Depremde ölenler yıkanmadan gömülür mü? Dinen hükmü ne?

Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem hepimizde derin üzüntüye neden oldu. Binlerce yaralı ve can kaybımız var. Depremin ardından depremde vefat eden kişilerin cenazelerinin yıkamadan defnedilip defnedilmeyeceği konusu gündeme geldi. Bu konuyu Türkiye Gazetesi yazarı İlahiyatçı Osman Ünlü hocaya sorduk. Depremde cenazeleri yıkamadan defnetmek caiz midir?

Ülkemizde Kahramanmaraş merkezli deprem Cumhuriyet tarihinin en büyük yıkımı olarak kayıtlara geçti. Her geçen gün vefat sayısı artıyor, her gün yeni bir ölü sayısıyla güne uyanıyoruz. Türkiye Gazetesi yazarı ilahiyatçı Osman Ünlü deprem bölgesinde cenazelerin defnedilmesiyle ilgili şu ifadelerde bulundu:

DEPREM BÖLGESİNDE CENAZELERİ YIKAMADAN DEFNETMEK CAİZ MİDİR?

Cenazeyi su ile yıkamak mümkünse su ile yıkamak gerekir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı su ile yıkama imkanı yoksa meyyite (cesede) teyemmüm yaptırılır. Meyyite yaptırılacak teyemmüm, abdest veya gusül yerine aldığımız teyemmüm gibidir. Cenazeye teyemmüm aldıracak kişi, cenazeye gusl için teyemmüm aldırmaya niyet eder. Eldivenli yahut eldivensiz olarak parmakları açık şekilde ellerini temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye vurur, ileri ve geri hareket ettirerek kaldırır, hafifçe birbirine vurarak ellerini silkeler. Ellerinin içiyle meyyitin yüzünün tamamını 1 kere mesh eder. Sonra ellerini bir daha toprağa vurur, sol elin içiyle, cenazenin dirseğiyle birlikte sağ kolunu mesh eder; daha sonra da sağ elinin içiyle cenazenin sol kolunu aynı şekilde mesh eder. Bu işlemi kadın cenazeye kadın, erkek cenazeye ise erkek uygular. Cenaze, teyemmüm dahi yaptırılamayacak halde ise mevcut haliyle namazı kılınır ve defnedilir.

CENAZEYİ YIKARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Ölüyü yıkamak, kefenlemek, cenaze namazı kılmak ve gömmek farz-ı kifayedir. Cenaze yıkanmadan, namazı kılınmaz. Bu farzları, ücretsiz olarak Allah rızası için yapmak lazımdır. Cenazeyi parasız yıkamak çok sevabdır. Ücret istemek de caizdir.

İnsanın yalnız başı veya bedenin yarısı ele geçerse, yıkanmaz ve namazı kılınmaz. Öylece gömülür. Başı olmasa bile bedenin yarıdan fazlası veya bedenin yarısı ile başı bulunursa, yıkanır ve namazı kılınır.

Ölü yıkayacak kimsenin, önce gusül abdesti alması müstehabdır.

Cenaze, göbek ile diz arası örtülü olarak, sırt üstü veya kolay olan şekilde yatırılır. Kıbleye karşı yatırmak sünnettir.

Kadın, ölen kocasını yıkar. Çünkü kocanın ölümünden sonra, nikah, ölüm iddeti bitinceye kadar [dört ay, on gün] devam eder. Hanefi mezhebinde kadın ölünce, kocası bunu yıkayamaz. Çünkü ölünce nikah bozulur.

Cenaze defnedilirken, Kadir, Kâfirun, Nasr, İhlas, Felak, Nas ve Fatiha surelerini okumak, ölü için dua ve istigfar etmek müstehaptır.

Teneşir, göbeğe kadar yüksek ve az eğik olmalıdır. Su, pek sıcak olmamalı, tuzlu olmalıdır. Serin ve tuzlu su, çürümeyi geciktirir. Ölü, çocuk da olsa, önce abdest aldırılır; fakat ağzına, burnuna su verilmeyip, bezle temizlenir. Önce yüzü yıkanır. Sonra, kolları yıkanıp, başı, kulakları ve ensesi mesh edilir ve ayakları yıkanır. Kâfurlu suyla, bu yoksa yalnız su dökerek, başı ve sakalı, sabunla yıkanır. Sonra sol yanına çevrilip, sağ yanına su dökülür. Su, teneşir tahtasına değen yerlerine kadar akıtılmalı, sonra, sağ yanına yatırılıp, sol tarafına, omuzdan ayağa kadar su dökülür. Sonra oturtulup, karnı hafifçe bastırılır. Bir şey çıkarsa yıkanır, yani su döküp giderilir. Sonra sol yanına yatırıp, sağ yanı tekrar yıkanır, yani omuzdan ayağa kadar su dökülür. Böylece sünnete uygun, yani üç kere yıkanmış olur. İki yanı yıkanırken de, üç defa su dökülür.