Cildinizi genç ve sağlıklı tutmak istiyorsanız bu 7 besini mutfaklarınıza dahi sokmayın! Hangi besinler kolajen yıkımına neden oluyor, cildi sarkık gösteriyor? Hangi besinler yaşlanmayı hızlandırıyor?
Cildimizin genç ve sağlıklı görünümünü korumak, çoğumuzun istediği bir hedef aslında fakat dış etkenler ve genetik dışında bazı besinler de bu hedefi gerçekleştirmemizi zorlaştırabilir. Rafine şekerden margarine, gazlı içeceklerden alkol ve kızartmalara kadar, cildimizi yaşlandıran bir sürü düşman var mutfaklarımızda. Bu zararlı gıdalar kolajen yıkımına, iltihaplanmalara neden olurken aynı zamanda da DNA’ya zarar veriyor ve cildimizi sarkık ve kırışık bir hale getirebiliyor. Genç ve sağlıklı bir cilt için uzak durmamız gereken mutfaklarımızdaki düşmanların neler olduğuna bir bakalım.
Rafine şeker: Şeker, sadece kilo alımına neden olmakla kalmaz, cildin yaşlanmasına da sebep olur. Tükettiğimiz şeker, vücutta glikoz olarak parçalanır ve zamanla kolajen ve elastin gibi önemli proteinlere zarar veren ileri glikasyon ürünleri (AGE) oluşturur. İşte bu AGE’ler cildin sıkılığından sorumlu olan kolajen ve elastin lifleri gibi proteinlerin yıkımına sebep olur ve bu da ciltte kırışıklıklara yol açar. Şekerli içecekler, hazır gıdalar ve tatlılar gibi besinlerde yüksek miktarda şeker bulunur. Bu nedenle, bu tür besinleri tüketmek yaşlanmanızı hızlandırır.
Margarin: Margarin, sıvı yağların hidrojenasyon işlemi ile katı hale getirilmesiyle elde edilen bir yağ çeşididir. Bu işlem sırasında, yağ moleküllerinin yapısı değişir ve trans yağlar oluşur. Margarin ve trans yağlar, cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle sıkça gündeme gelen besinler arasında yer alır. Özellikle içeriğinde bulunan trans yağlar kolajen yıkımına neden olarak cilt elastikiyetini azaltmaları nedeniyle erken yaşlanmaya yol açabilir.
Kızartma: Lezzetli ve en sağlıksız pişirme yönetimidir. Yüksek ısıda yapılan kızartma işlemi, besinlerin besin değerlerini kaybetmesine ve sağlıksız bileşiklerin oluşmasına neden olur. Özellikle cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemez. Yüksek ısı sonucunda açığa çıkan trans yağ serbest radikalleri artırarak ciltteki kolajeni parçalar; cildin sarkık ve yaşlı görünmesine sebep olur.
Hamur işi: Her ne kadar lezzetli olsa da sağlık üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor. Hamur işleri yüksek glisemik indeksleri ile kan şekerini aniden yükseltir. Yüksek kan şekeri de vücutta iltihaplanmaya neden olur, AGE oluşumunu arttırır ve kolajen yıkımına neden olur ve cildin yaşlanması hızlanır.
Salam – sosis: içinde bulunan nitrit-nitrat tuzları ve zararlı katkı maddeleri, hücrelerimizin yaşlanmasıyla yakından ilişkili olan, DNA’yı koruyan telomerler üzerinde olumsuz etkilere sebep olur. Telomerler, kromozomlarımızın uçlarında bulunan ve genetik materyalimizi koruyan koruyucu başlıklar gibidir. Her hücre bölünmesinde telomerler kısalır ve telomerler belirli bir uzunluğun altına indiğinde hücreler bölünmeyi durdurur veya ölür. Kısa telomerler yaşlanmanın bir göstergesi olarak kabul edilir.
Gazlı içecek: Çoğu kişi “Ben şeker kullanmıyorum” derken her gün içtiği asitli içecekleri unutuyor. Özellikle kola yaşlanma sürecini hızlandırarak, bizi biyolojik olarak daha yaşlı gösteriyor. 1 kutu gazlı içecekte yaklaşık 40 gram yani 15 adet küp şekere eşdeğer şeker bulunur. Yapılan bir çalışmada günde ortalama 600 ml şeker katkılı gazlı içecek tüketmenin + 4,6 yıl yaşlandırdığı ortaya çıkmış. Araştırmalar, düzenli olarak kola tüketen kişilerin, tüketmeyenlere oranla daha kısa telomerlere sahip olduğunu göstermiştir.
Alkol: Vücudumuzda dehidrasyona yani su kaybına neden olur. Özellikle cilt sağlığı ve yaşlanma süreci üzerindeki etkileri oldukça dikkat çekicidir. Bizi susuz bırakarak yaşlanmayı hızlandırır. Cilt, yeterli miktarda su alamadığında kurur, pul pul olur ve daha çabuk yaşlanır. Karaciğerde toksin birikimine neden olur, siroz gibi ciddi karaciğer hastalıklarına yol açabilir. Alkol hücre yenilenmesi için gerekli vitamin olan A vitamini kaybını artırır. Cildin UV ışınlarına karşı hassasiyetini artırır ve cildin korumasız kalmasına sebep olur.