk
İLAYDA : Su perisi
ILGAZ : Atın dört nala koşması
ILGIM : Serap
ILGIN : Süs bitkisi
İLGÜN : Ulus, halk
İLKBAHAR : Yılın ılık mevsimi
İLKE : Temel alınan düşünce, kural
İLKYAZ : İlkbahar
İLSU : İl-su
İLTER : Yurdu koruyan, yurtsever
İMGE :Gerçekleşmesi çok zor olan düş
İMREN : Görünen şeyi edinme isteği
İNCİ : Süslemede kullanılan ,istiridyede yetişmiş değerli madde
İNCİLAY : Parlama, ışıldama
İPAR : Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
İPEK : İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş
İREM : Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe
IRMAK : Akarsuların en büyüğü
IŞIK : Aydınlatmada kullanılan fiziksel enerji
IŞIL : Kımıltılı ışık
IŞILAY : Ay ışığı
IŞIN : Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi
ITIR : Güzel koku
İYEM : Güzellik
İZEL : El izi
İZEM : Ululuk
İZGİ : Güzel, adaletli
KAMELYA : Bir süs bitkisi
KARDELEN : Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
KELEBEK : Gövdesi ve kanatları çok renkli ve zarif olan böcek
KİMYA: Üstün nitelikler taşıyan
KÖSEM : Sürünün önünden giden, yol gösteren koç
KUĞU : Beyaz tüylü bir su kuşu
KUMRU : Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen bir kuş
KUMSAL : Kumla örtülü deniz kıyısı
KUTAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTSAL : Güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse
LALE : Çan biçiminde bir çiçek
LERZAN : Titreyen, titrek
LEYLA : Uzun ve karanlık gece
LEYLİFER : Gece ışığı
LİLA : Açık eflatun
MANOLYA : Bir süs bitkisi
MARAL : Dişi geyik
MAVİSU : Deniz
MEHTAP : Ay ışığı
MEHVEŞ : Ay gibi güzel kadın
MELDA : Çok genç, körpe
MELİKE : Kadın hükümdar
MELİS : Bal, tatlı şey, sevgili
MELİSA : Oğul otu
MENEKŞE : Mor beyaz renkli,kokulu, yürek biçiminde bir çiçek
MENEVİŞ : Hare
MERAL : Dişi geyik
MERCAN : Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, kırmızı kalker iskeletli bir canlı
MERİH : Mars gezegeni
MERVE : Kâbe yakınındaki küçük bir tepe
MEVSİM : Yılın dört farklı ikliminden biri
MİMOZA : Bir süs bitkisi
MİNE : İnce ve parlak nakış
MÜGE : İnci çiçeği
NAĞME : Ezgi
NAZ : İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış
NAZLI-M : İşvelim, edalım
NEHİR : Irmak
NERGİS : Bir süs bitkisi
NESLİŞAH : Soyu şah olan
NESRİN : Yaban gülü
NEŞE-M : Gönül açıklığım, sevincim
NEVAL : Talih
NEVBAHAR : İlkbahar, ilkyaz
NEVESER : Türk Müziğinde, Dede Efendi’nin bulduğu bileşik bir makam
NEVGECE : Yeni yeni oluşan gece
NEVGÜL : Yeni açmış gül
NEVRA : Beyaz çiçek
NEYİR : Işıklı, aydınlık, parlak
NİGAR : Resim kadar güzel sevgili
NİHAL : İnce ve düzgün vücutlu sevgili
NİHAN : Saklanmış, gizli olan
NİL : Afrika’da bir nehir
NİLÜFER : Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
NİSAN : İlkbaharın ilk ayı
NURGÜL : Nur-gül
NURGÜN : Nur-gün
NURSELİ : Nur-seli
NÜKET : Nükte, zarif, güzel sözler
NÜKHET : Güzel koku
