Son dönemlerin en yetenekli jönleri arasında gösterilen İsmail Hacıoğlu’nun oyunculuğunun yanı sıra özel hayatı ile de dikkat çekiyor. Peki İsmail Hacıoğlu kimdir, kaç yaşında, nereli? İsmail Hacıoğlu’nun oynadığı dizi ve filmler…
Başarılı oyunculuğuyla beğeni toplayan ve kariyeri boyunca pek çok dizi ve filmde rol alan İsmail Hacıoğlu günün en çok konuşulan isimleri arasında yer aldı. “İsmail Hacıoğlu kimdir, kaç yaşında ve nereli?” araştırmaları hız kazandı. Başarılı isim, daha önce Kesişme İyi Ki Varsın Eren, Ayla, Hükümsüz, Zümdürüanka, Çocuk ve Mehmetçik Kutül Amare gibi pek çok dizi ve filmde performansı ile büyük ilgi topladı. Peki İsmail Hacıoğlu kimdir? İşte, İsmail Hacıoğlu’nun biyografisi ve hakkında merak edilen detaylar…
Adı: İsmail Hacıoğlu
Doğum Tarihi: 30 Kasım 1985
Nereli: İstanbul
Burcu: Yay
Kilosu: 70
Boyu: 1.76
Göz Rengi: Koyu kahverengi
Saç Rengi: Siyah
Ailesi: Babası Mehmet Hacıoğlu,
Çocuğu: Yemin Hacıoğlu
Kardeşleri: Kardelen Hacıoğlu
Medeni durumu: Bekar
İnstagram hesabı: @ismailhaciogluofficial
Dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu İsmail Hacıoğlu Aslen Bulgaristan göçmeni olup, 1985 İstanbul Fatih doğumlu. Eski Fenerbahçeli futbolcu Mehmet Hacıoğlu’nun oğlu. Babasına karşın İsmail koyu bir Galatasaraylı. Kardelen adında bir kız kardeşi var. Duygu Kaya ile olan evliliğinden Yemin adında bir kızı var.
İsmail Hacıoğlu çocukluk yıllarını şöyle anlatıyor:
“İlkokul öğretmenim Sevim Gümüş, okulda bir müsamere yaptı. 70 kişilik bir sınıftık, sekiz kişilik oyuna en son seçilen kişiydim. Sahneye çıktım ve kendimi çok mutlu hissettim. Hiç kasmadım, çok rahattım. ‘Ben burada kendimi çok iyi hissediyorum, buradan inmeyeceğim’ dedim. Annem babam, beni Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin hafta sonu kursuna yazdırdı. Üç yıl boyunca devam ettim. Oradaki hocalarımın kurduğu özel tiyatrolarda sahneye çıkıp pişmeye başladım. Ömer Hoca ile karşılaşınca, Allah bana ‘yürü ya kulum’ dedi. Çocukluğuma dair hatırladığım tüm karelerde, başımı belaya sokup sonra bundan nasıl yırtarım diye düşünüyorum. Kafamı, ayağımı, hatta başka çocukların kafalarını yardım. Çocukluğum çok flu o yüzden. Hep bir muzurluk vardı, çabuk büyümek istedim. Şimdi de diyorum ki ‘ulan ne salakmışım!’ Annemin bir bedduası var; ‘Allah sana, senin gibi bir çocuk versin’ der. Umarım bu bedduası tutmaz.”
Oyunculuğa ilkokul 5. sınıftayken piyeste oynayarak başlayan ve lise yıllarında Bana Şans Dile’de rol alarak ilk kez kamera karşısına geçti. Küçük yaşlardan itibaren dublaj ve tiyatro yapmaya başlayan Hacıoğlu, Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümünde eğitimler aldı. Aynı zamanda iki sezon tiyatro yaptı. Mimar Sinan Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünü kazanmasına rağmen ilk sınıfta okuldan ayrıldı. Dokuz Ay Son Gün adında bir oyunda rol aldı.
2002 yılında Yönetmenliğini Ömer Kavur’un yaptığı senaryosunu Macit Koper ile Ömer Kavur’un hazırladığı “Karşılaşma” adlı Sinema filminde “Osman” karakterini canlandırdı.
2003 yılında Ahu Türkpençe, Mehmet Aslantuğ, Ozan Güven, Çetin Tekindor, Arsen Gürzap, Vahide Gördüm ve Altan Erkekli gibi oyuncularla birlikte “Bir İstanbul Masalı” adlı dizide oynadı.
Genç ve başarılı oyuncu bugüne dek yaklaşık 20 sinema filminde, 15 dizide rol aldı. Özellikle Sınav filminde gösterdiği başarılı performansı oldukça konuşuldu. Ayla filmindeki rolü ile de büyük beğeni topladı.
Hayat yaş aldıkça nasıl değişti?
Daha keyifli oluyor. İnsan yaş aldıkça her gün daha güzel, daha demini bulmuş hissediyor. Her şey bir denge, ona uyanıyorsun.
Hem sakin kendi halinde hem de her an sinirlenebilecek gibi bir duruşun var. Sinirli biri misin?
