Yapay zeka, kişiselleştirilmiş cilt bakımı ürünlerinden sanal makyaj deneyimlerine kadar güzellik sektöründe devrime neden oluyor. Uzmanlara göre 30 yıl sonra aynaya bakışımız tamamen değişecek. Peki, bizi bekleyen yenilikler neler?
Sosyal medyanın etkisi, küresel bir izleyici kitlesi ve “wellness hareketi”nin devam eden popülaritesi, güzellik konusundaki yeniliklere talebi artırıyor. Güzellikle ilgili çeşitliliği artırma girişimleri, güzellik ile etkileşim biçimimizi ve erişilebilirliğini dönüştürüyor. Uzun ömür vurgusu ve bilimsel başarılar, cilt bakımını, yaşlanma belirtileri ile mücadele etme yeteneğini de yeni bir düzeye taşıdı.
Peki, önümüzdeki 30 yıl nasıl olacak? İşte güzellik ve kişisel bakım uzmanlarının geldiğimiz noktayı değerlendirdiği ve gelecekte bizi nelerin beklediğine dair tahminleri:
L’Oreal Groupe’un Artırılmış Güzellik ve Açık İnovasyon Küresel Yönetim Direktörü Guive Balooch, yapay zekanın ürün geliştirme, tasarım ve üretimde büyük yeniliklere yol açacağını belirtti. Balooch, “Bilgisayarlı biyoloji bilim insanları AI kullanarak yeni moleküller keşfetme konusunda rehberlik ediyor” dedi. Ayrıca, AI’nin üretimde kaynak kullanımını azaltarak daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayacağını ekledi.
WGSN’de (World Global Style Network) güzellik departmanı başkanı Sienna Piccioni, “Bu, doğal malzemelere olan bağımlılığımızı azaltacak” diyerek, AI’nin üretim süreçlerindeki verimliliği artıracağını ifade etti. Mintel’in küresel güzellik ve kişisel bakım direktörü Lauren Goodsitt ise, “AI’den elde edilen veri odaklı içgörüler, markaların yeni güzellik tercihlerini belirlemesine ve AR-GE kararlarını optimize etmesine olanak tanıyacak” diye konuştu.
Biyoteknoloji alanındaki ilerlemeler, cilt bakımında da önemli gelişmeler sağladı. New York merkezli ünlü dermatolog Paul Jarrod Frank, “Yara izsiz meme ve yüz kaldırma gibi uygulamalar gün gelecek mümkün olacak” dedi. Aynı zamanda nanoteknoloji sayesinde aktif bileşenlerin etkinliği ve ciltteki emilimi artacak.
Moda Operandi’nin güzellik ve ev direktörü Jessica Matlin, sosyal medyanın teknolojiye olan ilgiyi artırdığını belirterek, “Instagram’da bir düzine kez gördüğünüzde, banyoda bir lazer kullanmak normal hale geliyor” diye konuştu.
Neutrogena’nın başkan yardımcısı Marguerite Longo, güzellik ve sağlığın birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirtti. Longo, “Cilt bakımı öz-bakımın bir parçası haline geldi ve güzellik takviyeleri yükselişte” derken cilt bakım ürünlerinin ve güzellik rutinlerinin, önleyici tedbirler ile daha sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamı destekleyeceğini söyledi.
Güzellik sektöründe kapsayıcılık konusundaki tartışmalar, Fenty’nin 2017 yılında 40 tonluk fondöten serisiyle başladığı devrimle daha da hız kazandı. Ancak, Black-owned Beauty Brands kurucu ortağı Nyakio Grieco, “2021’den bu yana başarılı ve ölçeklenmiş siyahi markalar için fonlamada bir düşüş yaşıyoruz” diyerek daha fazla yatırım çağrısında bulundu.
AI, kapsayıcılık konusundaki yeniliklerde de önemli bir rol oynayacak. Lancôme’nin HAPTA projesi, fiziksel kısıtlamaları olan kullanıcıların güzellik ürünlerini kullanabilmesini sağlamak için mini robotik bir kol geliştirdi. Balooch, “Tremor gibi bir durumu gerçek zamanlı olarak öğreniyor ve ardından ayarlama yaparak kullanıcıların makyaj uygulamalarını kolaylaştırıyor” dedi.
Önümüzdeki 30 yılın güzellik trendleri, bilim ve teknolojinin etkisiyle büyük ölçüde şekillenecek. AI ve biyoteknoloji gibi alanlardaki ilerlemeler, kişiselleştirilmiş ve kapsayıcı güzellik ürünleri sunarak tüketici deneyimini zenginleştirecek. Güzellik sektöründeki bu dönüşüm hem bireylerin hem de toplumun güzellik anlayışını kökten değiştirecek.