NÜKTE : İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz
OYA : Yazma çevresine iğne ile örülen bir çeşit tentene
OYLUM : Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk
ÖDÜL : Armağan
ÖRGÜN : Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
ÖVGÜ : Bir şey veya kimsenin iyi niteliklerini, değerini belirtme
ÖYKÜ : Kısa hikaye
ÖZEN : Büyük hassasiyet göstermek
ÖZGE : Yabancı
ÖZLEM : Bir daha görmek veya kavuşmak arzusu
PAMİRA : Orta Asya’da bir yayla
PAPATYA : Baharda çiçek açan bir kır bitkisi
PELİN : Hekimlikte kullanılan bir bitki
PERÇEM : Kakül
PERİ : Güzel ve alımlı
PERRAN : Uçan, uçucu
PETEK : Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
PINAR : Büyük su kaynağı
PIRIL : Parlak ışık
PIRILTI : Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık
PITIRCIK : Pek hafif gürültücük
PİYALE : Şarap kadehi
RANA : Güzel, göze hoş görünen
RENAN : Çok ses çıkaran, çınlayan
RENGİN : Boyalı, renkli
REZZAN : Ağırbaşlı, onurlu
RUHSAR : Yüz, çehre
RÜÇHAN : Üstünlük
RÜYA : Düş
SABA : Gündoğusundan esen hafif rüzgar
SABAH : Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
SADBERK : Yüz yapraklı, katmerli
SAHİL : Deniz kıyısı
SAHRA : Kır, ova, çöl
SALKIM : Bir çoğu tek bir sap üzerinde topluca bulunan yemiş
SAYGIN : Sayılan, sevilen
SAYIL : Her zaman saygı gör
SEBİL : Karşılıksız dağıtılan içme suyu ve bu amaçlı taş yapı
SEBLA : Uzun kirpikli göz
SEÇİL : Benzerlerinden üstün olup ‘en iyi’ diye ayrılmak
SEÇKİN : Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
SEDA : Ses
SEDEF : Deniz hayvanlarının iç yüzeyinde oluşan beyaz, parlak madde
SEDEN : Uyanık, tetikte, gözü açık olmak
SEHER : Tan ağartısı
SEL : Taşkın su
SELDA : Bir söğüt cinsi
SELEN : Haber, müjde
SELİN : Gür akan su
SELİNTİ : Ufak sel
SELİS : Akıcı söz
SELMİN : Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
SELVİ : İnce uzun ağaç
SEMA : Gökyüzü
SEMİRAMİS : Babil’in Asma Bahçeleri’ni kurduran Asur kraliçesi
SENA: Övme
SEREN : Gemi direği
SERRA : Rahatlık, kolaylık
SERTAP : İnatçı, ayak direyen
SERVİ : İnce ve uzun boylu
SES : Kulağın duyabildiği titreşimler
SEVDEM : Sevginin en son demi
SEVEN : Bir başkasına sevgi duyan
SEVGİLİ : Kendisine aşk duygusuyla bağlı olunan kişi
SEVİ : Aşk
SEVİL : Her zaman sevilen biri ol
SEVİNÇ : İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
SEYYAL : Akıcı, akışkan
SEZEN : Hisseden, sezgili
SEZGİ : Sezme yeteneği
SİBEL : Henüz yere düşmemiş yağmur damlası
SILA : Gurbettekinin özlemini çektiği yerler
SİM : Gümüş gibi parlak ve beyaz
SİMA : Yüz , çehre
SİMGE : Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
SİMİN : Gümüşten, gümüşe benzeyen
SİNE-M : Yüreğim, çok sevdiğim
SİREN : Uyarı işareti veren canavar düdüğü
SİRET : Bir kimsenin ahlakı, kişiliği
SIRMA : Sarı ve güzel saç
SONYAZ : Sonbahar
SU : Canlıların yaşaması için en gerekli olan şey
SUMRU : Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
