Ünlü şarkıcı İbrahim Tatlıses’in Şanlıurfa’da bulunan doğduğu ve büyüdüğü mağara restore edilerek ziyarete açıldı.
Ünlü şarkıcı İbrahim Tatlıses’in 1952 yılında Şanlıurfa’daki bir mağarada dünyaya geldiği yer müze haline getirildi.
İbrahim Tatlıses’in, Hızmalı Mahallesi’nde, avlusunda mağara da bulunan evin turizme kazandırılması için harekete geçen Şanlıurfa Valiliği ile Haliliye Belediyesi arasında protokol imzalandı.
Ünlü şarkıcısının doğduğu ev restore edildi ve ‘İbrahim Tatlıses’in Büyüdüğü Mağara’ ismiyle müze oldu.
İbrahim Tatlıses 1 Ocak 1952 tarihinde Şanlıurfa’da doğdu. Asıl adıyla İbrahim Tatlı, Türk şarkıcı, yapımcı, oyuncu, yönetmen, televizyon programcısı, iş insanı. İbrahim Tatlıses, müzik kariyerinin dışında, gıda, inşaat ve arama kurtarma sektörlerine de çeşitli yatırımlar yapmıştır. Ayağında Kundura türküsü ile ünlenen Tatlıses, günümüze kadar otuzdan fazla albüm çıkardı, birçok filmde oyuncu ve yönetmen olarak görev aldı ve bu sene 20. yılı olan İbo Show’da sunuculuk yapmıştır. Tatlıses, Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan ile Orta Doğu’da da tanınmaktadır. Türkiye’de lakabı İmparator’dur.
Müzik, televizyon ve sinemanın yanında İbrahim Tatlıses’in gıda, turizm, inşaat, iletişim (TV kanalı, radyo istasyonu), ulaşım gibi birçok alanda yatırımı bulunmaktadır. 14 Mart 2011 tarihinde program çıkışı uğradığı silahlı saldırıdan ağır yaralı olarak kurtuldu.
952’de Urfa’da – kendi tabiriyle bir mağarada – ciğerci Ahmet Tatlı’yla karısı Leyla’nın yedi çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. İbrahim Tatlıses’in babası Arap, annesi Kürt Kökenlidir. Zaman zaman etnik kimliği ilgili olarak kendisi farklı açıklamalarda bulunmuştur. İbrahim Tatlıses, Kanal D’de yayınlanan bir programda kendinizi ne olarak ifade ediyorsunuz sorusuna “Babam Arap, anam Kürt, ben ise Türk’üm” diye cevap vermiştir. 2005 yılında Erbil konserinde ise Tatlıses “Babam Türk, annem Kürt, ben Türk oğlu Türk’üm size Türkiye’den selam getirdim” diyerek izleyenleri selamlamıştır.
Tatlıses doğduğunda babası cezaevinde bulunmaktaydı. Hiçbir zaman okula gitmemiştir. Daha sonra neden okuyamadığı sorulduğunda Urfa’da sanki Oxford vardı da biz mi gitmedik yanıtını vermiştir. Çocuk yaşlarda çalışmaya başlamıştır; su satmış, çığırtkanlık yapmıştır.
Çocuktum. 20 kuruş fazla kazanmak için sinemalarda ‘Haydi buz gibi su’ diye bağırarak su satıyordum. Bir gün koltukta oturan bir adam birden yerinden kalktı. ‘Sus ulan eşek, seni mi dinleyeceğiz’ diye suratıma 4 tokat attı. Ve o yediğim tokatlar beni buralara kadar getirdi.
İnşaatlarda soğuk demir ustalığı yapmıştır. İnşaatta türkü söylerken Adanalı bir sinemacı tarafından keşfedildi. İlk başlarda Adana’da daha sonra Ankara’ya gelerek burada gazinolarda, pavyonlarda sahne aldı. 1974’te Ankara’daki Kınalı Pavyon’da söylediği “Ayağında Kundura” ile ünlenerek önce Ankara Radyosu’na, sonra da bir yılbaşı gecesi televizyona çıktı. 70’li yılların ortalarına doğru İstanbul’a geçerek burada sahne almaya başlamıştır. Burada, kendisine soyadını veren müzisyen Yılmaz Tatlıses ile tanıştı.