Yazar Murathan Mungan’ın Yılmaz Güney’in ölümüne dair yazdığı yoruma Farah Zeynep Abdullah karşılık verince ortalık karıştı. Yılmaz Güney’in ailesi bunun üzerine Farah Zeynep’e dava açmaya hazırlandıklarını duyurdu.
Farah Zeynep’in Yılmaz Güney için “Sinemamızın kadın döven erkeği” şeklinde yorum yapması üzerine Güney’in ailesinden tepki geldi.
Murathan Mungan sosyal medya hesabı üzerinden “Yılmaz Güney’in ölümünün 37. yılı. İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı” şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu.
Bu paylaşımın altına da oyuncu Farah Zeynep’ten cevap gecikmedi. Farah Zeynep, “Sinemamızın en iyi yürüyen erkeği shjs ve kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan diyelim” ifadelerini kullanmıştı.
Farah Zeynep Abdullah‘ın yorumu üzerine Yılmaz Güney’in ailesi tepki gösterdi. Aile bu durum karşında dava açacakları bilgisini paylaştı.
Yılmaz Güney’in kardeşi Güzide Pütün, bu durum karşında “Bu değersiz sözler kimseye prim yaptırmaz. Yılmaz Güney kadınlara saygılı, gençlere önem veren biriydi” şeklinde tepki gösterdi.
Güney’in avukatı da durumla ilgili olarak karalama kampanyasına dahil olan kişilere karşı tüm yasal haklarını kullanacaklarını ifade etti.
“Yılmaz Güney; sanatçı kimliğinden, mücadelesinden, milyonlarca insanın teveccüh ve saygısını kazanmasına sebep hayatından tamamen kopuk, kadın düşmanlığı ve şiddet failliğiyle nitelenen bir figür olarak yansıtılmaya çalışılmasına dair kamuoyuna açıklamamızdır;
Güney, sayılması imkânsız onlarca ödül, unutulmaz eser ve başarı sığdırdığı sanat yaşamında, döneminde ve sonrasında milyonlarca gence, emekçiye, yoksula ilham olmuş, kendisini bu ülkenin insanına daha faydalı olmak için her zaman geliştirmiş, eleştirmiş ve bunu söylemekten de geri durmamıştır. Her türden egemen şiddetinin, 40 yıl öncesine kıyasla bugün asla kabul edilemez niteliğe kavuştuğu coğrafyamızda, Yılmaz Güney ile arkadaşlarının egemenlere ve kanıksanmış toplumsal kabullere karşı gösterdikleri iradenin yadsınamaz bir payı bulunduğu açıktır.
Ölümünden 39 yıl sonra bugün; sevenlerinin, ailesinin ve yol arkadaşlarının ideolojik görüşlerinden büsbütün kopuk bir gerçekliğin kamuoyuna kabul ettirilmesi çabasının asıl amacının, yaşamının son anına kadar ülke coğrafyası ve insanı için verdiği sonsuz özgürlük mücadelesini lekelemek olduğu kamuoyunun malumudur.
Yılmaz Güney, kendi sözleriyle kadın haklarına yönelik tavrında “kendisini yetersiz bulduğunu ve gelişme, değişme çabası olduğunu” ifade eden, bu başlıkta ona yüzünü dönmüş herkesi dönüşmeye, yine kendi ifadesiyle “feodal ve gerici kodlardan” uzaklaşıp bıkmadan özeleştiriye ve ilerlemeye teşvik etmiş bir sanatçıdır.
Toplumda şiddet sarmalının sona ermesi hususunda samimi gayretleri olan, kendini bu başlıklarda eleştirmiş, toplumun dönüşmesi ve değişmesi umudunun sembolü olmuş bir sanatçıyı karalamak, hatırasını aşağılamak ve ailesinin kişilik haklarını ihlal etmek en nazik ifade ile hadsizliktir!….
Farah Zeynep’in yorumunu bu şekilde değerlendiren Yılmaz Güney’in ailesi ”şiddetin ve kötülüğün gerçek sahiplerine söz yükseltemediğini anladığımızı ve gördüğümüzü belirtiyor, Yılmaz Güney’i şiddet sembolü olarak gören her anlayışın karşısında olacağımızı yineliyoruz” dedi.
Güney’in ailesi samimi uyarılarını dikkate almayan başta oyuncu Farah Zeynep Abdullah olmak üzere bu karalama kampanyasında yer alan kişiler için, ”her türlü kanuni hakkımızı kullanarak Yılmaz Güney’in manevi hatırasını, ailesinin ve yakınlarının kişilik haklarının muhafazasını sağlamaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.” açıklamasını yaptı.