Giresun’da karşılaşılan nadir bir vaka, tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı. Tüm organları ters yerleşen ve siroz geliştiren bir hastada gözlemlenen bu durum, “Giresun Sendromu” adıyla literatüre geçti. Dünya çapında ilgi çeken vaka, organların yer değiştirmesi ile sirozun birlikte görülmesinin ilk kez kaydedilmesi nedeniyle tıp camiasında çığır açıcı nitelikte.
Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde teşhis edilen bu eşsiz vaka, tüm organların ters yerleşimi nedeniyle organ fonksiyonlarında bozulma yaratan nadir bir hastalık olarak tanımlandı.Hastalık ilk ortaya çıktığında, siroz ve kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar tespit edildi. Özellikle karaciğer ve kalp fonksiyonlarının ciddi şekilde etkilendiği bu vakada, tedavi edilmediği takdirde yaşam süresi kısalıyor. Giresunlu doktorlar, bu benzersiz vakayı uluslararası kongrelerde sundu ve tıp dünyasına kazandırdı.
Giresun’da teşhis edilen bu vaka, tıpta organların aynasal yerleşimiyle sirozun aynı anda görülmesinin dünyada bir ilk olmasıyla dikkat çekiyor. Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu vakayı başarıyla tanımlayarak literatüre kazandırdı. Doktorlar, vakayı başarıyla yönetti ve hızla tedavi sürecine başladı.
Gastroenteroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cumhur Dülger, organların aynasal yerleşiminin daha önce görülmediğine dikkat çekerek, “Bu hastada kalp yetmezliğine bağlı siroz tespit ettik ve vakayı ‘Giresun Sendromu’ olarak literatüre kazandırdık” dedi. Dülger, bu sendromun tedavi edilmediğinde karaciğer fonksiyonlarını bozarak ölümcül sonuçlara yol açabileceğini belirtti.
Vaka hakkında konuşan Dr. Gökhan Aydın, organların ters yerleşimiyle karşılaşmalarının hem kendileri hem de tıbbi literatür açısından bir ilk olduğunu ifade etti. Aydın, hastanın sirozun neden olduğu nefes darlığı, karında sıvı birikimi ve halsizlik gibi belirtilerle başvurduğunu dile getirdi.
Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Fazlı Kulaklı ise bu vakayı sadece tıbbi bir başarı olarak değil, aynı zamanda Giresun’un adının dünya tıp literatüründe yer alması açısından da büyük bir kazanım olarak değerlendirdi. “Bir sendrom tanımlamak kolay değildir, ancak bu başarı Giresun’un adını dünyaya duyurdu” diyen Kulaklı, şehrin artık tıp tarihinde kalıcı bir yeri olacağını vurguladı.