Polat çiftinin avukatları, kara para aklama, vergi kaçırma ve örgüt kurma suçlarından dolayı tutuklu bulunduklarını belirterek bir açıklama yaptı. Avukatlar, “İddianame ve dosyadaki somut deliller, müvekkillerimizin şu anda tutuklu bulundukları bu üç suçu işlemediklerini açıkça göstermektedir. Kamuoyuna bilinçli olarak yanlış bilgiler sunulmuştur. Müvekkillerimizin karşı karşıya olduğu bu itibar zedeleme kampanyasının bir an önce sona ermesini talep ediyoruz” şeklinde konuştular.
Dilan ve Engin Polat çiftinin avukatları, kara para aklama, vergi kaçırma ve örgüt kurma suçlarından dolayı tutuklu olduklarını belirterek bir açıklama yaptı. Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Polat çiftinin haksız yere hapiste oldukları vurgulandı. Avukatlar, 657 sayfalık Nihai Aklama Ön Raporu’nda örgütsel faaliyetlere dair hiçbir delil bulunmadığını ve gelirlerin meşru yollardan elde edildiğini belirttiler.
Açıklamada, “İlk olarak, Vergi Usul Kanunu’na aykırılık suçundan dosya ayrılmış ve tüm şüpheliler için tahliye kararı verilmiştir. Söz konusu soruşturma dosyası hâlen beklemektedir. Savcılık tarafından Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama (Kara Para) ve Yasa Dışı Bahis Suçu (7258 Sayılı Kanuna Aykırılık) olmak üzere üç ayrı suçtan sanıkların cezalandırılmasını talep eden iddianame düzenlenmiş ve şu anki durumda dosyanın ilk duruşması 4 Eylül 2024 tarihinde İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecektir. İddianame ve dosyadaki somut deliller, müvekkillerimizin şu anda tutuklu oldukları bu üç suçu işlemediklerini açıkça göstermektedir. Kamuoyuna bilinçli olarak yanlış bilgiler aktarılmıştır” şeklinde ifadeler yer almaktadır.
Müvekkillerin söz konusu suçları işleyip işlemediklerinin detaylı olarak incelendiği ve 11 Haziran 2024 tarihinde MASAK tarafından sunulan 657 sayfalık Nihai Aklama Ön Raporu belirtildi. Söz konusu raporun 609. sayfasında, örgütsel faaliyetlere dair herhangi bir delil bulunmadığı ifade edildi. 613. sayfasında ise gelirlerin meşru yollarla elde edildiği ve kamuoyunda iddia edildiğinin aksine kara para aklama faaliyetlerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı; “Görüldüğü gibi, Nihai Aklama Ön Raporu’nda müvekkillerin şu anda tutuklu oldukları diğer üç suçun gerçekleşmediği açıkça belirtilmiştir ancak maalesef, bu açık tespitleri içeren Nihai Rapor yerine, savcılık tarafından öncelik tanınan MASAK 1. Raporu kamuoyuna sunulmuştur. Bu raporda kara para aklama suçuna dair potansiyel eylemler olabileceği belirtilmiş, ardından MASAK 2. Raporunda bu eylemlerin varlığı veya yokluğunun araştırılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Sonuç olarak yapılan araştırmalar sonucunda Nihai Aklama Raporu düzenlenmiş ve bu raporda örgütsel faaliyetin olmadığı, gelirlerin meşru yollardan elde edildiği ve kara para aklama iddialarının gerçeği yansıtmadığı tespit edilmiştir.”
Avukatlar, müvekkillerinin hakkında sürdürülen linç kampanyasının durdurulmasını talep ederek şu ifadeleri kullandı: “Suçsuzluğu kesinleşmiş müvekkillerimizin lekelenmesine sebep olan, hem soruşturma yöntemiyle hem de toplanan delillerle ilgili bu dosya ileride hukuk fakültelerinde öğretim materyali olacak nitelikteki bir örnek olarak gösterilecektir. Raporda suç işlemediği kesinleşen müvekkillerimiz için sürdürülen bu haksız linç kampanyasının sonlandırılmasını istiyoruz. Dosyanın avukatları olarak, yalnızca soyut ve asılsız tanık ifadelerine dayanarak halen tutuklu bulunan müvekkillerimizin aylardır süren haksız tutukluluğunun derhal sona erdirilmesi için gerekli çabayı göstermeye devam edeceğiz. Yargılama sürecinde herkesin adil davranmasını temenni ediyoruz.”