Antik Mısır denildiğinde hepimizin aklına kaşlarına kadar kalem çekilmiş gözler, kahküllü küt saçlar ve pürüzsüz tenli kadınlar geliyor. Yüzyıllardır Mısırlı kadınların güzelliklerini neyle korudukları, geliştirdikleri hep merak edilmiştir. Günümüzde estetik ameliyatlar ve modern makyaj aletleri ile istedikleri görünüme kavuşan kadınlar, eski dönemlerde de kendi şartlarına göre makyaj yapıyorlardı. Günümüz makyajının atası sayılan Antik Mısır’ın kadınlarının güzellik sırlarını mercek altına aldık.
Günümüzde güzel görünmek için yapılan makyaj, Antik Mısır’da sosyal statüyü dahi belirleyecek kadar önemli bir işlev taşımaktaydı. Makyajı sadece kadınlar değil erkekler de yapıyordu. Hatta Mısırlılar putlarını bile makjayla süslenmişti. Dolayısıyla bedeni süslemek Antik Mısır insanları için hayli önemliydi. Antik Mısır kadınlarının güzelliklerini korumak için uyguladıkları sırlara gelin beraber bakalım.
Günümüzde makyaj yapmadan önce nasıl cildimizi temizliyorsak, Antik Mısır’da da cildi makyaja hazırlamak için temiz olması gerekliydi. Sıcak iklim ve kum fırtınaları da göze alındığında insanlar sık sık Nil nehrinde yıkanıyorlardı. Sosyal statüsü yüksek olan kişilerin evlerinde en eski M.Ö. 3. yüzyıla kadar dayanan antik küvetler bile bulunmuştur.
Vücuda yapışan kum ve aşırı sıcaklardan oluşan teri temizlemek için Antik Mısır’da kil ve zeytinyağı karıştırılır ve bugün kullanılan sabunlara çok benzeyen bir sabun karışımı elde edilirdi. Bu sabun ile ciltlerini temizleyen kadınlar aynı zamanda sabunun içerdiği zeytinyağı ile ciltlerini beslerlerdi.
Antik Mısır’da insanlar çeşitli bitkilerin özlerini çıkartarak kendilerine esanslar yapıyor hatta bu esansları balmumu ile karıştırarak çeşitli kremler elde ediyorlardı. Tabi kokuların içeriği maddi imkanlara göre değişkenlik gösteriyordu. En pahalı parfümler Doğu’dan gelen çiçeklerin, bitkilerin özlerinden elde ediliyordu.
Mısır’a dair en bilindik güzellik sırrı, süt banyolarıdır. Hatta Kleopatra’nın eşek sütüyle yıkandığına inanılmaktadır. Sütün içerisinde bulunan laktik asit çeşitli bitkilerle (gül, lavanta vs.) karıştırıldığında kimyasal bir peeling etkisi oluşturarak cilt bariyerini onarıcı, yaşlanmayı erteleyici ve kırışıklık önleyici bir etki gösterir. Ayrıca vücut nemini korumak isteyen kadınlar vücutlarına süt ve bal karışımı sürerek bugünkü güneş kremlerinin işlevi gibi vücutlarını güneşten korumaya çalışmışlardır.
Günümüzde içerdiği enzimler ve A,B,C, E vitaminleri sebebiyle kullanılması tavsiye edilen arı sütü, Antik Mısır’da özellikle zengin kadınlar arasında kullanılmaktaydı. Arı sütünün içerdiği antioksidanlar yaşlanma belirtilerinin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Bugün bile cilt bakım uzmanları tarafından kullanımını önerilmektedir.
Yüzde oluşan gözeneklerin küçülmesi için Antik Mısır’da kadınlar yumurta maskeleri kullanmışlardır. Günümüzde dahi bu maskeler hala popülerliğini korumaktadır.
Özellikle zengin Mısırlı kadınlar maske uygulamasından sonra hint, moringa ve susam yağlarını oluşmaya başlayan kırışıklıkları gidermek ve yüzlerini nemli tutmak için kullanmışlardır. Kleopatra’nın da vücudunu nemlendirmek için shea yağı ve kenevir tohumu yağını kullandığı bilinmektedir.
Her ne kadar Kleopatra’nın banyo yaparken küvetine gül yaprakları koydurttuğu bilinse de, Gül suyu tarihin ilk cilt tonikleri arasında bulunmaktadır.
Antik Mısır’da vücut kıllarından kurtulmak isteyen kadınlar, şeker, limon ve suyu bir karışım haline getirerek vücut tüylerini almışlardır. Bu malzemeler günümüzde kullanılan ağdanın temel malzemeleridir.
Mısır’a dair en bilindik şey olan göz kalemi aslında Kohl adı verilen kurşun ve sülfürün karışımı ile oluşturulmuş olan sürmedir. Sürme sadece güzel gözükmek için değil, aynı zamanda gözleri güneş ışığından ve sineklerden korumak için de kullanılmaktaydı. Dolayısıyla gözlere sürme çekmek, kadınlar kadar erkekler arasında da yaygın olan bir uygulamaydı.
Antik Mısır’lı kadınlar kaşları boyamak için ise bademi yakıp kaşlarına sürmüşlerdir. Oldukça doğal olan bu yöntemin şu anda bile kullanımı mevcuttur.
Bugün Antik Mısır’a dair bulunan en eski arkeolojik eşyalarının arasında kozmetik malzemelerin ve esansların yeri büyüktür.
Antik Mısır’da kadınlar saçlarını nemli tutmak ve kolay taramak için, badem ve hint yağı kullanmışlardır. Ayrıca bulunan arkeolojik kalıntılar arasında balık kılçığından yapılmış taraklar da bulunmuştur. Bu ince telli taraklar saç taramak için kullanılsa da bitleri temizlemek için de kullanıldığı düşünülmektedir. Saçlarını boyamak için ise kadınlar kına kullanmışlardır.