Oyuncu Bensu Soral, hafta sonu verdiği röportajla gündeme bomba gibi düştü. Ünlü isim estetik iddialarına da ‘ihtiyacım yok’ diyerek reddetti.
Oyuncu Bensu Soral, ekranların en beğenilen isimlerinden biri. 10 yıldır ekranlarda olan 31 yaşındaki Bensu Soral, kendisi hakkında samimi açıklamalarda bulundu. İşte Soral’ın açıklamaları…
”30’lu yaşlarla birlikte daha rahatladım. İnsanların benimle alakalı fikirlerini daha az önemsemeye başladım, özellikle olumsuz şeyleri. Her anlamda mental olarak çok daha sağlıklı bir dönemdeyim gibi hissediyorum. Kendimden eminim, yanlış bir şey yapmadığımı düşünüyorum. Kendime güveniyorum ve o sebeple duyduğum herhangi bir konudaki negatif yorumu gerçekten hiçbir şekilde kale almıyorum. Bu çok güzel bir duygu.”
”Sosyal medyada ünlüler hakkında yapılan acımasız yorumlar daha beni de yaralıyordu. Kimse tarafından böyle eleştirilere maruz kalmadığım için ilk kez bunu sosyal medyayla deneyimlemiştim. Çok bozulmuş, okuduğum her şeyi ciddiye almıştım. Bu bahsettiğim şeyler 8-9 yıl önce oluyor. Şu dönemimde söylenenler aklımın bir tarafında kalıyor ama asla zarar vermiyor.”
”Çok unutkan olduğum için yalan söyleyemiyorum. Birçok kez küçük bile olsa bir yalan söylediğimde yakalandım çünkü unutuyorum ne yalan söylediğimi. Toparlayamıyorum. Kendimi de çok aciz hissetmiştim bu yüzden. Sonra yalan söylemenin korkaklık olduğunu fark ettim: “Ben buyum ve bunu yaptım.” Hata yapmamaya çalışıyorum ama hata yaptıysam da arkasında duruyorum. İyi ki bu noktaya gelmişim. Artık kesinlikle yalan söylemiyorum. Bu sebeple güzel bir çevre oluşturduğumu da fark ettim.”
Bensu Soral, ‘en arıza tarafın ne?’ sorusuna verdiği yanıtla şaşırttı.
”Bir kere çok inatçıyım. Bir konuda biriyle tartışıyorsam ve haklı olduğumu düşünüyorsam dibine kadar giderim. Bende geri vites yok! Belli bir noktadan sonra karşımdakinin haklı olduğunu idrak etsem de hâlâ benim haklı olduğumu söylemeye devam ederim. “Kusura bakma, haklıymışsın” diyemiyorum (gülüyor). Ayrıca ikili ilişkilerimde çok netimdir. Biri bana bir yanlış yaptığı zaman anında siliyorum, bütün geçmişi çöpe atabiliyorum. O sebeple çok yakınımda olan insanlar benden bu konuda çok çekiniyorlar ve bir yandan da illallah ediyorlar.”
”Aslında ‘nereye gidiyoruz’ diye çok düşünüyorum. Şu an içinde bulunduğumuz dönem de bana çok korkutucu geliyor, giderek her şey zorlaşıyor gibi hissediyorum. Ekonomi de öyle, bu sosyal çılgınlık, yaşanan sahte hayatlar da… Şu sıralar sosyal medyaya hiç girmemeye başladım, sadece işimi paylaşıyorum. Başka bir şey görmek bile istemiyorum. Bilmiyorum, belki dönemsel bir şeydir ama kimsenin hayatını görmek istemiyorum. Benim de hayatımı kimsenin görmesini istemiyorum. Çünkü hepsi yalan geliyor bana. Bunu da çevremden biliyorum. Ben de yaptım zaman zaman, çok güzelmiş gibi her şeyi paylaşıyorsun ama telefonu elinden bıraktığın an döndüğün ortam başka. Bunlar beni çok yormaya başladı, o yüzden işim dışında hiç bakmıyorum artık sosyal medyaya.”
”Sosyal medyada dayatılan güzellik algısı bana çok yalan geliyor. Herkes güzel ve fit görünmeye çalışıyor, bu beni korkutup uzaklaştırıyor.”
”Arkadaşım Serhat Şen’le konsept bir çekim yapmıştık. Normalde dışarıda kullanmayacağım bir makyaj yapıldı, dudaklara taşırarak ruj sürüldü, kirpikler takıldı, gölge yapıldı. Onu paylaştık, ışıkla daha da farklı görünmüş. Sonra “Estetik yaptırdı” falan dendi. Ben de videoya bakınca gerçekten estetik yaptırmışım gibi duruyordu, yani çok farklı bir bendi ama bununla ilgili bir açıklama yapma gereği duymadım çünkü ben aynı benim, bilenler biliyor. Zaten dizi çekimimin ortasında estetik operasyon geçirme ihtimalim de yok, sahnelerde bir devamlılığımız var. İhtiyacım olmadığı sürece de estetik gündemimde olan bir şey değil.”
