Seyahat sırasındaki şişkinliğinin sebebi belli oldu!

Seyahat etmek heyecan verici olabilir, ancak vücudunuzu olumsuz etkileyebilecek bazı durumlar bu heyecan verici yolculuğunuza gölge düşürebilir. Özellikle uzun mesafeli uçuşlar, otobüs veya tren yolculukları sırasında şişkinlik gibi rahatsızlıklar seyahatlarin en zor tarafı olabiliyor. Peki seyahat sırasındaki şişkinliklerin neden olduğunu hiç merak ettiniz mi? İşte cevabı…

Seyahat etmek çoğu zaman mutluluk verici olmuştur. Ancak vücudunuzu olumsuz etkileyebilecek bazı durumlar bu mutluluk verici yolculuğunuza gölge düşürebilir. Özellikle uzun mesafeli uçuşlar, otobüs veya tren yolculukları sırasında şişkinlik gibi rahatsızlıklar seyahatlarin en zor tarafı olabiliyor. Peki seyahat sırasındaki şişkinliklerin neden olduğunu hiç merak ettiniz mi? İşte cevabı… 

SEYAHAT SIRASINDAKİ ŞİŞKİNLİĞİN NEDENİ BELLİ OLDU 

Seyahat ederken birçok insanın karşılaştığı şişkinlik sorununun ardındaki nedenler şaşırtıcı olabiliyor.  Uzmanlar, çoğu insanın seyahate çıkarken en çok endişelendiği konulardan biri olan şişkinlik probleminin arkasında yatan nedenin mikrobiyom farklılığı olduğunu söylüyor.  Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Sena Nur Doğan konu hakkında merak edilenleri açıkladı. 

Coğrafi farklılıklar, ırksal çeşitlilik, yaş, cinsiyet, ilaç kullanımı ve beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerin mikrobiyomun yapısında önemli bir rol oynuyor. Dyt. Sena Nur Doğan, bu faktörlerin seyahatler sırasında sindirim sistemi üzerinde farklılıklar yaşanmasına neden olduğunu açıkladı. Dyt. Sena Nur Doğan, seyahatlerin sindirim sistemi üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi. Dyt. Sena Nur Doğan, “Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, farklı mutfak kültürleri, fiziksel aktivite düzeyindeki dalgalanmalar ve saat dilimi değişiklikleri de vücudun mikrobiyotasında geçici dengesizlikler oluşturabiliyor. Yaşanılan çevre bağırsak sistemini etkiliyor” diye konuştu.

Dyt. Sena Nur Doğan, “Her ortamın, her bölgenin kendine özgü mikrobiyal türleri bulunuyor. Yaşanılan çevre bağırsak mikrobiyom çeşitliliğini büyük ölçüde etkiliyor. Mikrobiyom yapısındaki coğrafi ve ırksal farklılıklar; yaş, cinsiyet, ilaç kullanımı gibi faktörler bağışıklık ve diyet yüküne de etki ediyor” ifadesini kullandı.

Dyt. Doğan “Yeni bir coğrafyada karşılaşılan mutfak kültürü gibi değişikliklerin yanı sıra azalan veya artan fiziksel aktivite ile hava basıncı etkisi insan sağlığında hissedilebilir değişikliklere sebep olabilir. Yoğun tempodan kaynaklanabilen dehidrasyon ve farklı bir saat dilimine geçildiğinde karşılaşılan sirkadyen ritminde bozulmalar bu rahatsızlıkların yaşanma nedenleri arasında yer alır. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, 5 günden az süren beslenme değişikliği bile mikrobiyotayı etkileyerek farklılıklar ortaya çıkarmasına sebep olmaktadır.”

VÜCUDUN YENİ RUTİNE UYUM SAĞLAMASI İÇİN ZAMAN GEREKİR

Dyt. Sena Nur Doğan,  iki haftalık bir süreçten sonra mikrobiyotanın yeni düzene adapte olmaya başladığına dair çalışmalar bulunduğunu aktardı. Değişen hava, su ve besinlere karşı vücudun alışması için zamana ihtiyaç olduğunu söyleyen Doğan, “Bedeniniz ve bağırsaklarınız, yeni şartlara en hızlı şekilde uyum sağlamanız için tam gaz çalışmaya devam edecektir” dedi. 

 Dyt. Sena Nur Doğan, İnsanlık tarihinde avcılık ve toplayıcılıktan kırsal çifçiliğe, oradan da sanayileşmiş kent yaşamına doğru ilerledikçe, mikrobiyal çeşitliliğin bir kısmının kaybolduğunu belirtirken, “Belirli patojen türlerine maruz kalmak sağlığınıza zarar verebilirken, farklı mikrop türlerine maruz kalmak bağırsaklarınızı daha sağlıklı hale getirebilir” ifadelerini kullandı.  Dyt. Doğan, “Ancak dayanıklılık oluşturan şey çeşitliliktir. Farklı coğrafyalarda bulunmak, oranın besinini, havasını, suyunu tanımak mikrobiyotanızı çeşitlendirerek dayanıklılığınızı arttıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.