MasterChef Jürisi Mehmet Yalçınkaya pahalılığın nedenlerini tek tek açıkladı

20 Temmuz 2024
0 Yorum
masterchef jurisi mehmet yalcinkaya pahaliligin nedenlerini tek tek acikladi

Son zamanlarda yükselen fiyatlar, menülerdeki artış ve hizmet kalitesindeki düşüş, birçok mekanın boş kalmasına neden oldu. Bu durum giderek yaygınlaşırken, MasterChef jürisi Mehmet Yalçınkaya, pahalılığın nedenlerini tek tek açıkladı.

Tatil bölgelerindeki fiyatlar her geçen gün yükselmeye devam ediyor. Başta Bodrum ve Çeşme olmak üzere tatil yerlerindeki menüler kontrolden çıktı. 

Bu duruma tepki gösteren müşteriler, tatil bölgelerinin yanı sıra restoranlardaki pahalılığın da cep yaktığını belirtti ve artık dışarıda yemek yemekten korkar hale geldiklerini ifade etti.

MASTERCHEF JÜRİSİ MEHMET YALÇINKAYA TEK TEK AÇIKLADI

Bu durum giderek artarken, MasterChef jürisi Mehmet Yalçınkaya, restoranlardaki pahalılığın nedenlerini Reha Tartıcı’ya açıkladı. 

Yalçınkaya, restoranların uyguladığı fiyatlar ile ilgili yapılan eleştirilere şöyle cevap verdi:

“Bu konuya şöyle yaklaşmak lazım. Belirli bir seviyenin üzerindeki tüm restoranlar artık ‘cost control’ programları ile çalışıyor. Herkes maliyetlerini ve yemeğinin reçetesini yazıyor. Bunun karşılığında sistem bize yemeği kaç liraya satmamız gerektiğini söylüyor. Ancak burada ayırmamız gereken bir şey daha var. O da her sektörde bulunan uyanıklar ve açgözlüler. Bizim bunlarla işimiz yok ama yaptıkları nedeniyle sektörde yıllardır restorancılık yapan ve emek sarf edenler zarar görüyor. Bu insanlar kazıkçıymış gibi görülüyor ve bunu hak etmiyorlar. Çünkü bu insanlar kaliteli malzeme kullanıyor, çalıştırdıkları eleman sayısı fazla, kullandıkları buklet fazla, bulundukları lokasyonlara göre daha yüksek kiralar ödüyorlar ve buna bağlı olarak da yüksek vergi ödüyorlar.

“YILDA NEREDEYSE ÜÇ KEZ ZAM YAPIYORUZ”

Sektörde şu anda çok ciddi eleman açığı var. Bu en büyük sorun. Bu nedenle yılda neredeyse üç kez zam yapmak durumunda kalıyoruz. Aksi takdirde kendi standartlarımızda eleman bulamıyoruz. Sektörde artık asgari ücret ile çalışan eleman kalmadığını söyleyebilirim. Bu en büyük sorunumuz. İkinci büyük sorunumuz maliyetler. Maliyetlerin içine çalıştırdığımız doktorları, ütü, hijyen ve buklet gibi maliyetlerimizi katmadan konuşuyorum. Biz üzerimize yapışan bu algıdan çok rahatsız durumdayız.”

Reha Tartıcı, müşterinin alım gücünün düştüğünü ve bu durumla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini sorduğunda, Yalçınkaya şu şekilde cevap verdi:

“Bence ilk olarak enflasyonun düşmesi lazım. İkincisi, biz pandemi diye bir şey yaşadık. Pandemide üretim düştü, ithalat arttı. Lüks restoranların kullandığı malzemenin yüzde 50’si ithal malzemelerden oluşuyor. Bir örnek vereyim; bugün küçük ve butik bazı restoranlar hariç hiçbir restoranda yerli kalamar ve günlük balık bulamazsınız. Çünkü zaten mevsim olarak av yasağı dönemindeyiz. Gelen balık sadece olta balığı oluyor. Doğal olarak ürün az, talep fazla olunca da fiyat artıyor. İnsanlar da bunu önceden alıp stokluyorlar. Balığı dondurmadan stoklamak mümkün değil. Bizim öncelikle üretimi arttırmamız lazım. Belimizi büken bir başka konu da lojistik. Türkiye’nin herhangi bir bölgesinden ürünün bulunduğumuz yere gelmesi ciddi bir maliyet unsuru. Ayrıca o ürünün üreticiden bize gelene kadar aradaki aracıların oluşturduğu maliyetler var. Bunların da öncelikli olarak düzenlenmesi lazım.

PANDEMİ SONRASI MALİYETLER ÇOK YÜKSELDİ

Bir başka sorun, birçok esnafın mecburen ürünü vadeli alması. Bu da satıcıların bunu fiyata yansıtmasına neden oluyor. Kaldı ki bu sadece lüks restoranların değil tüm sektörün sorunu. Bugün esnaf lokantası ya da kebapçıda da aynı sıkıntı var. Gerçekten pandemi sonrası maliyetler çok yükseldi. Bir de buna ülkemizdeki enflasyon eklenince iş daha da zorlaştı. Ben size bir örnek vereyim. Ben İstanbul’daki restoranı 2020 yılında açtım. O yıl bonfilenin kilosunu 130 TL’ye alıyorduk. Bugün bir kilo bonfileyi 785 TL’ye alıyoruz.”

Yalçınkaya, kazıkçı ya da fırsatçı algısının nasıl oluştuğu konusunda da şu ifadeleri kullandı:

“Bu konunun ortaya çıkış nedeni sosyal medyada paylaşılan adisyonlar. Ancak şunu da unutmamak lazım. Restorandaki her ürün pahalı değil. Bizim en büyük problemimiz paylaşılan adisyonlarda gösterilen fiyatlar, restorandaki en lüks ürünlerin fiyatları. Yayınlanan adisyonlara bakıyorsunuz. Ödenen hesabın yüzde 50’sini tüketilen içkiler oluşturuyor. Yaratılan algıda bu önemli bir etken. Ancak ben ülkemizin ciddi bir gıda politikasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Eğer düzgün bir gıda politikası oluşturmazsak bu sorunları daha uzun süre yaşarız.”