”İnegöllüyüm. İnegöl deyince aklıma ilk gelen köfte oluyor. Çok severdim. Zaten belli bir yaşa kadar et değil de, sadece köfte yiyordum. O kadar uzun süre yemişim ki bir ara gına gelmişti, bir süre hiç yemedim. Şimdi de sette haftada bir muhakkak köfte yiyorum, çok seviyorum. Onun dışında İnegöl küçük ve sıcak bir yerdi, herkes birbirini tanıyordu. Biz de orada çok dışarı çıkmıyor, daha çok aile içinde vakit geçiriyorduk. Çok masum ve çok saf zamanlardı.”
”Küçük bir yerde büyümenin hayatıma etkisi müthiş. Hatta zaman zaman İstanbul’da doğup büyüseydim böyle mi olurdu, iyi ki orada doğup büyümüşüm diye düşünüyorum. Çünkü orada herkes birbirini tanıyor. Herkesin ne yaşadığını görüyor, duyuyorsun. Oysa İstanbul’da belli bir ortamdasın ve kimin ne yaşadığını bilmeden kendi koşturmacanın içindesin. Bir de İstanbul’da yaşamak çok stresli ve zor. Ama İnegöl’de öyle değildi.”
”Üç kardeşiz. Hande Soral Demirci benim gibi oyuncu. Bir de Bedirhan Soral var. Üç kardeş çocukken tabii kavgalar ederdik. Erkek kardeşimin yastığı kafama koyup üstüme oturmuşluğu falan bile vardır. Ama günün sonunda aramız hep çok iyiydi. Sonrasında İstanbul’a geldim ve Galata’da üç kardeş, altı yıl bir evde yaşadık. Hayatımın en güzel dönemleriydi. Şimdi de bu yoğunlukta ilk fırsatta hep onları görmeye gidiyorum.”
”Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nü kazanınca geldim. Aslında lisedeyken psikoloji okumayı düşünüyordum. ÖSS’ye üç ay kala güzel sanatlar üniversitesine girebileceğimi öğrendim. İnegöl’de birçok şeyden bihaberdik, internet falan da böyle yoktu. Bunu öğrendikten sonra dershaneyi bıraktım ve İstanbul’a, ablamın yanına gittim. Hazırlandım ve hem istediğim okulu hem istediğim bölümü kazandım.”
”Ablam oyunculuk yapıyordu. Çevresinde hep yapımcılar, yönetmenler, oyuncular olduğu için bütün yakın arkadaşları o çevreden oluşuyordu. Biz de ablamla hep beraber olduğumuz için “Bensu sen de gel, sen de oyuncu ol, eğitim al, çok güzel yerlere gelirsin” diye birçok yorum alıyordum. Ama oyuncu olmayı hiç düşünmüyordum çünkü ablamın yoğunluğuna yakından şahit oluyordum. Bense çok rahat bir insandım. Okul da rahattı, hippi gibi takılıyordum. Dört yıl geçti, bir iş geldi, ablamın menajeri “Bak Bensu ‘Yol Ayrımı’ diye bir iş var. Dene, belki seveceksin. Bir de haftada bir-iki gün çalışacaksın ve çok iyi bir karakter” dedi.
O dönem para kazanmam da gerekiyordu, kabul ettim… Sonra çok sevdim oyunculuğu ve iş buraya geldi.”
Bensu Soral Baş 23 Mart 1991 yılında Bursa’nın İnegöl ilçesinde dünyaya geldi. Mobilyacı bir babanın kızı olarak doğdu, Bedirhan adlı bir çift yumurta ikizi vardır. İnegöl Turgutalp Anadolu Lisesinden mezundur. Hâlen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde grafik üzerine eğitim görmektedir. Ablası Hande Soral’ın desteğiyle oyunculuğa başladı. İlk defa, Yol Ayrımı dizisi ile oyunculuğa başladı. 2013-2014 yılları arasında Kanal D’de yayımlanan Vicdan adlı dizinin oyuncu kadrosunda yer almıştır. Daha sonra Boynu Bükükler isimli gençlik komedisi dizisinde ana karakterlerin biri olan Miray’ı, 2015’te ise Tatlı Küçük Yalancılar dizisinde Aslı Metiner karakterini canlandırdı. Ayrıca Murat Dalkılıç’ın “Kader” adlı şarkısına çekilen klipte yer aldı. Daha sonra, 2016-2017 yılları arasında Show TV’de yayımlanan ve büyük reyting toplamış “İçerde” adlı dizide Çetin Tekindor’un canlandırdığı “Kebapçı Celal”in avukatlığını yapan Melek karakterini canlandırdı. 2019 yılında Organize İşler: Sazan Sarmalı adlı sinema filminde Nazlı Noyan karakterini canlandırdı.