Angelina Jolie ile Haluk Bilginer’in filmi hayal kırıklığına uğrattı

Angelina Jolie ve Haluk Bilginer’in başrollerini paylaştığı, merakla beklenen Maria filmi, hem gişede hem de eleştirmenlerin beklentilerini karşılayamadı. Yıldızlarla dolu kadrosuna ve ünlü Pablo Larraín’in yönetmenliğine rağmen film, karışık eleştiriler aldı ve dünya çapındaki izleyicilerin dikkatini çekmekte zorlandı.

MARİA FİLMİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Maria’daki performanslar karışık eleştiriler aldı, Jolie’nin Callas’ı oynaması öne çıkan unsurlardan biriydi. Birçok eleştirmen onun performansını övdü ve “kariyerinin en iyilerinden biri” dedi. Role güçlü bir duygusal derinlik katıyor, Callas’ın kırılganlığını ve gücünü eşit ölçüde yakalıyor. Ancak Jolie’nin çalışmalarının olumlu karşılanmasına rağmen, filmin kendisi hikaye anlatımı nedeniyle eleştirildi. Filmin anlatı yapısı ve temposu, özellikle Callas’ın hayatındaki farklı zaman dilimleri ve anlar arasında geçiş şekli, bazı izleyicilerde yönünü kaybetmiş ve hikayenin duygusal özünden kopukluk hissi bıraktı.

HALUK BİLGİNER’İN MARİA FİLMİNİN GİŞE PERFORMANSI DÜŞÜKTÜ

Ne yazık ki Maria gişede önemli bir etki oluşturmayı başaramadı. Film, Türkiye de dahil olmak üzere 41 ülkede prömiyer yaptı ve yüksek beklentilere rağmen umduğu izleyici kitlesini çekemedi. Filme olan genel ilgisizlik, özellikle Ağustos 2024’te Venedik Film Festivali’nde filmin prömiyerini çevreleyen söylentiler göz önüne alındığında, hem film yapımcıları hem de yıldızlar için bir hayal kırıklığı oldu. Opera hayranlarının ve Angelina Jolie destekçilerinin dikkatini çekmiş olsa da, Maria ana akım izleyiciler arasında yerini bulamadı.

MARİA İZLEYİCİLERLE NEDEN BAĞLANTI KURAMADI?

Maria’nın daha geniş bir izleyici kitlesiyle neden bağ kuramadığını açıklayan birkaç faktör olabilir. Birincisi, filmin temposu ve yapısı genel izleyiciler için çok kopuk olabilir. Karmaşık hikaye anlatımı ve doğrusal olmayan anlatı tekniklerine güvenilmesi, daha yalın ve ilgi çekici bir biyografik film arayanları yabancılaştırmış olabilir. İkincisi, Jolie’nin güçlü performansına rağmen, filmin Maria Callas tasviri geniş bir izleyici kitlesi için o kadar ilişkilendirilebilir veya ilgi çekici olmayabilir. Callas, opera dünyasında efsanevi bir figür olsa da, daha geniş bir kitleyi çekmek için gereken evrensel çekiciliğe sahip olmayabilir.

Jackie (2016) ve Spencer (2021) gibi çalışmalarıyla tanınan Pablo Larraín’in yönettiği Maria, karmaşık bir tarihi figürü büyük ekrana taşıma yolundaki son girişimlerinden biri. Netflix tarafından üretilen film, yönetmenin önceki başarıları nedeniyle yüksek beklentilere sahipti. Ancak Maria’ya yönelik karışık tepkiler, her biyografik dramanın konusunun büyüsünü izleyiciyle yankı uyandıracak şekilde yakalayamayacağını gösteriyor.

Hayal kırıklığı oluşturan tepkilere rağmen, Angelina Jolie’nin performansı, film genel olarak beklentileri karşılayamasa bile eleştirmenlerden övgüler alarak birkaç parlak noktadan biri olmaya devam ediyor.

MARİA FİLMİNİN KONUSU NEDİR?

Maria, yeteneği ve çalkantılı kişisel hayatıyla klasik müzik tarihinin en ünlü isimlerinden biri haline gelen ikonik opera sanatçısı Maria Callas’ın hikayesini anlatan biyografik bir dramadır. Film, şöhrete yükselişini, tutkulu aşk ilişkilerini ve kamuoyu algısıyla ve kendi kimliğiyle mücadelesini ele alıyor. Pablo Larraín’in yönettiği film, Callas’ın karmaşık hayatına dalıyor ve hem sahnede hem de sahne dışında yaşadığı duygusal çalkantılara odaklanıyor. Jolie, opera divasını dikkat çeken bir derinlik ve yoğunlukla oynuyor, ancak anlatı yapısı ve temposu birçok izleyicinin daha fazlasını istemesine neden oldu.