Çocuklarınızın mahremiyetini korumanın yolları: Sharenting hakkında bilmeniz gereken 8 ipucu

27 Mart 2024
0 Yorum
cocuklarinizin mahremiyetini korumanin yollari sharenting hakkinda bilmeniz gereken 8 ipucu

Sosyal medya çağında ebeveynler olarak çocuklarımızın mahramiyeti konusunda daha dikkatli olmamız gerektiği açık. Araştırmalar, ebeveynlerin %75’ten fazlasının çocuklarının resimlerini sosyal medyada paylaştığını ve %33’ünün ise çocuklarından izin almadan internete fotoğraf yüklediğini ortaya koyuyor. Çocuklarınızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşın ya da paylaşmayın, onları korumak için bilmeniz gerekenler bulunuyor.

Bir ebebeyin olarak sosyal medyayı erken yaşta benimseyen çocuklarınınızın özel hayatını koruma konusunda dikkatli misiniz? Sosyal medya gibi dijital platformlar faydalarının yanı sıra çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Bunun bilinciyle hareket ederek, ebeveynlerin güvenli bir şekilde nasıl paylaşımda bulunacaklarını bilmeleri önem taşıyor. Bu noktada “sharenting” kavramı devreye giriyor. Çocuğunuzun dijital dünyadaki izini süren bir ebeveyn olarak, çocuklarınızın mahremiyetini koruma yollarını ve sharenting hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağız.

SHARENTİNG NEDİR?

Sharenting, ebeveynlerin sosyal medya platformlarında çocuklarıyla ilgili paylaşımlar yapmalarını ifade eden bir terimdir. Ebeveynler, çocuklarının fotoğraflarını, videolarını, başarılarını veya günlük yaşamlarından kesitleri sosyal medyada paylama eğilimindedir. Bu paylaşımları yakın çevresi, tanıdıkları ve takipçileri için yapar ancak binlerce km uzaklıktaki herhangi bir kullanıcı da görür ve etkileşime geçer. Ucu açık bir etkileşim ağında sharenting, çocukların mahremiyeti konusunda önemli soruları da beraberinde getirir ve bazı riskleri barındırabilir. Bu nedenle ebeveynlerin sharenting konusunda dikkatli olmaları ve çocuklarının gizlilik ve güvenliğini korumaya özen göstermeleri gerekiyor.

Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte paylaşımların kabul görmesi artmış durumda. İstatistikler, ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını çevrimiçi paylaşmaya oldukça istekli olduklarını gösteriyor. Araştırmalar, ebeveynlerin %75’ten fazlasının çocuklarının resimlerini sosyal medyada paylaştığını ve %33’ünün ise çocuklarından izin almadan internete fotoğraf yüklediğini ortaya koyuyor.

 

yeni proje 8

 

SHARENTİNG’ İN TEHLİKELERİ NELER?

Ebeveynlerin, çocukların resimlerini internet üzerinde (aile üyeleri, arkadaşlar, tanıdıklar veya genel kamu) paylaşmanın riskli olabileceğinin bilincinde olmaları gerektiği unutulmamalıdır. Resimler zararsız gibi görünseler bile dijital sistem bu bilgileri dijital imza haline getirir. Bu sebeple ebeveynlerin sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını yayınlamadan önce göz önünde bulundurmaları gereken pek çok faktör vardır. Bunlar:

  • Sosyal medyanın yaygınlığı.
  • Dijital içeriğin ve internetin kalıcılığı.
  • Çocuk büyüdükçe potansiyel utanç.
  • Paylaşılan bilgilerdeki bilgilerden kimlik hırsızlığı

ARAŞTIRMALAR RİSKİ ORTAYA KOYDU

Son yapılan araştırmalara göre ebeveynlerin yaklaşık %29’unun çocuklarıyla ilgili içerikleri paylaşırken onların rızasını almadığını gösterdi. %24’ü ise her zaman çocuklarından izin aldıklarını belirtti. Ayrıca çocukların %32’sinin, ebeveynlerinin açıkça kaçınmalarına rağmen sosyal medyada kendi hikâyelerini, resimlerini veya videolarını paylaştığını ifade ettiği ortaya çıktı. Bu bulgular, çevrimiçi fotoğraf paylaşımının doğası gereği çocuklar ve ebeveynler arasında gizlilik endişelerine yol açabileceğini göstermektedir.

