Kış mevsimi, cildimiz için oldukça zorlayıcı bir dönemdir. Soğuk hava, rüzgar ve az güneş ışığı, cildimizin kurumasına, tahriş olmasına ve lekelenmesine neden olabilir. Bu nedenle, kış mevsiminde cilt bakımına ekstra özen göstermek gerekir. Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Afacan Yıldırım kış aylarında cildi korumanın püf noktalarını Mavi Kadın okuyucuları için anlattı.
ELİF DEMİRTAŞ BİLİR | MAVİ KADIN
Mevsim değiştikçe cilt sağlığının dengesi de değişiyor. Özellikle soğuk havalar kiminin ellerinde kuruluğa neden olurken kiminin dudaklarında çatlamalara neden olabiliyor. Ciltte nem kaybı, kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, pullanma gibi birçok soruna yol açan soğuk hava şartlarına karşı cildi korumak ve bu yöntemleri iyi bilmek önem kazanıyor. Peki, cildinizin zorlu koşulları sağlıklı geçirebilmesi için yapılması gerekenler nelerdir? Yaptırılması uygun olan işlemler hangileri? Cilt kurumasının önüne geçmek mümkün mü?
Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Afacan Yıldırım, Mavi Kadın okurları için kış aylarına özel cilt bakımının püf noktalarını tek tek anlattı:
Dış ortamlarda soğuk hava ve rüzgârla doğrudan teması olan yüz, boyun ve ellerinizi atkı, eldiven ile korumak soğuğa bağlı deri hasarını azaltacaktır. Soğuk havayla uzun süreli temas; hassas bireylerde deride kızarıklık, kuruluk ve tahrişe neden olabilir. Yanaklar ve burnu doğrudan soğuk hava temasından korumak, özellikle gül hastalığı olan bireylerde kızarıklık ataklarını engellemek açısından çok önemlidir. Benzer şekilde el egzaması olan kişilerde ellerin eldivenle korunması ve sık sık nemlendirilmesi faydalı olacaktır.
Cildin sürekli neme ihtiyacı vardır. Elbette, kış aylarında soğuk hava nedeniyle nem ihtiyacı artar. Yaz aylarında daha hafif özellikte su bazlı nemlendiriciler yeterli olabiliyorken kış aylarında daha yoğun olan yağ bazlı nemlendiricilere geçiş yapılabilir ancak her cildin nem ihtiyacı aynı değildir. Cilt tipine göre ürün seçmek en doğrusu olacaktır. Deri bariyeri çok önemsenen bir konudur. Çünkü deri bariyeri bozulduğunda başta egzama olmak üzere birçok deri hastalığının görülme ihtimali artıyor. Deri bariyerini onarmak ve güçlendirmek için yapılabilecek en doğru uygulama ise düzenli nemlendirici kullanımıdır.
Cilt tipiniz ne olursa olsun, yüzünüzü günde 1 veya 2 defa uygun bir yıkama ürünüyle temizlemek sadece su ile yüz yıkamaya göre çok daha etkilidir. Kuru ve normal ciltler için yüz yıkamada nemlendirici özellikte olan deriyi kurutmayan yıkama ürünleri tercih ederken, karma/yağlı ciltlerde yağ dengeleyici ürünler kullanılmalıdır. Sivilce eğilimi olan bireylerde yüz için nemlendirici seçerken daha dikkatli olunmalıdır. Yağ bazlı ürünler gözenekleri tıkayarak akne oluşumunu tetikleyebilir, su bazlı kremler tercih edilmelidir. Kuru ve karma/yağlı cilt kavramları genellikle yüz için kullanılır. Vücut için bu tarz bir ayrım çok kullanılmıyor ve yüzünüz karma/yağlı cilde sahip olsa bile vücudunuz çok kuru olabiliyor. Vücut için nemlendirici seçiminde kuru cilde sahip olan bireyler yağ bazlı nemlendiricileri tercih ederse daha doğru olur. Tercih ettiğiniz nemlendiricinin içerisinde seramidler, üre, argan yağı, shea yağı gibi doğal yağlar, E vitamini, hyaluronik asit, gliserin veya vazelin bulunabilir. Bunlar deriyi nemlendiren maddelerdir.
