Osmanlı divan şairlerinden Yusuf Nabi “Sakin terk-ı edepten”şiiri ile tanınmış büyük divân şairidir.
Yusuf Nabi, Osmanlı Devleti zamanında yetişen şair ve evliyalardandır. Dîvân edebiyatı şâiri olan Yusuf Nabi’nin “Sakin terk-ı edepten” naatı (şiiri) meşhurdur. Sevgili Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi vesellem) emriyle, tüm Medine semalarında Urfalı büyük Şair Yusuf Nabi’nin şiiri yankılanmıştır. Peygamber aşığı olan Yusuf Nabi’nin, “Sakın terk-I edepten” şiirinin hikayesini yazımızın devamında okuyabilirsiniz.
Urfalı Divân Şairi Yusuf Nabi Kimdir?
Osmanlı Divan şairlerinden olan Yusuf Nabi 1642 senesinde Şanlıurfa’da doğmuş ve orada eğitim görmüştür. Yusuf Nabi, İslam ilimlerini çok iyi bilen , Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesellem) aşık bir divan şairidir. Urfalı büyük şair Yusuf Nabi’nin şiirleri daha çok günlük hayatta karşılaşılan sorunlarda yol gösterecek ve zaman zaman nasihat verecek bir yapıdadır. 12 Nisan 1712’ de vefat eden Yusuf Nabi’nin kabristanı, Üsküdar’ da Karacaahmet Mezarlığındadır.
Divân Şairi Yusuf Nabi’nin “Sakın Terk-I Edepten” (Naat) Şiiri Ve Hikayesi
Yusuf Nabinin bu kadar meşhur olmasında, tanınmasında aşağıdaki olay çok etkili olmuştur;
Sakın Terki Edepten…
Yusuf Nâbî, padişah IV. Mehmed zamanında hacca gitmek üzere bir kısım devlet adamlarıyla birlikte yola çıktı. Hicaz yollarında, Peygamber Efendimiz’in aşkından dolayı, Yusuf Nabî hiç uyumadı. Medine-i Münevvere’ye yaklaştıklarında kafileden bir devlet adamının uykusu geldi ve ayaklarını kıbleye doğru uzatarak uyuya kaldı. Peygamber Efendimiz’ in (sallallahu aleyhi vesellem) beldesine bu kadar yaklaşmışken uyuya kalan bu kişiyi gören Peygamber aşığı Yusuf Nabi, sadece bu adamın duyacağı nidâda içinden gelen bir ilhamla şu beyti söyledi:
Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ’dır bu!
Nazargâh-i ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ’dır bu.
[Edebi terketmekten sakın! Zîrâ burası Allahü teâlânın sevgilisinin bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak teâlânın nazar evi, Resûl-i Ekrem’in makâmıdır.]
Tabii devlet adamı bu nidaları duyunca uyandı ve şiirde anlatılmak istenileni anladı ve ayaklarını toplayarak doğrulduktan sonra şöyle söyledi ; “Ne zaman yazdın bunu? Sen ve benim haricimde başka duyan oldu mu?” Bunun üzerine Yusuf Nabi “” Hayır daha önce bunu söylememiştim. Şu anda sizi bu durumda uzanmış gördüm ve elimde olmadan yüksek sesle söylemeye başladım. İkimizden başka bilen yok.” dedi. Bu sözleri duyan o kişi rahatladı ve “ Madem bu şiiri ilk defa burada söyledin, o zaman sakın başka bir yerde söylemeyesin bu sadece sen ve benim aramda kalacak. Eğer duyulursa senin için hiç de iyi olmaz!” diyerek uyarıda bulundu. Yusuf Nabi bu uyarı karşısında sessiz kaldı…
Mescid-i Nebevi’ ye vardıklarında ibretlik bir hadiseyle karşı karşıya kaldılar. Müezzinler sabah ezanın okuduktan sonra Yusuf Nabi’nin “Sakın terk-i edebden” diye başlayan şiirini okumaya başladılar. Urfalı büyük şair ve o devlet adamı bu esnada hayretten donakaldılar. Sonuçta daha birkaç dakika önce bu beyti söylemişti, kimsenin bilmesine imkan yoktu…
Yusuf Nabi hemen müezzinin yanına vardı ve az önce yaşanan bu hadisenin hikmetini sual etti. Fakat müezzin asla bir şey söylemiyordu. Şaşkınlığına daha da şaşkınlık eklenen Yusuf Nabi sonunda baş müezzini buldu ve kendini tanıttıktan sonra işin sırrını ona sordu. Baş müezzin bu suali şöyle yanıtladı;
“Diğer müezzin arkadaşlar bu suali yanıtlamamakta haklıdırlar. Çünkü bu hadise sırdır. Ancak kendinizi tanıttınız ve siz Yusuf Nabi iseniz, sizden gizli değil tabii ki… Bu gece bütün müezzinlerin rüyasına Sevgili Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şeref verdiler. Sizin bu şiirinizi okuyup, öğrettiler. Ve dediler ki; “Ümmetimden Yusuf Nabi Medine’ ye geliyor, sabah ezanı okuduktan sonra bu şiiri okuyarak Nabi’yi karşılayınız !”
Peygamber aşığı Yusuf Nabi ağlayarak sordu;
Gerçekten Ümmetimden Nabi mi dedi?
Baş müezzinden evet cevabını duyan Yusuf Nabi 3 kez daha tekrar sorar ve yeminle tasdik ettirdikten sonra sevinç ve mutluluktan oracıkta bayıldı…
İşte kaynak açıkça anlaşılmıştır… Urfalı Büyük şairimiz Yusuf Nabi müjdelerin en büyüğüyle nasiplenmiştir…
Yusuf Nabi’nin Eserleri
1-Manzum Eserleri
2-Mensur Eserleri