Yapay zeka teknolojileri, her geçen gün daha fazla alanda etkisini gösteriyor. Son olarak dünyanın en güzel 10 kadınını belirlediği listeyle sosyal medyada büyük ilgi uyandırdı. İşte o isimler…
Yapay zeka teknolojisinin hızla gelişmesi, birçok alanda etkisini göstermeye devam ediyor. Son zamanlarda, yapay zeka algoritmalarının kullanıldığı ilginç bir konu ortaya çıktı: Dünyanın en güzel 10 kadınını belirlemek.
Bu liste, sadece güzellik açısından değil, aynı zamanda başarılarıyla da dikkat çeken kadınları içeriyor. Listede yer alan isimler arasında, dünya genelinde büyük bir hayran kitlesi bulunan oyuncular ve şarkıcılar yer alıyor.
TGRT Haber’in haberine göre yapay zeka, dünyanın en güzel kadını olarak Scarlett Ingrid Johansson’u seçti. 38 yaşındaki ünlü Hollywood yıldızı ‘Atlara Fısıldayan Adam’, ‘Bir Konuşabilse’ ve ‘Hayalet Dünyası’ gibi filmlerde rol aldı. Marvel Sinematik Evreni filmlerinde de karşımıza çıkan Johansson, aynı zamanda BAFTA ödülü sahibi.
Listenin ikinci sırasında, Angelina Jolie bulunuyor. Üç Altın Küre, iki Sinema Oyuncuları Derneği Ödülü ve bir de Oscar Ödülü sahibi olan dünyaca ünlü oyuncu, kariyeri kadar hayırsever çalışmalarıyla da tanınıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde “Kalbim Türkiye halkıyla.” mesajıyla depremzedelere yardım çağrısı yapmıştı.
Dünyanın en güzel üçüncü kadını ise Jennifer Lawrance oldu. Oscar, Altın Küre ve SAG ödüllerinin sahibi olan Lawrance, 2013 yılında TIME dergisinin “dünyanın en etkili 100 kişisi” ve 2013’ten 2016’ya kadar Forbes Celebrity listelerinde yer almıştı.
Yapay zeka göre dünyanın en güzel 10 kadını şöyle sıralanıyor:
Yapay zeka teknolojisinin, estetik kavramlar üzerindeki etkisinin giderek arttığı bir dönemde, bu tür listelerin popülerlik kazanması sürpriz değil. Daha önce Midjourney gibi fotoğraf üretebilen jeneratif AI yazılımları, “ideal kadın ve erkek vücudu nasıl olmalı?” sorusunu da cevaplamıştı.
Ancak, güzellik ve başarı gibi subjektif konularda yapay zekanın ne kadar objektif sonuçlar üretebileceği hala tartışma konusu. Bunun gibi listeler, teknolojinin katettiği aşamayı gözler önüne sererken, güzellik algısının da kişiselleştirilmiş bir deneyim olduğunu bir kez daha hatırlamamızı sağlıyor.