Oyuncu Uğur Yücel’in merkezinde yer aldığı ‘Maestro’ adlı dizi, yayınlanacağı dijital platform henüz netlik kazanmamış olmasına rağmen, derinlikli hikâyesi ve özenle seçilmiş oyuncu kadrosuyla şimdiden merak uyandırmayı başardı Gerilimle psikolojinin iç içe geçtiği yapım, seyirciyi karanlık ve derinlikli bir dünyanın içine çekmeye hazırlanıyor. Diziye son olarak Büşra Pekin ve Şenay Gürler’ dahil oldu. Türk dizi dünyasına yeni bir soluk getirmesi beklenen projede, her karakterin içsel çatışmaları ve zihinsel sarsıntıları ön planda. Dizi, yalnızca oyuncu kadrosuyla değil, işlediği ruhsal durumlarla da çok konuşulacağa benziyor.
Dizinin merkezinde, hastalarını tedavi etmek yerine kendi oyununa dahil eden ünlü bir psikiyatr olan Mümtaz Curaçalı yer alıyor. Bu çarpıcı karaktere usta oyuncu Uğur Yücel oynayacak. Mümtaz’ın hayatındaki dönüm noktası ise karısı Tomris’in onu terk etmesiyle başlıyor. Tomris karakterini ekranların sevilen yüzlerinden Şenay Gürler oynayacak.
‘Maestro’ yalnızca bir hikâye anlatmıyor, aynı zamanda her karakterin zihinsel labirentinde gezdiriyor izleyiciyi. Projede yer alan diğer karakterler de en az Mümtaz kadar çarpıcı. Şizofreni ile mücadele eden Barlas Yılmaz’a Onur Seyit Yaran, dissosiyatif kişilik bozukluğu tanısı konmuş Tuana Sarıkaya’ya Deniz Işın oynarken, capgras sendromu olan travesti Derya Cevahir karakterini ise Büşra Pekin oynayacak. Pekin’in bu sıra dışı rolle ekranlara farklı bir imajla dönmesi bekleniyor.
Abdullah Kayaaltı, Ferhat Ergün ve Özlem Gürsoy’un kaleme aldığı dizi, her bölümüyle izleyicinin zihnine ince çizgilerle dokunmayı hedefliyor. Henüz yayın tarihi ve platformu netleşmeyen ‘Maestro’ , psikolojik derinliği olan yapımları seven izleyiciler için şimdiden radar altına alınmış durumda.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü mezunu olan Şenay Gürler, sahneyle kurduğu derin bağ sayesinde yıllar içinde Türk tiyatrosunun güçlü isimlerinden biri hâline geldi.
‘Savaş İkinci Perde Çıkıcak’ oyunuyla İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda seyirci karşısına çıkan Gürler, ‘Kocasını Pişiren Kadın’ gibi çağdaş yapımlardan, ‘Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim’ gibi klasiklere kadar pek çok farklı kulvarda başarıyla yer aldı. Oyun Atölyesi, Aksanat ve İzmir Sanat Tiyatrosu gibi önemli topluluklarla çalışan sanatçı, performansındaki içtenliği ve derinliğiyle tiyatro seyircisinin belleğinde özel bir yer edindi.