Kuru cilde sahip olan bireyler duş sırasında hassas ciltler için geliştirilmiş pH değeri cilt ile uyumlu (5.5), sülfatsız, parabensiz ve sabun içermeyen ürünler tercih etmelidir. Banyo sırasında kese, lif, fırça kullanımı da deriyi kurutur, bu uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Dudaklar için vazelin, kakao yağı ve diğer bitkisel yağlar, lanolin ve E vitamini içeren dudak balsamları kullanılmalıdır. Bu ürünlerin gün içinde ihtiyaç duyuldukça tekrarlanması uygun olacaktır. Ciltte kuruluk ve çatlama halinde erken dönemde yoğun nemlendirici krem kullanımı ile deri bariyerini güçlendirip iyileşmeyi sağlayabiliriz. Ancak kuruluğa eşlik eden kızarıklık, su dolu kabarcıklar, deride pul pul dökülme şeklinde belirtiler var ise bu durum egzama habercisidir. Bu durumda bir dermatoloğa başvurmak en doğrusu olacaktır.
Evde cilt bakımının en temel 3 öğesi cilt tipinize uygun bir yıkama ürünü, günlük nemlendirici krem ve güneş koruyucu kullanımıdır. Bu şekilde basit bir rutin oluşturmak ve bu rutine sadık kalmak cilt sağlığınızı korumak ve yaşlanmaya bağlı etkileri geciktirmek için uygulayabileceğiniz en pratik ve ekonomik yoldur.
Kışın çok yüksek sıcaklıklardaki suyla duş almak cilt bariyerini bozar. Deride kızarıklık, kuruluk, kaşıntı ve hatta egzamaya varabilen tablolara neden olur. Sıcak suyun yanı sıra banyo süresinin uzun tutulması da deri kuruluğunu artırabilir. Bu nedenle kış aylarında ılık suyla ve kısa süreli banyolar önerilir. Banyodan çıktıktan hemen sonraki ilk 5-10 dakika içerisinde deriniz tamamen kurumadan önce uygulanan nemlendirici kremler çok faydalıdır.
Kış aylarının en önemli avantajı çeşitli dermatolojik işlemlerin, en önemlisi de lazer tedavilerinin yapılması için en uygun zaman olmasıdır. Kış mevsiminde güneşli günlerin azalmasıyla birlikte birçok tedavi çok daha güvenli bir biçimde uygulanır. Uygulanan işleme bağlı leke veya iz oluşum riski azalır. Bu nedenle özellikle deri yenileme ve gençleştirmede, sivilce izi, yara izi ve leke tedavisinde tercih edilen lazer işlemi, kimyasal peeling gibi işlemler daha çok kış aylarında planlanır.
İnsan bedeni için faydalı olduğu kanıtlanmış dengeli ve antioksidanlardan zengin beslenme, vücudun en büyük organı olan deri için de en güzel beslenme tercihi olacaktır. Örneğin, Akdeniz tipi beslenme vücuttaki iltihaplanmayı azaltır ve bu nedenle kalp hastalığı, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi birçok hastalık için faydalı bir beslenme şeklidir. Benzer şekilde iltihaplanma ile seyreden deri hastalıklarında da bu tarz bir beslenme önerilebilir. Pilav, patates kızartması gibi kan şekerini hızlı ve yüksek oranda artıran gıdalar ise kaçınılması gereken grubu oluşturuyor. Özellikle sivilce problemi olan bireyler bu tür gıdalardan uzak durmalıdır. Genel olarak meyve ve sebzelerden zengin bir beslenme hem cilt hastalıklarının alevlenmesini engellemek için hem de deri yaşlanmasını geciktirmek için doğru bir tercih olacaktır. Su tüketimi de kış aylarında ihmal edilmemesi gereken bir konudur, günlük 2-2.5 litre su mutlaka tüketilmelidir.
Kış aylarında ışıl ışıl parlayan bir cilt için yapabileceğiniz bazı ek öneriler:
Bol su için: Su, cildinizi nemlendirmeye yardımcı olur. Günde en az 8 bardak su içmeye özen gösterin.
Sigara içmeyin: Sigara, cildin yaşlanmasına ve kurumasına neden olur.
Stresten uzak durun: Stres, cildin ışıltısını kaybetmesine neden olabilir. Stresi azaltmak için yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi yöntemler uygulayabilirsiniz.