Bahar Eriş kimdir, kaç yaşındadır? Kitapları nelerdir?
Selma Yenidoğan
En çok satan kitaplar listesinde yer alan akademisyen ve yazar Dr. Bahar Eriş’in hayatı okuyucuları tarafından çok merak ediliyor. Peki Bahar Eriş kimdir, kitapları nelerdir?
Hızlı erişim
Bahar Eriş Türk akademisyen ve yazardır. “Her Çocuk Üstün Yeteneklidir, Anne Beynimi Aç, Güneşin İki Yüzü” gibi eserleri ile çok satan kitaplar listesinde yer aldı. Boğaziçi Mütercim Tercümanlık lisans eğitiminin ardından Colombia Üniversitesi’nde yüksek lisansı ve doktorasını tamamlamış olan Eriş’i daha yakından tanıyalım.
BAHAR ERİŞ KİMDİR?
Dr. Bahar Eriş 1995 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu Mütercim Tercümanlık Bölümü’nden mezun oldu. 1997 yılında aynı üniversiteden pedagojik formasyonu eğitimi aldı. Fulbright bursuyla ABD’ye gitti. 1998-2004 yıllarında New York’ta, Columbia Üniversitesinde üstün zeka ve yetenek üzerinde öğrenim gördü, master ve doktorasını tamamladı.ABD’de 6 yıllık eğitimi süresince Teachers College’da okul öncesi öğretmenliği görevinde bulundu.
10 yıl boyunca (2004-2014) Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde “üstün yetenek eğitimi” konusunda dersler verdi.2015-2017 yıllarında Bahçeşehir Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim Programı’nda Yrd. Doç. Dr. olarak yüksek lisans derslerine girmiştir.
BAHAR ERİŞ NEREDE ÇALIŞIYOR?
Dr. Bahar Eriş, 2015 yılından bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim Merkezi’nde akademisyen olarak görev almaktadır.
BAHAR ERİŞ’İN KİTAPLARI
- Her Çocuk Üstün Yeteneklidir
- Anne Beynimi Aç
- Şimdi Değilse Ne Zaman?
- Hayatın İlk Üç Yılı
- Senin Yolun Hangisi?
- Korkmasaydın Ne Yapardın?
- Çocuklar Nasıl Başarır?
- Çocuklar Nasıl Başarır? 2
- Gölgedeki Yıldızlar
- Güneşin İki Yüzü
- Düşleyen Düşünen Dönüşen İnsan
BAHAR ERİŞ KİTAPLARINDAN ALINTILAR
- Anne çocuk arasındaki bağlanmanın %75’i , 0-2 yaş arasında gerçekleşir.
- Amerikan Pediyatri Derneği, 0-3 yaş arası Tv İzlemeyi kesinlikle önermiyor! 3-8 yaş arası da ”sınırlı sürelerle Tv izleyebilir” diyor.
- Araştırmalara göre , günümüzde bir çocuğun tam 15 bin saati okulda geçiyor. İnsan ömründen bu kadar zaman alan okulların, çocukları doğal eğilimleri doğrultusunda eğitmek yerine, ellerindeki standart programa/kalıplara göre hepsine aynı şekli kazandırmaya çalışması bir dramdır.
- Güvenli bağlanmada bebek ,annenin yanında kendini güvende hisseder. Annenin onu korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman yanında olacağını bilir .Anne ayrıldığında huzursuz olur, döndüğünde neşelenir .Güvenli bağlanmış bebeğin annesi onunla daha çok oyun oynar ,ihtiyaçlara çabuk cevap verir ve daha duyarlıdır .12 aylıkken güvenli bağlanan bebeklerin ilkokulda arkadaş edinme becerilerinin daha yüksek olduğu bulunmuş. 16 yaşına geldiklerinde daha güvenli arkadaşlık bağları kurabilmişler.
- Sonucu değil süreci övmek daha fazla fayda sağlıyor. Örneğin çocuk bir soruyu çözdüğünde ya da başarı sağladığında, “Çok akıllısın ” demek yerine, ” Belli ki bu matematik problemini çözmek için çok çalışmışsın”, demek daha olumlu sonuçlar doğuruyor. Bu durum beyin araştırmalarıyla da destekleniyor.
- Çocuklarınızla konuşma biçimimiz onların iç sesine dönüşür.
- Başarılı ve mutlu çocuklar , televizyondan çok kitapların açık olduğu evlerden çıkıyor.
- Güçlü çocuklar yetiştirmek, bozuk yetişkinleri onarmaktan daha kolaydır.
- Çocuğun kendine has özelliklerine, ilgi alanına, yetenek alanına saygı gösterin. Hayatta kendi gerçeklestiremediğiniz hayallerinizi, kendi istek ve beklentilerinizi onların küçük omuzlarına yükleyerek bu ağırlık altında ezilmelerine izin vermeyin.
- Her çocuk kendi hızında ilerler, lütfen arkadan ittirmeyiniz.
- Çocuklarınıza bırakacağınız son maddi miras malvarlığınızdır . Ortanca miras kütüphanenizdir. İlk miras ise kelime hazinenizdir .
- Sevgi, bir büyük cümle değil, binlerce küçük eylemdir.
- Dünyayı değiştirenler kitaplar değil , onları okuyanlardır…
- Giriş cümlesi önemlidir. Kitaplarda da, insanlarda da.
- Her şeyden önce, Kendi hayatının kahramanı ol, Mağduru değil.
- Bazı çocukların düşünebilmesi için hareket etmesi gerekiyor. … Sınıf ortamı rahatça hareket etmeye müsait olmadığından, öğretmenin bunu fark edecek eğitimi olmadığından, müfredat buna göre düzenlenmediğinden ve buna benzer pek çok nedenden dolayı bazı çocuklar hiperaktif tanısı alıyor.
