“Ya pişman olursam?” sorusunu zihninizde çok mu soruyorsunuz? İnsanlar genelde pişmanlıktan kaçınmak isterler. Araştırmalar bu korkunun insan davranışlarına büyük etkide bulunduğunu hatta kararları şekillendirdiğini gösteriyor.
New York Üniversitesi’nde oyun tasarımı dersleri veren ödüllü masaüstü oyun tasarımcısı Geoffrey Engelstein, Achievement Relocked (Başarı Yeniden Kilitlendi) adlı kitabında, pişmanlık korkusu ve kişilerin pişmanlıktan kaçınma eğiliminin, karar alma süreçlerini büyük ölçüde etkilediğine dikkat çekiyor.
Pişmanlığın psikolojisine, RL Reid’in Ramak Kala Psikolojisi makalesinde yer alan deneyler aracılığıyla ışık tutuluyor.
Basit bir oyunla gerçekleştirilen bu deneyde, iki aynı özellikteki bardağın altına kırmızı ve beyaz iki zar konuluyor. Deneyin katılımcılarından kırmızı zarlı bardağı seçmeleri isteniyor.
Doğru seçimi yapanlara 5 dolar verileceği belirtilen deneyde, kullanıcı bardağı seçtikten sonra altına bakmasına izin verilmeden, seçimini değiştirmek isteyip istemediği soruluyor. Araştırmalara göre katılımcıların yüzde 90’ı bardaklar arasında geçiş yapmayarak ilk seçimine sadık kalıyor.
Deney sonucuna göre doğru bardağı seçme ihtimali yüzde 50 olan denekler, “ya yanlış bardağı seçersem” korkusuyla yeni bir seçim yapmak istemiyor.
Uzmanlar bu davranışın 2 nedeni olduğuna işaret ediyor. İlki bir eşyaya sahip olduğunuzda o eşyanın zaten artık sizin olduğu için daha değerli olması durumu.
Yani seçilen bardak kişiye verildiğinde o bardak artık diğerinden daha değerli hale geliyor. O artık bir kazanç ve kimse bu kazancı kaybetmek istemiyor.
Araştırmacılar ikinci nedenin ise pişmanlığı en aza indirme çabası olduğuna dikkat çekiyor. İkinci kez seçim yapıldığında ilk seçimin aslında doğru olduğu öğrenildiğinde kişi kendisini daha kötü hissediyor.
İşleri biraz kızıştırmak isteyen araştırmacılar bir önceki deneyde sunulan 5 dolarlık teklifi 6 dolara çıkarıyor.
Burada da insanların geçiş yapmadığı gözlemleniyor. Pişman olma riski elde edilecek kazançla kıyaslandığında halen ağır basıyor. Ancak değer 3 katına çıktığında yani 15 dolar teklif edildiğinde insanların yüzde 50’si seçimini değiştiriyor.
Teklif edilen meblağ 10 katına çıktığında ise insanların yüzde 90’ı ilk seçimini değiştirmeyi kabul ediyor.
Makaleye göre insanlar ilk seçimlerinin doğru olduğunu öğrenmektense ilk tahminlerinde yanlış yapmayı tercih ediyor. Tabii ortada risk edilecek çok değerli bir şey yoksa.
Pişmanlık korkusu kararlarımızı büyük ölçüde etkilese de kazanma dürtüsü her zamanki gibi yine öne çıkıyor.