Anksiyete bilimsel literatürlerde geçen bir ruhsal sağlık sorunudur. Türkçe karşılığı ise kaygı olan anksiyetenin dereceleri oldukça farklıdır. Kaygıyı tanımak zor olabilir çünkü belirtileri hafiften şiddetliye kadar değişebilir ve sıklıkla diğer rahatsızlıklarla örtüşür. Ancak anksiyete yaşayıp yaşamadığınızı belirlemenize yardımcı olabilecek yaygın belirtiler vardır. Bu belirtiler fiziksel, duygusal ve davranışsal olabilir. Bu belirtiler kalıcıysa, günlük yaşamı bozuyorsa veya önemli sıkıntıya neden oluyorsa, kaygınız olduğunun bir göstergesi olabilir.
Amerika’nın en popüler tıp dergisi ve sitesi olan PSYCHIATRY ONLINE’te yer aşan bir araştırmada uzun süreli kaygı ve depresyonla baş etmeye çalışan bir beyinde sinirsel hasarlar tespit edilmiş. Doğrudan beyinin işlevselliğini etkilemezse bile dolaylı yollarla beyindeki sinir sistemini yoran Anksiyete atakları hasara neden olur. American Journal Of Psychiatry dergisinde yer alan araştırmada anksiyetenin beyinde bıraktığı hasar kalıcı hale geldiği taktirde geri dönüşü olmayan ciddi bir ruhsal hastalık meydana gelmiş olur. Öte yandan Prof. Dr. İsmail Tayfun Uzbay, yaptığı bir NÖROBİLİM araştırmasında da anksiyetenin beyinde bıraktığı hasarları derledi.
Bilimsel araştırmaların yer aldığı yazısında patolojik ankisyetenin panik atağa dönüştüğünü belirtti. Öte yandan Uzbay, nöroanatomik oluşumlar sonucu oluşan ankisyete belirtileri arasında ise cilt solukluğu, taşikardi, ani titremeler yaşandığının altını çizdi. Yeterli destek sağlanmadığında anksiyete kanserden daha hızlı yayılarak vücuttaki hormonal yapıyı ele geçirir. Kişinin serbest düşünme alanına girerek her türlü kaygı durumlarını tetikler.
Kalp atış hızında artış veya çarpıntı
Nefes darlığı veya nefes alma zorluğu
Göğüste sıkışma
Aşırı terleme
Titreme veya titreme
Baş dönmesi veya sersemlik
Kas gerginliği
Baş ağrıları
Az fiziksel efor sarf edilmesine rağmen yorgunluk veya bitkinlik hissi
Uyku bozuklukları, örneğin uykuya dalma veya uykuda kalma zorluğu veya dinlenmemiş bir şekilde uyanma
Mide bulantısı, mide bulantısı veya gastrointestinal sorunlar
Genellikle açık bir neden olmaksızın gelecekteki olaylar veya potansiyel tehlikeler hakkında sürekli endişe veya korku
Sanki kötü bir şey olacakmış gibi huzursuzluk veya gergin hissetme
Sinirlilik, insanlara çıkışma veya kolayca sinirlenme
Yaklaşan felaket hissi veya her şeyin “kontrolden çıktığı” hissi
Değiştiremeyeceğiniz şeyler hakkında aşırı düşünme veya kafa yorma
Kaçınmaya yol açan belirli durumlardan (sosyal etkileşimler, uçma veya topluluk önünde konuşma gibi) korkma
Belirli durumlardan kaçınma (örneğin, kaygıyı tetikleyebilecek sosyal etkinlikler, toplantılar veya yerler)
Kaygıyı gidermek için zorlayıcı davranışlar (tekrarlayan kontrol etme, yıkama veya sayma gibi)
Konsantre olma zorluğu veya zihninizin boşaldığını hissetme
Bunaltıcı duygular nedeniyle erteleme veya görevleri erteleme
Hata yapmaktan veya olası olumsuz sonuçlarla karşılaşmaktan kaçınmak için aşırı hazırlık yapma veya aşırı düşünme
Zihninizin bir endişeden diğerine hızla hareket ettiği yarışan düşünceler
Yanlış seçim yapma korkusu nedeniyle karar vermede zorluk
Sürekli olarak en kötü senaryoyu öngörme veya durumların tehlikelerini abartma
Felaket senaryoları üretme, yani durumları gerçekte olduğundan çok daha kötü görme
Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu (GAD)
Genellikle açık veya acil bir neden olmaksızın hayatın çeşitli yönleri (örneğin iş, sağlık veya ilişkiler) hakkında kronik, aşırı endişe.
Panik Bozukluğu
Beklenmedik bir şekilde veya belirli tetikleyicilere yanıt olarak ortaya çıkabilen tekrarlayan panik ataklar (ani ve yoğun korku veya rahatsızlık duyguları).
Sosyal Kaygı Bozukluğu
Sosyal etkileşimlerden kaçınmaya yol açabilen, sosyal durumlarda yargılanma, utandırılma veya aşağılanma korkusu.
Fobiler
Belirli nesnelerden, durumlardan veya hayvanlardan (örneğin yükseklik, örümcekler, uçma) yoğun korku.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
Kaygıyı azaltmayı amaçlayan sürekli müdahaleci düşünceler (saplantılar) ve tekrarlayan davranışlar (zorlantılar). Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Travma yaratan bir olayı yaşadıktan veya tanık olduktan sonra gelişen kaygı bozukluğudur.
Ataklar altı aydan uzun süre devam etme olasılığında kişinin profesyonel desteği devam ettirmesi lazım. Günlük hayatı etkileyen bir çok atak durumları söz konusu olur. Panik ataklar, aşırı korku veya zorlayıcı davranışlar gibi ciddi semptomlar eşlik ediyorsa doktor veya terapist gibi bir sağlık hizmeti sağlayıcısından yardım almak önemlidir. Kaygı, terapi (Bilişsel Davranışçı Terapi gibi), ilaçlar veya rahatlama teknikleri dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Kişilere genellikle kaygıyı azaltan ilaçlar önerilir. Bu ilaçların ana temelini ise essitalopram, sitalopram, paroksetin, fluoksetin, fluvoksamin maddeler oluşturur.
Google arama motorunda en çok yer alan sorulardan biri anksiyeteye iyi gelen en iyi ilaçlar hangileridir. Ancak profesörler bu konuda yer alan tüm ilaçların yanıltıcı olabileceğini vurguluyor. Anksiyeteye neden olan çeşitli sağlık sorunları olduğundan ilaçlarda çeşitlilik göstermektedir. Altta yatan neden tespit edildikten sonra anksiyete atağı geçiren hastaya ilaç verilir. Bilimsel verilerde anksiyete ilaçlarında etken maddeler belirtilere göre değişkenlik gösterir.