Uyku bozukluğunun akla gelmeyen zararını kadın doğum uzmanı açıkladı

6 Mart 2024
0 Yorum
uyku bozuklugunun akla gelmeyen zararini kadin dogum uzmani acikladi

Duygusal sağlığın, stresin ve psikolojik faktörlerin yanı sıra uyku problemleri de gebe kalmayı zorlaştırabiliyor. Özellikle gece yaşanan uyku problemi hormonal bozukluklara ve doğurganlık sorunlarına neden olabiliyor.

Stresin, psikolojik faktörlerin ve duygusal sağlığın yanı sıra uyku problemlerinin de gebe kalmayı etkileyebildiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilan Ünsal Kaya, “Yeterli ve düzenli uyku, hormonal dengenin korunmasına yardımcı olur. Geceleri uyku eksikliği, hormonal bozukluklara ve doğurganlık sorunlarına yol açabilir” dedi.

Medical Park Göztepe Hastanesi Kompleksi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilan Ünsal Kaya, gebeliği engelleyen faktörler konusunda açıklamalarda bulundu. Gebeliğin bir çiftin hayatındaki en özel ve heyecan verici anlardan biri olduğunu dile getiren Op. Dr. Kaya, hamile kalmayı engelleyen nedenler arasında uyku bozukluğunu da saydı. 

“AİLE GEÇMİŞİ ÖNEMLİ”

Op. Dr. Kaya, biyolojik faktörlerin, genellikle genetik temellere dayandığını ve doğurganlık üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Kaya “Genler ve genetik, her ne kadar günümüzde sır perdesi aralanmış bir konu olsa da hala gizemini koruyan keşfedilmemiş bir denizdir. Gebelik sürecine hazırlanırken genetik danışmanlık alınması bu yolculukta yapılması gereken adımlardan biridir” dedi.

haber ici hamil e

“ÇİFTLER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMELİ”

Kadın ve erkek doğurganlığının, birçok faktöre bağlı olarak değişebileceğini söyleyen Op. Dr. Kaya, şu bilgileri paylaştı:

“Kadınlarda hormonal dengesizlikler, düzensiz adet döngüsü, endometriozis veya polikistik over sendromu gibi durumlar, anatomik problemler, enfeksiyonlar fertiliteyi olumsuz etkileyebilir. Erkeklerde ise sperm kalitesindeki düşüş, sperm sayısındaki azalma veya hareketlilik sorunları ve enfeksiyonlar fertilite sorunlarına yol açabilir. Çiftlerin birlikte değerlendirilmesi, fertilite sorunlarının kökenini anlamada önemlidir.”

“ÇEVRESEL RİSKLER DEĞERLENDİRİLMELİ”

Çevresel faktörlerin de gebe kalmayla ilişkisi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Kaya, “Kimyasallar, ağır metaller, endüstriyel kirlilik ve radyasyon gibi faktörler, hem kadın hem de erkek fertilitesini etkileyebilir. Bu faktörlere maruz kalmak, üreme organlarının sağlığını ciddi şekilde etkileyerek gebelik şansını düşürebilir. Çiftlerin çevresel etkileri kontrol etmeye çalışmaları gebelik üzerinde olumlu bir etki oluşturur” diye konuştu. 

“BİYOLOJİK SAATE DİKKAT”

Kadın ve erkeklerin yaşlarının, doğurganlık üzerinde belirleyici bir faktör olduğunun altını çizen Op. Dr. Kaya, “Kadınlarda ilerleyen yaş, yumurta kalitesinde azalmaya neden olabilir. Erkeklerde ise yaşın ilerlemesi, sperm kalitesinde düşüşe yol açabilir. Bu nedenle çiftlerin gebelik planları yaparken yaş faktörünü dikkate almaları önemlidir. Modern tıp teknolojileri, yaşla ilgili fertilite sorunlarının üstesinden gelmeye yardımcı olmaktadır ancak ilerleyen bir biyolojik saat olduğunun farkında olmak çiftler için önemlidir” ifadelerini kullandı.

haber ici doktor

“UYKU BOZUKLUĞU DA HAMİLE KALMAYI ZORLAŞTIRIR”

Stresin, psikolojik faktörlerin ve duygusal sağlığın, gebelik üzerinde önemli bir etki yaptığına dikkat çeken Op. Dr. Kaya, şunları söyledi:

“Sürekli stres, hormonal dengesizliklere neden olur ve bu da gebe kalmada problemlere neden olabilir. Ayrıca, çiftler arasındaki iletişim eksikliği veya duygusal sorunlar da gebelik sürecini etkileyebilir. Psikolojik destek, çiftlere bu zorlu süreçte yardımcı olabilir ve olumlu sonuçları artırabilir. Yeterli ve düzenli uyku da hormonal dengenin korunmasına yardımcı olur.”

“Geceleri uyku eksikliği, hormonal bozukluklara ve doğurganlık sorunlarına yol açabilir. Sigara içmek ve alkol tüketimi doğurganlığı olumsuz etkiler. Bu alışkanlıklardan kaçınmak, hem erkek hem de kadın sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Sağlıklı bir diyet, tüm besin gruplarından yeterli miktarda alınan bir dengeden oluşmalıdır. Protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler ve mineralleri içeren çeşitli besinler, vücut fonksiyonlarını destekleyebilir.”