İlişkide trip atmayın ilk olarak bunu yapın! Psikolog Esra Ezmeci madde madde açıkladı

İlişkinizde sorun yaşadığınızda bir şeyi düzeltmek için kesinlikle yapmamanız gereken şey trip atmak… Erkekler, kadınlar onlara trip attığında kendilerini yetersiz hisseder ve bu, onların daha çok uzaklaşmasına yol açar. Eğer amacınız ilişkinizi onarmaksa, partnerinizin olumlu özelliklerine odaklanmalısınız… İşte ilişkide trip atmak yerine yapmanız gerekenler…

Psikolog Esra Ezmeci, ilişkilerde küsmenin zararlarından ve bunun yerine neler yapılabileceğinden bahsetti. Maddeler halinde anlattığı teknikleri kullanarak daha güçlü ve bağımsız bir kadın olabilirsiniz. İşte ilişkide trip atmak yerine yapılması gerekenler…

İLİŞKİDE ASLA TRİP ATMAYIN

Her ilişki kendine özgüdür. Kadın ve erkek duygusal bir bağ kurarken, kişilerin birbirlerine karşı beklentileri, ilişkide keyif aldıkları durumlar ve rahatsız edici buldukları şeyler oldukça farklıdır. İnsanlar bu tür durumlarda ne kadar ayrışsalar da, hem kadınların hem de erkeklerin ilişkiden aldıkları tatmini artıran ve azaltan bazı genel faktörlerden söz edilebilir. İlişkinizi sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için temel nokta, partnerinizin hassas olduğu şeyleri anlamak, bu duruma saygı göstermek ve genellikle neye ihtiyaç duyduğunu görebilmektir. Kadının da erkeğin de bir ilişkiye başlamasının en önemli nedeni elbette ki değerli hissetmek istemeleridir. İlişkide değersiz hissettirilen kişinin de doğal olarak ilişkisinden tatmin olmamaya başlaması ve mutsuz olması kaçınılmazdır.

EN BÜYÜK HATA NEDİR?

İlişkide değerli hissetmemeye başlayan kişi, doğal olarak partnerinden zamanla rahatsızlık duymaya, onu eleştirmeye, taleplerini artırmaya ve baskı yapmaya başlayacaktır. Bu noktada değersiz hisseden kişinin yaptığı en büyük hata, karşısındakinin onu anlaması ya da cezalandırması için trip atmaya başlamasıdır. Trip atmaya başlayan kişi, partnerine bu şekilde davrandığında onu değiştireceğini düşünür. Hatta bazen kendinizi bu konuda o kadar ikna edersiniz ki sizi anlayabilmesinin tek yolunun bu olduğuna dair kendinizi inandırırsınız.

UZAKLAŞAN KİŞİ KENDİNİ SUÇLU HİSSEDER

Özellikle partneriniz sizin ona bağlı olduğunuzu fark ederse, ilişkiden ve sizden sürekli kaçmaya başlar. Siz de bu aşk döngüsünde kendinizi giderek daha değersiz hissetmeye başlarsınız ve öz güveniniz hızla azalır. Öz güveniniz düştükçe, diğer sosyal ilişkileriniz de bundan etkilenir ve giderek yalnızlaşabilirsiniz. İlişkide kaçan kişi somut bir uzaklaşma nedeni bulamaz. Neden kaçtığını kavrayamaz. Bu sebepten ötürü sizden sebepsiz yere uzaklaştığı için kendini suçlu hisseder. Sevdiği halde neden uzaklaştığını anlayamayan kişi, hissettiği bu suçlulukla ilişkiden daha da uzaklaşır. Bu durumu önlemek için en temel çözüm, ilişkideki kişilerin bireysel alanlara sahip olmalarıdır. Partnerinizin kendi başına ve kendi sosyal çevresiyle vakit geçirmesine izin verin. Hatta siz de kendinize bu alanları tanıyın.

NASIL ARANAN KİŞİ OLURSUNUZ?

Partneriyle sürekli vakit geçirmek isteyen kişi genellikle şu korkuyu taşır: Ya benden başka biriyle de keyifli zaman geçirirse ve bu nedenle benden uzaklaşırsa… Ancak bu korkunun gerçekle ilgisi yoktur. Kendine zaman ayıran kişi, kendisine vakit geçirdikçe partnerine karşı daha güçlü duygularla döner. Partnerinizle geçirdiğiniz bu vakit boyunca, normal zamandan çok daha enerjik olacağınız için yokluğunuz onda büyük bir boşluk hissi meydana getirir. Yani çıkarılması gereken sonuç şudur: Kişi bireysel alanını korur ve kendi başına vakit geçirmekten keyif alırsa, çevresinde kendi değerini ve öz güvenini artırır. Bu enerjik durum sayesinde kişi, artık aranan biri olmaya başlar. Bireysel alanını koruyan kişi ayrıca başka bir ödüle daha sahip olur: Bağımsızlık. Ancak bu bağımsızlıktan kastımız tamamen kendi kendine yeten bir birey olmak ve ilişkiden hiçbir şey beklememek değildir. Çünkü böyle bir durum, ilişkinin dengesini bozabilir ve sağlıklı bir şekilde ilerlememesine yol açar. Günümüz ilişkilerinde büyük problemlerden biri, kişinin kendi başına yeterim bilinciyle partnerinden hiçbir şey talep etmemesi veya talep ederken zorlanmasıdır. Özellikle kadınlar tarafından yapılan bu davranış erkeklerde yetersizlik hissi oluşturur. Erkek biyolojisi gereği kahraman olmayı ister. Kadınlara yardım etmekten ve ihtiyaç duyulan biri olmaktan hoşlanırlar. Bu, onları duygusal ve cinsel anlamda tatmin eden bir dürtüdür.

ETKİSİZ KALMAYIN AKTİF OLUN

Çok güçlü ve çok güzel kadınların aldatılmasına tanık olduğumuzda genellikle şaşırırız. Ancak bu tür durumların sebeplerinden biri, erkeğin kendisini eksik, yetersiz ve geri planda hissetmesidir. Elbette bu, partnerinizin hayatınızda kalması için kendinizden feragat etmeniz veya onun yanında tamamen sönük ve pasif kalmanız gerektiği anlamına gelmez. 

SİZİN DE İHTİYAÇLARINIZ VAR

Ancak birlikte olduğunuz kişiye kırılgan, yardım isteyen yönlerinizi göstermek, ihtiyaç duymasanız bile zaman zaman yardım istemek ve yardımını takdir etmek gibi küçük adımlar bile çok etkili olabilir. İzin verin ve biraz dinlenin. Partnerinizin sizin adınıza bazı şeyleri halletmesinin tadını çıkarın. Güçlü kadın, her şeye yetişen ve türlü fedakarlıklar yapan kadın değildir. Böyle bir kadının çevresindeki kişiler sadece ona bağımlıdır. Bu durumu yaşayan kadın, bu hisle birlikte vazgeçilmez olduğunu düşünür ve hayatındaki kişiyi kolayca kontrol edebilir. Bu durum onu doğru davranışlarıyla ikna etse de ilişki artık anne-çocuk ilişkisine dönüşmüştür ve aşkın tüm tutkusu yavaş yavaş kaybolur. Sırf onu kontrol etmek için bu durumda mı olmak istersiniz? Ya siz ve sizin ihtiyaçlarınız…