Kış sonrası bahar temizliği; Cilt bakım rutini için 7 ipucu

Kış sonrası değişen mevsimle cildin yenilenmeye ihtiyacı vardır. Bahar aylarına taze bir ciltle başlamak için 7 bakım önerisini Mavikadın editörü derledi.

Bahar mevsimi resmi olarak 20 Mart’ta başlıyor. Soğuk ayların ardından cilt bariyerinde oluşmuş olabilecek tahribatlara veda etmenin de zamanı geldi. İlkbaharda, kurak geçen kışın ardından doğal yağlar yeniden dengeye gelir. Cildinizdeki ışıltıyı geri kazanmak için cilt bakımı rutininizi güncellemenize yardımcı olacak yedi doğal güzellik ipucu sizlerle.

Kış aylarında cilt daha kurudur. Bu nedenle daha fazla neme ve nemlendiriciye ihtiyaç doğar.  Ancak hava “soğuk ve kuru”dan “nemli ve nemli”ye geçtiğinde ürünlerinizin ve onları kullanma şeklinizin bu mevsimsel değişimi yansıtması önemlidir.

PEELING YAPIN

Kabul etmek gerekir ki kış havası tam olarak parlak bir cilt göstermiyor. Neyse ki bahar geldiğinde o ışıltılı görünüme ulaşmak daha kolay. Kış aylarında çok fazla peeling yapmak cildinizdeki nemi alıp, cildinizi tahriş etmiş ve kuru görünmesine neden olmuş olabilir. Bununla birlikte, haftada iki ila üç kez doğru ve nazik bir peelingini kullanmak cildinizin pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlayacaktır. Vitamin açısından zengin ve doğal enzimler içeren peelingleri tercih edebilirsiniz.

KALIN VE AĞIR MAKYAJ ÜRÜNLERİNE ‘ELVEDA!’ DEYİN

Her sabah ağır fondöten sürerseniz sivilce oluşumuna neden olabilecek birikmeye neden olabilirsiniz ve bu ilkbaharda daha da artar. Isı ve nem terlemeye neden olabilir ve bu da gözeneklerinizi tıkar. Kalın ve ağır makyaj ürünleri bu tıkanmayı daha da kötüleştirerek daha sık sivilce oluşmasına neden olur.

Dermatolog Dr. Nikoleta’nın tavsiyesi, bahar aylarında mineral pudralı fondötenler gibi daha hafif makyaj ürünlerine yönelmenizdir. Bu fondötenler sıcak aylarda ekstra yağ üretimini dengeleme ve cildinizin daha sağlıklı görünmesini sağlama eğilimindedir.

Bahar aylarında sivilceleri önlemenin bir diğer yolu da makyaj temizleyicinizi değiştirmek. Daha yoğun, vazelin ve merhem bazlı bir makyaj temizleyici kullanıyorsanız, şimdi misel suyu gibi daha hafif bir seçeneğe geçmenin tam zamanı. Misel suyu, bahar aylarında yüzünüzde biriken makyajı ve teri temizlemede mükemmel bir iş çıkarır.

HAFİF NEMLENDİRİCİYE GEÇİŞ

Kış aylarında cildimizin ekstra nem almasına ihtiyaç duyarız, bu yüzden Dr. Nikoleta, ağır kremli bir nemlendirici (cilt tipinize göre) kullanmayı öneriyor. Dışarıya çıktığımızda karşılaştığımız soğuk ve kuru havayla mücadele etmek için cildimizin daha ağır kremlere ihtiyacı var ama ilkbaharda yeni bir şeyle karşı karşıyayız: Sıcaklık ve nem.

Ayarlamak için gözeneklerimizi tıkamayan, bize yeterli nem sağlayabilecek hafif bir nemlendiriciye geçmeliyiz. Hyaluronik asit de dahil olmak üzere nemlendirici bileşenler içeren nemlendiriciler aramak harika bir fikirdir.

YÜZ SPREYİ İLE CİLDİNİZİ GENÇLEŞTİRİN

Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yüz spreyini kesinlikle tavsiye eidlir. Sıcak aylarda daha çok terleriz ve bu ter bakterileri hapseder. Üstüne üstlük, kirli ellerle teri silerek daha fazla bakteri eklenir. Bakterilerin yayılmasını önlemek için cildimizi yüz spreyi ile gençleştirebiliriz. Yüz sisi, pH 7,5’te mikroflora ve eser elementler içerir. Genellikle uygulamada acı vermez ve cilt bariyeri için gerçekten sağlıklıdır!

DAHA YÜKSEK SPF GÜNEŞ KREMİ KULLANIN

Dr. Nikoleta’ya göre gün, saat veya yer ne olursa olsun en az 30 SPF güneş kremi sürmek gerekir. Ancak sıcak aylarda SPF oranını daha yüksek bir seviyeye getirmek zorunludur. Çünkü dışarıda daha çok vakit geçirilir. Günler daha uzundur ve sadece bu değil, aynı zamanda UVA ve UVB ışınları da ilkbahar ve yaz aylarında daha yoğundur.

Dışarıda 10-15 dakika yürüyebilirsiniz ve bunun hiçbir şey olmadığını düşünebilirsiniz, ancak zamanla güneşe maruz kalma miktarı artar. Tesadüfen güneşe maruz kalma, ciddi güneş hasarına neden olabilir ve fotoyaşlanmayı, hiperpigmentasyonu ve kırışıklıkları hızlandırabilir; bunlar cildimizde kesinlikle olmasını istemediğimiz şeylerdir!

Buna karşı korunmak için her gün güneş koruyucu kullanmak zorunludur ve sıcak aylarda daha yüksek bir SPF kullanmaktan zarar gelmez. İlkbahar ve yaz aylarında SPF 50 kullanmak önerilir. Ayrıca gün içerisinde en az iki saatte bir yenilenmelidir.

Dudaklarınızı ve kulaklarınızı da unutmayın! Dışarıdayken kulaklarınızı güneşten korumak için şapka takabilir, hatta kulaklarınıza güneş kremi bile sürebilirsiniz. Kışın muhtemelen dudaklarınızın çatlamasını önlemek için vazelin uygulamışsınızdır, ancak ilkbahar/yaz aylarında SPF’li bir dudak kremi kullanmak daha doğru olur.  

RETİNOLÜNÜZLE RAHATLAYIN

Retinoller, cilt bakımı başarı çerçevesinin temel direklerinden biridir. Dr. Nikoleta’ya göre ölü cilt hücrelerini yenileriyle değiştirerek ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltırlar. Ancak ilkbahar ve yaz aylarında yeni cilt daha hassas hale gelir ve zararlı UV ışınlarından yanmaya daha yatkın olur. Yani retinol bu ölü deri hücrelerini uzaklaştırdığında, yeni cildiniz güneşin verdiği zarara karşı daha savunmasız hale gelir. Ancak bunu aşmanın kolay bir yolu var!

Retinol veya retinoidinizi gece uygulayın ve uygulama sıklığınızı haftada yalnızca bir veya iki defaya düşürün. Güneş koruyucunuzu her gün sürmek, güneşin yeni cildinize vereceği zararın önlenmesine de yardımcı olacaktır; bu nedenle cildinizin tahriş olduğunu düşünüyorsanız, daha yüksek SPF’li bir güneş koruyucuyu daha sık uygulayın.

Cildinizin derinlemesine yenilenmesini istiyorsanız bu bahar kimyasal peeling için dermatoloğunuza başvurun! Güzel, gençleşmiş, parlak bir cilde sahip olmak için kıştan kalan ölü deri hücrelerini temizlemenin tam zamanı.  Unutmayın, hangi kimyasal peelinglerin sizin için en iyi sonuç vereceği konusunda sorularınız varsa dermatoloğunuzdan önerilerini isteyin.