Çabuk sinirlenen ama hemen arkasından pişman olan tiplerdenim.
Diline takılan ve sürekli söylediğin bir cümle veya kelime var mı?
Şu sıralar Mahkum’da da çok geçen replik: “Nasıl gidiyor” veya “Ne yapacağız” dediklerinde “Daha belli değil”. Bir de “O kadar iyisin ki”.
Aşk sizin için ne ifade ediyor?
Kızım. Aşkın en güzel hali o!
Neler basar bam teline?
Kötü niyetli insanlara tahammülüm kalmadı. Zaten kötü niyet bence gözlerden algılanan bir şey. O niyeti gördüğümde de çok sinirleniyorum. Bir de önyargıya katlanamıyorum.
Magazin gündemi olmadan da ünlü olunabileceğinin kanıtlarından birisin. Gerçekten sakin bir hayatın mı var, yoksa iyi mi gizleniyorsun?
Böyleyim ben. Hoşlanmadığım şeylerin içinde olmamayı kendime düstur edindim. Magazin çok keyif aldığım bir durum olmadı hiçbir zaman. Ama bunu ‘magazin kötü’ anlamında söylemiyorum. Ben tercih etmedim sadece, dolayısıyla hep işlerimle gündeme geldim.
İnsanların geneline bakınca herkeste bir mutsuzluk hali var. Bu neyle ilgili sizce?
Dünyanın çivisi çıktı. her şeyi tüketmek üzerine kurduk. Kimsenin kimseye toleransı, karşısındakini anlamak gibi bir derdi kalmadı. herkes her şeyi çok biliyor. E, niye bu kadar mutsuzsun o zaman abi! Var işte ters giden bir şeyler. Ama açıkçası ben kendi sınavımla uğraşıyorum. Kendi kapımın önünü temizlemenin peşindeyim.
Beyazperdede gerçek hikâyeleri anlatmayı daha çok mu seviyorsun?
Aslında evet, bu kendi tercihim. Çünkü sinema filmlerine ‘Kızıma bırakacağım’ diye düşünerek öyle bir özenle yaklaşıyorum. Bir de filmin başında “Gerçek hikâyeden esinlenmiştir” yazıyor ya, o bende seyirci olarak ekstra bir heyecan yaratıyor. Bu yüzden denk geldikçe içinde bulunmaktan keyif alıyorum.
Oyunculuk seni nasıl bir adam yaptı?
İster istemez fazla duyarlı bir adam haline geldim. Kız babası olduktan sonra da bu durum ekstrem bir hal aldı. Günlük hayatınızda kafanızı çevirip gidebileceğiniz herhangi ufacık bir olayda bile kafamı çeviremez hale geldim. Empati kurmak bir noktadan sonra yorar hale geldi. O yüzden bu sorunun cevabı bende gerçekten nerede bilmiyorum.
Elinde bir sihirli değnek olsa, bunca yıl emek verdiğin oyunculuk ve dizi sektöründe neyi değiştirmek isterdin?
Sektörün geneli olarak süreleri… 140 dakika çok uzun. Bütün her şeyi, kaliteyi de düşüren o süre. İş güvenliğini de azaltan, seyirciyi de yoran…
Kendini yakışıklı buluyor musun?
Aynaya baktığımda “Allah’a şükür be oğlum, tamam bugün de fena değilsin” tadındayım diyebilirim.
Baba olmak, özellikle de kız babası olmak hayatta neleri değiştiriyor?
Her şeyi değiştiriyor Hakan. Meselelere bütün bakış açın değişiyor. Kendi kafanda, kendi içinde geçmişini temizletiyor sana. Gereksiz şeylerden kurtuluyorsun. Aslında müthiş bir öğretmen. Yemin, benim en büyük öğretmenim oldu diyebilirim. Beş yıldır ondan çok şey öğrendim ve her gün de öğreniyorum.
Film çekmek dedin de hayatını değiştiren ya da defalarca izlesen de sıkılmadığın bir film var mı?
‘Piyano Piyano Bacaksız’. Çocukluğuma mı denk geliyor? O kurulan atmosfer mi beni çok etkiledi? Bilmiyorum. Ama o filmde müthiş bir anlatım ve çok güzel oyunculuklar var. İnsan olmanın doruklarını hissettiğim nadir filmlerden.
İsmail Hacıoğlu 2010 yılında oyuncu Vildan Atasever ile dünya evine girdi. Çift 21 Ocak 2015 tarihinde boşanma kararı aldı. Hacıoğlu, 5 Şubat 2016’da Duygu Kaya Kumarki ile evlendi. Evliliklerini yürütemeyen çift 2020 yılında ayrıldı. Çiftin Yemin adında bir kızı var.
Kariyeri boyunca birçok dizi,film ve tiyatro oyununda rol alan başarılı oyuncu şimdilerde rol aldığı Mahkum dizisiyle isminden sıkça bahsettiriyor. İsmail Hacıoğlu’nun rol aldığı yapımlar şöyle: