Yaşın ilerlemesiyle birlikte kadın ve erkeklerde doğurganlık azalır ve zamanla bebek sahibi olma ihtimali de düşer. Kadınlarda 35, erkeklerde ise 40 yaşından önce doğurganlık yüksekken, bu yaşlardan sonra evlat sahibi olma ihtimali de gitgide azalmaya başlar. Vücudun biyolojik gerçeği olan bu durum kadın- erkek fark etmeksizin yaşlandıkça çocuk sahibi olma şansının düştüğünü göstermektedir.
Günümüz modern dünyasında okul hayatı, iş, kariyer derken hem kadınların hem de erkeklerin evlilik yaşı gecikiyor. Bu durumda geç evlenen çiftler tarafından; kaç yaşına kadar anne olabilirim veya baba olabilirim, 50 yaşındayım artık çocuğum olmaz mı? Gibi sorular merak ediliyor.
Erkeklerde baba olmak ile ilgili bir yaş sınırı yoktur. Sperm üretimi olduğu sürece bir erkek her yaşta baba olabilir. Ancak erkeklerde 40 yaşından sonra spermin kalitesi, hareketliliği düşer ve sperm şekillerinde bozulma meydana gelir. Tüm bu faktörler baba olmayı güçleştirir, erkeklerde doğurganlığı olumsuz etkiler.
Kadınlardan farklı olarak erkekler andropoz dönemine girdiklerinde doğurganlıkları tamamen durmaz. Bu döneme giren erkeklerde testis hala erkeklik hormonları olan testesteron ve sperm hücreleri salgılamaya devam eder. Öyle ki erkeklerde 90’lı yaşlarda dahi çocuk sahibi olma ihtimali söz konusudur.
Bu kadar uzun süren erkek doğurganlığı yaş ilerledikçe durmasa da sperm kalitesinde düşüş yaşanmaktadır. Hala üretilmeye devam eden spermlerde; sayı, şekil ve kalite gibi değişimler olmaktadır.
ERKEKLERDE ÇOCUK SAHİBİ OLMAKTA YAŞ NEDEN ETKİLİDİR?
ERKEKLERDE GEÇ ÇOCUK SAHİBİ OLMA BEBEĞİN SAĞLIĞINI NASIL ETKİLER?
Ortalama son 40 yıldır insan ömrünün uzamasıyla birlikte, 40 yaş üstü erkeklerin sayısı eskisinden 2 kat daha yüksek. Uzmanlar babanın yaşının doğmamış çocuklarının üzerindeki etkilerini araştırdıklarında farklı bilgiler elde etmeye başladılar:
2018 yılının Ekim ayında BMJ dergisinde yayınlanan bir araştırmada; 45 ila 54 yaş arasında baba olan kişilerin çocuklarında zayıf doğma ve erken doğma gibi risklerin 25-34 yaş arasında baba olanlara oranla %14 daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Erken doğan bebekler yeterince anne karnında kalıp gelişemedikleri için uzun dönem fiziksel ve zihinsel sağlık problemleri yaşamaktadır. Ayrıca zayıf doğan bebeklerin bir müddet yeni doğan yoğun bakım ünitesinde kalmaları gerekmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda da; geç yaşta baba olmanın bebekte otizm ve şizofreni gibi ciddi zihinsel problemleri ve düşük yapma riskini artırdığı görülmüştür.