Demet Akbağ: Pazara da giderim vapura da binerim…

2 Mayıs 2022
0 Yorum
demet akbag pazara da giderim vapura da binerim

Son oyunu ‘Aydınlıkevler’ ile 15 yıl sonra seyircisiyle buluşan Demet Akbağ, Ajda Pekkan’ın geçtiğimiz günlerde halktan uzak kalarak hiç bir toplu taşımaya binmediğini söylemesi üzerine: ”Halkın arasına girmemek en büyük yalnızlıktır, pazara da giderim vapura da binerim” diyerek yeni bir polemiğin fitilini ateşledi.

62 yaşındaki ünlü oyuncu Demet Akbağ Posta Gazetesi’ne verdiği röportajıyla samimi açıklamalarda bulundu. Sanatçı, geçtiğimiz günlerde hiç vapura binmediğini söyleyen Ajda Pekkan’a da gönderme yaptı.

‘Aydınlıkevler’ oyununun son bölümünde 2019 yılında vefat eden eşi Zafer Çika’nın da olduğu hatırlatılınca Akbağ: ”Zaten Zafer sayesinde bu oyunun anlamı 20 kat arttı benim için. Onun da isteğini yerine getirdiğim için her oyunda başka bir heyecan duyuyorum. “Bana iyi şanslar dile” deyip çıkıyorum sahneye. Çok özlüyorum. Zafer’in acısı devam ediyor, biteceğini de sanmıyorum. Sadece öyle yaşamaya alışıyorsunuz. Hiç kolay olmadı ama dostlarım var. Sarıp sarmaladılar beni. Altı ay boyunca beni hiç yalnız bırakmadılar.” açıklamasında bulundu.

”YARALARIMIZI DOSTLARIMIZLA SARDIK”

Demet Akbağ Zafer Çika’nın acısıyla nasıl baş ettiğini şu sözlerle anlattı: ”İsyan etmek doğru değil. Beterin beteri var. Ölüme yapılabilecek hiçbir şey yok ve bir evladım var. Oğlum, iyi kalpli bir çocuk ve çok şanslı. Çok iyi arkadaşları var. Arkadaşları da ona kol kanat gerdiler. Biz ana-oğul yaralarımızı dostlarımızla sardık.”

demet akbag pazara Da giderim vapura da binerim (1)

”ALİ GİBİ OLACAĞINI BİLSEM BİR ÇOCUĞUM DAHA OLSUN İSTERDİM”

Kendisine oğlu Ali Çika sorulduğunda: ”Değişik bir çocuk. Sevgi dolu bir ortamda büyüdü, çok mutlu bir çocuk oldu. Daha da iyi olsun. Güzel anne-baba yaptı bizi. Belki daha erken doğsaydı ve Ali gibi olacağını bilsem ikinci çocuğu da yapardım.” ifadelerinde bulundu.

Günümüz fenomen oyuncularından da bahseden Akbağ, bu tip sanatçıların kalıcılıklarının zor olduğunu ifade etti: ”Bu çağın dinamiği başka. Biz merdivenleri basamak basamak çıktık. Bu sürat yoktu. Bir video koyup meşhur olamıyordunuz. Tiyatro yapacaksınız, önce küçük bir rol sonra biraz daha büyüğü gelirdi. Sanat hayatıma başrol oynayarak başlamadım. Kalıcılığımın nedeni budur belki. Kıymet bildim. Şöhretin başımı döndürmesine izin vermedim.”

Takipçi sayısına bakılarak bazı projeleri alan oyuncular var. Kalıcı olmak konusunda gençlerin işi çok zor. Şimdiki oyuncular hızlı şöhret oluyor ama aynı hızla unutuluyor. Kalıcı olmayı başaran da oluyor tabii.”

”UCUZ VE ZEVKLİ KIYAFETİ BULMAK ZEKA GEREKTİRİR”

”İnsanlara karşı duvarım yoktur. Öyle sokağa koruma ordusuyla çıkmam. Pazara da giderim, vapura da binerim. Tek başına sokağa çıkamamak halkın içinde olamamak var ya; işte onu ben çok büyük bir yalnızlık olarak görüyorum. Şöhretli biri için gidilecek en güzel yer pazardır. Çünkü kimse kimseye bakmaz, herkes tezgahlara bakar. Çeşme’de beni pazarda görmeye çok alışıklar. Bir gün gözlüğüm ve şapkamla sessiz sakin alışverişimi yapıyorum. “İki kilo ver şundan” dedim pazarcıya; sesimden tanıdı ve hemen, “Demet Abla da buradan alıyor, gel abla gel” demeye başladı. Dedim, “Ya bi’ dur! Ne güzel sakin sakin alışveriş yapıyordum. Pazardan giyinmem gibi dertlerim yok. En güzeli en ucuza almak en sevdiğim şeydir. Ucuz ve zevkli kıyafeti bulmak bir zeka gerektirir. Marka takıntım yok. Kendime göre bir giyim tarzım var. Şu an üzerimde gördüğünüz hiçbir şey marka değil.”