SUNA : Boylu poslu, yakışıklı
SÜLÜN : Boylu poslu, yürüyüşü güzel
SÜNDÜS : Çözgüsünde altın, gümüş teller bulunan eski ipekli bir kumaş türü
SÜSEN : Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek
ŞAHBANU : Hükümdar eşi
ŞAHİKA : Dağ doruğu
ŞAN : Şöhret
ŞANS : Talih, fırsat
ŞAYESTE : Yaraşan, yakışan
ŞEBBOY : Güzel kokulu bir süs bitkisi
ŞEBNEM : Bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları
ŞEHNAZ : Alaturka müzikte bir makam adı
ŞEHRAZAT : Kendi kendine yaşayan, özgür
ŞELALE : Büyük çağlayan
ŞERMİN : Utangaç, mahcup
ŞEVVAL : Hicri takvime göre yılın onuncu ayı
ŞEYDA : Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın
ŞİİR : İmgelere, duygulara seslenen söz sanatı
ŞİMAL : Kuzey
ŞİRİN : Sevimli, cana yakın
ŞÖLEN : Kutlama niteliğindeki yemekli toplantı
ŞULE : Ateş alevi
TAMAR : Damar
TANYELİ : Sabah olurken çıkan hafif rüzgar
TİLBE : Gezginci ozan
TILSIM : Esrarlı ve olağanüstü güç taşıdığına inanılan nesne
TUĞBA : Dalları bütün cenneti gölgeleyen kutsal ağaç
TUĞÇE : Kadın sultanın başındaki tuğ
TULU : Gök cisimlerinin doğuşu
TUTKU : Aşırı özlem, gönül verilen
TUTYA : Göze çekilen sürme
TÜLİN : Ayın çevresinde oluşan hale
TÜMAY : Dolunay
TÜRKUVAZ : Türk rengi de denilen mavi renkte değerli bir taş
TÜVANA : Dinç, canlı
ÜLGEN : Yüce
ÜLGER : Şeftalideki ince tüy
ÜLKER : Yedi yıldızdan oluşan takım yıldızı
ÜLKÜ-M : Uğrunda özveride bulunmaktan çekinilmeyen yüce dilek
ÜRÜN : Doğadan elde edilen yararlı şeyler
ÜZÜM : Asmanın salkım durumundaki meyve
VERDA : Gül
VERDİNAZ : Nazların gülü
VİLDAN : Yeni doğmuş çocuk
VUSLAT : Sevgiliye kavuşma
YAĞMUR : Havadaki buharın su damlaları halinde yere düşmesi
YANKI : Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses
YAPRAK : Bitkilerin çeşitli biçimdeki yeşil bölümü
YAR : Dost , sevgili
YAREN : Arkadaş, yakın
YASEMİN : Çiçekleri güzel kokulu süs bitkisi
YAZGI : Önceden belirlenmişlik, gerçekleşmesi mutlak olan
YAZGÜLÜ : Baharın ilk günlerinde çocuğa verilen ad
YELDA : Uzun ve kara olan şey
YELİZ : Rüzgarın hızı. Güzel, havadar
YENİAY : Yeni-ay
YEŞER : Yetişip yeşil renk almak
YEŞİM : Yeşil ve pembe renkli değerli bir taş
YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinden her biri
YONCA : Uğur getirdiğine inanılan süs bitkisi
YOSUN : Suların yüzeyinde ya da dibinde yetişen çiçeksiz bitki
YÖRÜK : Göçebe yaşayan Oğuz Türkleri
YURDAGÜL : Yurda-gül
YURDANUR : Yurda-nur
ZEREN : Kavrayışı güçlü, zeki
ZERRİN : Altın gibi sarı, parlak
ZEYNEP : Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun
ZUHAL : Satürn gezegeni
ZÜLAL : Saf, berrak
ZÜLEYHA : Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen
ZÜLÜF : Şakaklardan sarkan saç lülesi
ZÜMRÜT : Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı
Klasik ve Modern Bebek İsimleri İçin Tıklayınız
En Güzel, Popüler, Yeni, Modern Bebek İsimleri 2018 Tıklayınız