Aydın’ın Nazilli ilçesinde 17 yıl önce kestane şekerini üretmeye başlayan girişimci aile, 14 yıl önce Japonlara bu lezzeti tanıttı ve 10 bin kilometre ötedeki Japonları bu tadın hayranı haline getirdi. İşte Aydın’ın dünyanın öbür ucuna uzanan kestane şekeri…
Aydın kestanesinin coğrafi işareti, uluslararası alanda da tanınmış durumda. Özellikle kestaneden üretilen kestane şekeri, sadece Türkiye içinde değil, aynı zamanda yurtdışında da büyük ilgi görüyor. Nazilli’de üretilen kestane şekerleri, özellikle Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. Toplanması ve dikenli kabuğundan ayrılması, büyük emek gerektiren kestane, soğuk kış günlerinde tadını damaklarda bırakıyor.
Aydın, Türkiye’nin en büyük kestane üreticisi illerinden biri olarak öne çıkıyor ve şimdi de kestane şekeri ile adından söz ettirmeyi hedefliyor. Aydın’da üretilen kestane şekeri, sadece ülke içinde değil, aynı zamanda yurtdışında da geniş ilgi görüyor. Kestane üretiminde iddialı olan Nazillili üreticiler, İtalya ile rekabet halinde olup Türkiye’deki kestane şekerini tüm dünyaya sevdirmek için ellerinden geleni yapıyor. Nazillili üreticiler, yaklaşık bin 200 rakımlı Aksu ve Işıklar mahallelerinde yetiştirilen şekerci kestanesinden kestane şekeri üretimi konusunda iddialıdır. Nazilli ilçesinde, yılda ortalama 400 ton kestane işlenerek, kestane şekeri elde ediliyor. Bu üretim aynı zamanda Aydın ili için önemli bir istihdam da sağlıyor.
Aksu Mahallesi’nde yaşayan girişimci Mustafa Çetin, coğrafi işaretli kestaneden elde ettiği doğal kestane şekerini üreterek dünya çapında bir marka haline geldi. Bu üretimi fırsata çeviren Çetin, 15 yıl önce Japonlara bu lezzeti sevdirdi ve bu başarının arkasındaki sırrın, zor beğenen Japonlara en doğal kestane şekeri sunması olduğunu belirtti. Nazillili kestane şekeri üreticisi Çetin, işin püf noktasını paylaşarak; “Glikoz ve katkı maddesi kullanmamamız bizim sırrımızdır. Sadece pancardan elde edilen şekeri tercih ediyoruz. Bölgemizdeki en kaliteli kestaneleri satın alıp elde üretim yapıyoruz. Her bir kestaneyi tek tek elden geçiriyoruz. İtalya veya Türkiye’nin diğer illerinde yapılanlar gibi olmadığı için, doğal kestane şekeri üretimimiz büyük beğeni topluyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İşletme sahibi Mustafa Çetin, 17 yıldır kestane şekeri ürettiğini belirterek, “Aydın kestanesi coğrafi işareti olan bir üründür. Ekim ayında kestane çırpımı başlar ve Kasım ayında kestane şekeri üretimimize başlarız. Bu süreç, Mayıs ayına kadar devam eder ve genellikle kadın çalışanlarımızla gerçekleştirilir. Kullandığımız kestane, 1. sınıf Aydın kestanesidir. En büyük pazarımız Japonya’dır ve Japonya’ya yılda 3 veya 4 konteyner kestane şekeri gönderiyoruz. Türkiye genelindeki büyük işletmelere de kestane ve kestane şekeri tedarik ediyoruz. İzmir, Samsun, Antalya, Ankara, Muğla ve İstanbul gibi şehirlerde de önemli pazarlara sahibiz. Ayrıca, büyük marketlere de ürünlerimizi sağlıyoruz. Yılda 350-400 ton kestane işleme kapasitemiz bulunuyor ve Bursa’ya da kestanenin büyük bir kısmını Aydın bölgesinden temin ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kestane şekeri üreticisi Mustafa Çetin, kestanenin kestane şekeri haline gelene kadar geçen üretim sürecinden bahsederek; “Nazilli’nin yüksek rakımlı Aksu ve Işıklar mahallelerinde hasat edilen ‘Şekerci’ adını taşıyan kestaneler, dikenden daha kolay çıkarılabilmesi için yaklaşık bir ay süreyle kuyularda bekletiliyor. Kuyulardan çıkarılan kestaneler, kabuklarından ayrıldıktan sonra işletmeye getiriliyor. Çalışanlarımız tarafından sıcak suda 5-10 dakika haşlanan kestaneler, dış kabuklarından ayrılması için tek tek elden geçiriliyor ve boyutlarına göre ayrıştırılıyor. Kestaneler, şuruba batırılmadan önce dağılmamaları için tüle sarılıyor. Kestaneler kıvama geldiğinde tüller açılıyor, ardından kestaneler haşlanıyor, yıkanıyor, şuruplanıyor ve bir gün dinlenmeye bırakılıyor. Son olarak ambalajlanarak satışa sunuluyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kestane şekeri üretimine ilgi duyanları işletmesine davet eden Mustafa Çetin, kestane şekerinin üretimindeki püf noktaları öğretmekten çekinmeyerek, ülkemizde üretilen kestanenin dünya çapında rekabetçi olması ve hak ettiği değeri bulması için bu bilgileri paylaşmaktan özellikle kaçınmadığını vurguladı.