İstanbul’da bir bankanın müdürü olarak çalışan Seçil Erzan, ‘Fatih Terim Fonu’ adı altında yüksek kâr vaadiyle Arda Turan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi futbolcuları ve iş insanlarını dolandırmıştı. Konuyla ilgili soruşturmanın ardından tutuklanan Erzan avukatına yaptığı açıklamalarla yeniden gündem oldu.
18 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira arasında dolandırdığı iddia edilen bankacı Seçil Erzan, 11 Nisan’da gözaltına alındı ve tutuklanarak Bakırköy Kadın Cezaevi’ne konuldu. Cezaevinde, kendisi gibi hükümlü olan bir kişiyle aynı koğuşa yerleştirilen Erzan, koğuş arkadaşıyla durumu hakkında konuştu. Avukata ihtiyacı olduğunu ifade eden Erzan’a koğuş arkadaşı, kendi avukatını önerdi. Bir süre sonra avukat, Erzan’ı ziyaret etti.
Musa Kesler’in Hürriyet gazetesindeki haberi; Erzan ve avukatının 1 saatten fazla süren görüşmesinden sonra ortaya çıkan detayları içeriyordu. Avukat, Seçil Erzan’ın kendisine ilettiği bilgileri ve Erzan hakkında edindiği izlenimleri paylaştı.
“Üzerinde hâlâ tutuklandığı zamandan kalan kıyafetler vardı. Ayakkabıları şıktı. Yorgun ve şaşkın görünüyordu. Şok halindeydi diyebilirim. Çok dolandırıcılık davasına baktım, tecrübeliyim. Bu kadının profesyonel bir dolandırıcı mantığıyla hareket ettiğini sanmıyorum. Anlattıklarına bakılırsa da bir sarmala girmiş, etrafındakilere para kazandırmış.”
Avukat; neden sonunda tıkanacağı belli olan bu süreci devam ettirdiğini sorduğunda, Erzan’ın: “Artık sürecin nerede sona ereceğinin derdinde değildim, anı kurtarmaya çalışıyordum. O kadar kendimi kaybetmiştim ki açığı kapatmak için elimden geleni yaptım. Çarkı döndürmeye o yüzden devam ettim” şeklinde cevap verdiğini açıkladı.
Avukata, plan yapacak vaktinin olmadığını belirten Erzan, görüşmede ayrıca şunları söyledi:
“İlk para aldıklarım da sürekli sıkıştırıyor, para alıyordu. Akrabalarım da dahil. Para yetiştirmeye çalıştım. Plan yapacak çok vaktim ve enerjim yoktu. Eğer bir planım olsaydı Arda Turan’dan aldığım son parayla kaçardım, kimse de beni bulamazdı. Hep sarmalın içindeydim. Sadece bu süreçte üstüm başım, kıyafetim ve diğer gündelik lüksüm vardı. Kendime harcadığım tek para Bozcaada’daki eve harcadığım 500 bin dolar. Gerisi hep sarmalın içinde.”
İsminin açıklanmasını istemeyen avukat, daha sonra ücret konusunda anlaşamadıklarını ve bir daha bir araya gelmediklerini ifade etti.