Paylaşımın bir diğer güvenlik sorunu, kasıtlı ya da değil, başkalarının çocuklarının fotoğraflarını internete yüklemektir. Örneğin, anne babalar genellikle çocuklarının spor etkinliklerinden veya diğer çocukların da yer aldığı performanslardan fotoğraf çekerler. Bu durumlarda, ebeveynlerin bu tür fotoğrafları diğer çocukların velilerinden izin almadan paylaşmamaları gerekiyor. Çocuklarının arkadaşlarını da sosyal medyada paylaşmış oluyorlar.

 

yeni proje 9

ÇEVRİMİÇİ GÜVENLİ PAYLAŞIM YAPMAK İÇİN 8 İPUCU

Bazı ebeveynler, hiçbir şekilde çocuklarının fotoğraflarını yayınlamayı tercih etmez. Bir çok anne baba içinse aile fotoğrafları paylaşmak sıradan bir iştir. Eğer çocuklarınızın fotoğrafını paylaşmayı tercih ediyorsanız bu paylaşımların güvenliğini sağlamanın ve ‘aşırı paylaşım’ riskini en aza indirmenin çeşitli yolları bulunuyor. İşte dikkat etmeniz gereken 8 ipucu:

  1. Gizlilik seçeneklerinizi gözden geçirin: Paylaşımlarınızın sadece aileniz ve yakın çevreniz tarafından görülebildiğinden emin olun. Ayrıca yeniden paylaşım izinlerini de kontrol edin. Yabancıların veya tanıdıkların çocuk fotoğraflarını görmesine müsaade etmek, paylaşımda risk oluşturabilir.
  2. Aileniz ve arkadaşlarınızla gizlilik konusunda bir tartışma başlatın. Çocukların mahremiyetini koruma konusunda görüşlerinizi açıklayın ve sosyal medyadaki etkileşim sınırlarını belirleyin.
  3. Meta verileri ve coğrafi etiketlemeyi devre dışı bırakmak: Başkalarının internet üzerinden çocukları izleme olasılığını azaltabilir. Bu işlevleri kullanmamak önemli bir adımdır.
  4. Tanımlayıcı bilgileri vermeyin: Fotoğraflarda veya altyazılarda paylaşılan bilgilerde, başkalarının çocukları tanımasını ve takip etmesini sağlayabilecek ayrıntılardan kaçının. Örneğin, isimler, doğum tarihleri, okullar, sık sık ziyaret ettikleri yerler ve hatta ev adresleri gibi öğeleri içerebilir.
  5. Ad ve soyadlarını tam olarak yazmayın: İnsanların çocukların tam adlarına internet üzerinden erişmesini engelleyin. Bunun yerine çocuklar için takma adlar veya açıklayıcı ifadeler kullanın ve gerçek adlardan kaçının.
  6. Çocuğunuzun utanacağı görselleri paylaşmayın: Çocukların mahremiyetini korumak için, utanç verici içerik taşıyan fotoğrafları paylaşmaktan kaçının. Banyoda çocukların fotoğraflarından tutun da komik kıyafetler giymiş fotoğraflara kadar olan her türlü görüntü, ileride çocuğunuz için potansiyel sorunlar doğurabilir.
  7. Güvenli platformları tercih edin: Çocukların fotoğraflarını paylaşırken güvenli platformları tercih edin. Örneğin, WhatsApp gibi uygulamalar uçtan uca şifreleme ile fotoğrafları korur ve yalnızca bir kez görüntülenmesine izin veren seçenekler sunar. Bu sayede, çocukların resimlerini sadece aile ve arkadaşlarınıza güvenli bir şekilde gösterebilirsiniz.
  8. Çocuklarınızın yüzünü çok göstermeyin: Bazı ebeveynlerin “aşırı paylaşımı” önlemek amacıyla tercih ettiği bir yöntemdir. Sosyal medyada fotoğraf paylaşmadan önce çocukların yüzlerini gizlemek için Instagram gibi uygulamalarda bulunan “çıkartmalar” veya düzenleme araçları kullanılabilir. Bu sayede çocukların yüzleri bulanıklaştırılabilir ya da tamamen engellenebilir.