Balkon çiçeklerinizin küflenmemesi ve solmaması adına muhakkak göz önünde bulunması gereken çiçek bakım sırları
Balkon çiçekleri, yaz mevsiminin en güzel görüntülerini oluşturur. Görsel şölenin yanı sıra kokusuyla da herkesi mest eder. Özellikle beton yığını şehirlerde balkonda bakımı yapılan çiçeklerin önemi de oldukça büyüktür. Ancak bazı püf noktalarına dikkat edilmediğinde balkon çiçekleriniz solabilir ve açmayabilir. İşte şimdi size aktaracağımız tavsiyeleri uygulayarak, balkon çiçeklerinizin tüm yaz mevsimi süresince taze ve güzel kalmasını sağlayabilirsiniz. Aklınızdan çıkarmamakta fayda var ki; Doğru çiçek bakımı sayesinde bitkileriniz her daim canlı kalacaktır.
Işık, ısı ve havanın yanı sıra bitkilerinizin iyi çalışması için özellikle bir şeye ihtiyacı vardır: iyi toprak. Kökleri destekler, bitkinin sağlam durmasını sağlar, su ve besin maddelerini depolamasını sağlar. Balkon ve küvet bitkileri yalnızca hafif ve iyi havalandırılmış yüzeylerde en iyi şekilde gelişir. Yüksek kaliteli bir saksı toprağı aynı zamanda bitkilere özel olarak tasarlanmış ve ilk birkaç haftadaki besin gereksinimlerini karşılayan temel bir gübre içermelidir
Bitkilerin ne kadar yoğun ve sık sulanması gerektiği birçok faktöre bağlıdır. Şu geçerlidir: Çok sulamaktansa, çok az sulamak daha iyidir! Başparmağınızla yapacağınız basit bir test, doğru miktarı belirlemenize yardımcı olur. Bitkileri sabah veya akşam yağmur suyuyla sulamak en iyisidir; musluktan akan su genellikle çok soğuk ve serttir. Binanın kuzey tarafındaki bitkilerin genellikle güneye bakan bitkilerden daha az sulanması gerekir. Aynı şey plastik saksılardaki bitkiler için de geçerli. Kil veya pişmiş toprak saksılardaki bitkiler çok daha fazla suya ihtiyaç duyar çünkü kil suyu depolar ve bu su daha sonra duvarlardan buharlaşır veya bazen tekrar toprağa dağıtılır.
Güven iyidir, ancak kontrol etmek daha iyidir: Bitkilerinizi zararlılara veya hastalıklara karşı düzenli olarak inceleyin. Yaprak bitleri, örümcek akarları, beyaz sinekler ve benzerleri kolonilerin tamamında ortaya çıkma eğilimindedir. Ancak çok küçük oldukları ve sıklıkla yaprakların altında kaldıkları için onları fark etmek her zaman kolay değildir. Yaratıkları ne kadar erken tespit ederseniz, gerekli önlemleri o kadar hızlı alabilirsiniz. Yapışkan noktaların yanı sıra sarı yapraklar ve yaprak lekelerine de dikkat edin. Bitmiş çiçek başlarını, solmuş veya kahverengi yaprakları düzenli olarak çıkararak mantar hastalıklarını önleyebilirsiniz. Zararlıların diğer bitkilere geçmesini önlemek için öncelikle etkilenen bitkiler izole edilmelidir. Bitkiler arasında yeterli boşluk olduğundan emin olun. Bunları birbirine çok yakın dikmeyin. Bu, bitkilerin yağmur yağdıktan veya sulandıktan sonra kurumasını sağlar ve mantarlarla enfekte olma olasılığını önemli ölçüde azaltır.