Araştırmalar, düzenli kafein tüketiminin Parkinson hastalığı riskini azalttığını gösteriyor. Dünya genelinde 10 milyondan fazla insanı etkileyen bu nörolojik hastalığa karşı kahve içmek koruyucu bir etkiye sahip olabilir.
Dünya genelinde 10 milyondan fazla insan, istemsiz ve kontrolsüz hareketlere, titremeye, sertliğe ve denge ile koordinasyon güçlüğüne yol açan nörolojik bir bozukluk olan Parkinson hastalığı ile mücadele ediyor. Bilim insanları, Parkinson hastalığının mekanizmalarını daha iyi anlamak için çalışıyor.
Temel düzeyde, hareketi kontrol eden beynin bir bölgesi olan bazal gangliyadaki sinir hücrelerinin bozulması veya ölmesi sonucu hastalığın ortaya çıktığı biliyorlar. Çoğu araştırmacı, genetik ve çevresel faktörlerin bir karışımının hastalığı tetiklediğine inanıyor.
Parkinson hastalığını önlemenin veya tedavi etmenin bir yolu bulunmamakla birlikte, bilim insanları hastalığın gelişme riskini azaltmanın basit bir yolunu belirlediler; kahve içmek.
Kayda değer bir dizi kanıt, kahve içenlerin, kahve içmeyenlere göre Parkinson hastalığı geliştirme riskinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Büyük bir çalışmada, 100 binden fazla erkek ve kadın 10 yıl boyunca takip edildi. Çalışma süresince, 288 katılımcıda Parkinson hastalığı ortaya çıktı. Günde beş fincana kadar kahve tüketen erkekler, en az kahve tüketenlere göre Parkinson hastalığı geliştirme olasılığı açısından önemli ölçüde daha düşük risk taşıyordu.
Kadınlar için ise kahve tüketimi ile Parkinson hastalığı riski arasındaki ilişki U şeklindeydi; en düşük risk, orta düzeyde kafein tüketiminde (günde bir ila üç fincan kahve) gözlendi.
Daha önceki bir çalışmada, 8 binden fazla Japon-Amerikan erkeği 30 yıl boyunca takip edildi; çalışmanın süresi boyunca 102 katılımcı Parkinson hastalığı geliştirdi.
Yaş gibi diğer faktörler ayarlandıktan sonra, kahve içmeyen katılımcıların, kahve içenlere göre Parkinson hastalığı geliştirme olasılığının iki ila üç kat daha fazla olduğu bulundu.
Daha yeni çalışmalar, işleyen mekanizmaları araştırırken, kafein tüketiminin Parkinson hastalığı ile ilişkili iltihabı önlemeye yardımcı olduğu bulundu. Araştırmacılar ayrıca, kafein tüketiminin kardiyovasküler hastalık riskini artırabileceğini belirterek, artan kafein tüketiminin yalnızca Parkinson hastalığına genetik yatkınlığı olan kişilerle sınırlı tutulmasını önerdi.
Artan kafein alımının özellikle Asya popülasyonları için önemli olabileceği, çünkü bu popülasyonların Parkinson hastalığı ile ilişkili genleri taşıma olasılığının daha yüksek olduğu da kaydedildi.
Not: Bu yazı tıbbi tavsiye değildir. Tedavi süreciniz ya da şüphelendiğiniz durumlar için doktorunuza danışmalısınız.