Toksik ilişki nedir sorusundan hareketle, toksik bağımlılıktan kurtulma ve ilişki sonrasındaki toparlanma sürecine yönelik çözüm önerilerini sizler için derledik. Uzman görüşlerinden oluşan yazımızda, toksik ilişki nedir ve kurtulma yolları nelerdir sorularının cevaplarını bulabilirsiniz…
Toksik ilişki, ilişkide bir tarafın desteklenmediği, küçümsendiği, zarar gördüğü, üzüldüğü, manipüle edildiğini hissettiği ve duygusal, fiziksel, psikolojik sağlığının tehlike altında olduğu ilişki türüdür. Başlangıçta kolay fark edilmeyebilir ama uzun vadede ciddi duygusal hasarlara yol açabilir. Hem bireysel ve duygusal sağlığınızı hem de genel yaşam kalitenizi tehdit eden toksik ilişkiler hakkında bilgi sahibi olmak, bu tür ilişkileri tanımak ve kendinizi koruma yollarını öğrenmek son derece önemlidir.
Bir ilişkiye neden başlarız? Mutlu olmak, ilerlemek, belki de hayatımızın diğer yarısını bulup kalıcı bir huzur içinde yaşamak için. Aslında temel hedefimiz kendimizi daha iyi hissetmekken, bazı ilişkiler tam tersine etki eder; bize zarar verir ve kendimizi kötü hissetmemize yol açar.
Bu tür ilişkiler kişi için oldukça yıpratıcıdır. Eğer kendinizi ilişkide iyi hissetmek yerine tam tersini yaşarken buluyorsanız, size kötü bir haberim var. Son zamanlarda sıkça duyduğumuz zararlı ilişki, hayatınızın merkezinde olabilir.
Aslında bu, gizlenmiş bir psikolojik zehirdir. Karşı taraf, içtiğimiz çaya görünmez bir zehir damlatır. Biz ise o çayı içerken vücudumuzdaki zararı pek fark edemeyiz ama zamanla zehrin dozu artar, her gün bir damla daha… Artık bedeninizi saran bir şeylerin farkındasınızdır. Size bir kötü haber daha: O çay artık sizde bir bağımlılık yapmıştır. Sabah, öğle, akşam o çayı içmeden duramazsınız. Vücudunuz bu zararla kıvranır, ama hiçbir şey yapamaz, içmekten vazgeçemezsiniz.
İşte zararlı ilişki tam olarak böyle bir şeydir. Uzun süre fark edilmeyen, duygusal ve fiziksel zarar veren, oldukça yıkıcı etkileri olan, kişinin kendini hiç iyi hissetmediği ancak buna rağmen bir türlü vazgeçemediği, adeta sizi zehirleyen bu ilişkiye verilen isimdir.
Çok çabalarsınız, çok yıpranırsınız ama bir bakmışsınız yine aynı noktadasınız; o zehirli çayı içiyorsunuz. Artık kendi benliğinizi ve değerlerinizi kaybetmeye başlamışsınızdır. Sürekli sizi eleştiren, anlamayan, belki de küçümseyen o kişi ruhunuzu zehirler. Siz ise bu zehri içtikçe kendinize olan güveninizi yitirmeye, her geçen gün daha fazla kendinizi suçlamaya ve daha değersiz hissetmeye devam edersiniz. Bir de her gece, neden bu durumdan kurtulamıyorum diye düşünmek işin cabasıdır.
Her zaman fedakârlık yapan taraf siz olursunuz; onun için kendi hayatınızı bir kenarda bekletirsiniz çünkü bu ilişkide manipülasyon vardır, duygularınız, düşünceleriniz ve hatta davranışlarınız sürekli kontrol altındadır. Bir bakmışsınız, kendinizi hatalı ve yetersiz hissetmeye başlamışsınız. Tepki gösterseniz bile alacağınız cevap “Bunları senin ve ilişkimizin iyiliği için söylüyorum” olacaktır. Oysa bu ilişkide sizin yakınlık, sevgi ve koşulsuz kabul görme ihtiyaçlarınız önemsenmez. Odak noktası tamamen onun ihtiyaçlarıdır. Artık tüm olumsuz duygularınız açığa çıkar: Öfke, mutsuzluk, huzursuzluk, yorgunluk… Aynı noktada dolanıp durursunuz. Kendinizi anlatmaya çalışırsınız fakat sürekli aynı tartışmalar gündeme gelir; çözüm ya da sonuç çıkmaz. Artık o çayı içerken nefes bile alamaz hale gelirsiniz çünkü artık kendinizi dahi tanıyamadığınız, çıkılması zor bir zararlı ilişkinin içindesinizdir.
Bir başka merak konusu da şudur ki; Bize zarar verdiğini bildiğimiz bir çayı içmeye neden devam ederiz? Herkesin ilişki dinamikleri ve benlik algıları birbirinden oldukça farklı olsa da bazı düşünce kalıpları zararlı ilişkiler için en temel kaynaklardır;
Artık zararlı ilişkinin ne olduğunu ve nedenlerini biliyoruz. Geriye kalan soru ise: Nasıl kurtulabilirim? Bu nedenleri bilmek oldukça önemlidir. Belirtileri görün. Kabul edin. Fark etmek, değişim için adım atmak ve gerçeklerle yüzleşmeye başlamak, zararlı bir ilişkiyi ve aldığınız zararın etkilerini fark ederek kurtulmanızı sağlar. Kendinize karşı dürüst olun. Evet, çok çaba ve emek verdiniz, çok umutluydunuz ama içinizi saran o duyguyu bastırmayın. Dayanacak dallar aramaktan kaçının; unutmayın, her tutunduğunuz dal kırıldı. En önemlisi de kendiniz olmaktan vazgeçmeyin.
Gerçek benliğinizin bile reddedildiği bir ilişkide kalmanın pek bir anlamı yok. Unutmayın, her iki taraf da inanmadan, sevmeden, değer vermeden ve gerçek bir çaba göstermeden, bir gün değişir umuduyla bu zehri içmeye devam etmek ancak toksik bir ilişkide mümkün olur. Oysa bizler, ilişkiyi keyif almak, mutluluğu paylaşmak için yaşamalıyız.