İstatistiklere göre yüz anne adayından biri tekrarlayan düşük sorunu yaşıyor. Peki hamilelikte yaşanan ve tekrarlayan düşükler hakkında neler biliyorsunuz? Düşük risklerini artıran ve tekrarlamasına neden olan faktörleri derledik.
Düşük yaşayan kadınların en büyük korkularından biri bir daha hiç çocuğunun olmayacağı ya da sonraki gebeliklerinin de düşük yaşamak. Ancak tekrarlayan düşükler çocuk sahibi olmaya engel değil. Öncelikle bunun bilinmesi daha sonra sağlıklı gebelik oluşması için tekrarlayan düşüklerin altında yatan sebeplerin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekiyor.
Gebeliğin 20. haftasından önce anne adayına bağlı olarak farklı nedenlerden dolayı sonlanması ya da bebeğin fazla gelişememesi durumunda düşük gerçekleşir. Art arda 3 veya daha fazla gebelik kaybı durumuna ise tekrarlayan düşük adı verilen ‘habitüel abortus’ meydana geliyor. İşte tekrarlayan düşük nedenleri:
RAHİME AİT ANOMALİLER
Habitüel abortusu olan kadınların yaklaşık % 12-15’inde sorun rahimden kaynaklanıyor. Rahimde çift göz olması olarak bilinen durum ya da rahim ağzının gereğinden fazla açık olması durumunda tekrarlanan düşükler yaşanabiliyor.
HORMONAL NEDENLER
Tekrarlayan düşüklerde önemli bir diğer neden ise hormonal bozukluklar. Örneğin tiroid hormonlarındaki azalma ya da artışlar gibi hormon bozuklukları düşüğe neden olabilir. Süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonunun düzensizlikleri de düşük nedenleri arasında yer alıyor.
KROMOZOMAL NEDENLER
Düşüklerin en önemli nedenlerinden biri de kromozomal bozukluklardır. Eğer ailede sonraki bireylere aktarılabilecek genetik bozukluklar mevcut ise tekrarlayan düşüklerin nedeni bu olabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Anneye aktarılan embriyo her iki ebeveynden genler alır. Ancak anne ile uyum sağlayamazsa annenin bağışıklık sistemine bağlanamaz ve annenin vücudu embriyoyu yabancı oluşum olarak algılayarak savaşmaya başlar. Bağışıklık sistemine bağlı olarak düşük yaşanabilir.
SİGARA İÇMEK
Anne adayının yaşam tarzı ve alışkanlıkları düşük riskini arttıran faktörler arasında. Bunların başında da sigara gibi zehirli kimyasallara maruz kalmak geliyor. Günde 10 adet sigara kullanımı düşük riskini 2 kat, günde 5 kupa kafeinli kahve tüketimi de 2 kat arttırıyor. Gebelik sürecinde sigaradan ve sigaranın bulunduğu ortamlardan uzak durmak önemli.
ENFEKSİYON
Bazı enfeksiyonlar da tekrarlayan düşüklere etken olabilir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonları hem düşük hem de erken doğum riskini ciddi oranda artırıyor.
PIHTILAŞMA BOZUKLUĞU
Rahime yerleşen embriyonun beslenmesi için anne rahmi ile embriyo arasında mikro düzeyde kan alışverişini sağlayan damar yapıları da gelişir. Antifosfolipid antikor sendromu (AFAS), sistemik lupus eritomatozus, trombofililer gibi immünolojik nedenler ile pıhtılaşmaya neden olan hastalık varsa damarlarda kan alışverişi sağlanamaz. Bu durumda embriyonun beslenmesini engeller ve düşükle sonuçlanır.
Bu tür problemleri yaşayan kadınların tedavilerinde pıhtılaşmayı engelleyen ilaçlar kullanılır. Ancak, ilaçlar oluşmuş pıhtılar üzerinde yeterli etki gösteremediği için tedaviye hamilelikten önce başlanması ya da düşüklerin önüne geçebilmek için doktor gözetiminde planlı hamilelik önerilir.
RAHMİN YAPISI
Rahimdeki şekil bozuklukları, rahim hacmini azaltarak embriyonun gelişimini olumsuz etkiler. Rahim içinde perde yani septum varlığı, bu sorunun yaşanmasındaki en yaygın anatomik bozukluk. Anck rahim filmi, histeroskopi ve MR ile tanı kesinleşince basit operasyonla yüzde 100’e yakın başarı elde edilir.
DİYABET
Tekrarlayan düşüklerin sık nedenlerinden biri de hipotiroidi, diyabet ve PKOS gibi yaygın bazı endokrin hastalıklar. Düşüğü önlemek için gebelik öncesi mutlaka hormonal açıdan değerlendirilmeleri, gerekli tedavilerin yapılması ve hastalıkların kontrol altına alınması gerekir. Endokrin bozuklukları tedavi edildikten sonra sağlıklı hamilelik gelişebilir.
OTOİMMÜN PROBLEMLER
Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun normal dokularına saldırmasına denir. Bağışıklık sisteminin gerektiğinden fazla çalışması durumunda ise vücut kendi dokularını yabancı olarak algılar ve bu dokulara saldırarak zarar verir. 80’den fazla otoimmün hastalık var sık karşılaşılan otoimmün hastalıklar; Tip I diyabet, romatoid artrit, sedef hastalığı (psoriazis), multipl skleroz (MS), sistemik lupus eritematozus (SLE), inflamatuar bağırsak hastalığı (İBS), addison hastalığı, graves hastalığı ve çölyak hastalığıdır.
Tekrarlayan düşüğün önüne geçebilmek için gebelik öncesinde belli başlı testlerin yapılması gerekiyor. Düşük yaşayan kadının adet düzeni, geçmiş gebelikleri ile ilgili bilgileri içeren tıbbi geçmişi ele alınır. Ardından ultrason aracılığıyla üreme organları ve rahim detaylı incelenir. Ultrason görüntülemeye ek olarak bağışıklık sistemi, tiroitler ve hormonlar özelinde kan testleri, rahimi daha net görebilmek adına HSG görüntüleme testi istenebilir. Ayrıca anne ve baba adayına bazı genetik testler uygulanabilir.