Deprem anında yaşamaya devam ediliyor! Deprem sonrası psikolojinizi koruyarak normal hayata dönmenin yolları

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık iki büyük deprem 10 ilde yıkıma neden oldu. Deprem gerçeği herkese korku, panik ve endişe yaşamasına neden oldu. Depremzedelerin yaşadığı süreç karşısında her bireyin psikolojisini koruması gerekiyor. Peki, deprem sonrasında normal hayata nasıl dönülür? Normal hayata geçişte nerelere dikkat edilmeli? sorularının cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz.

Asrın deprem felaketi olarak nitelendirilen depremde binlerce can kaybı yaşandı. Türkiye coğrafi konum olarak deprem bölgesinde yer alıyor ve sık sık bu gerçekle karşı karşıya kalınabiliyor. Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki yıkıcı deprem bu gerçeği tekrar gün yüzüne çıkardı. Deprem sonrasında; 

• Psikosomatik belirtiler olarak, baş, göğüs, mide ağrıları, bulantı, nefes darlığı gibi fiziksel tepkiler verilebilir.
• Suçluluk duygusu ile günlük işleri ve sosyal çevreyi etkileyebilir.
• Ölüm, hayatın anlamı gibi kavramlar üzerinde kendilerini daha çok sorgular hale gelebilir.
• İştahsızlık, uyku sorunları, kaygı problemleri, öfke, üzüntü, duyguları yaşanabilir

Sürekli kendini deprem bölgesindeki kişilerle kıyaslama yaparak hayatının akışını bozabilir.

Yemek yerken, uyurken günlük rutin işlerinde suçluluk duygusu yaşananabilir.

Deprem sonrasında depremzede ve yakınlarının yaşadıkları zor süreç karşısında psikolojik sağlıklarını koruması gerekiyor. Normal hayata geçiş sürecinde dikkat edilmesi gereken unsurular bulunuyor. Peki, normal hayat geçiş sürecinde neler yapılmalı?

Depremzedeler, yakınları ve deprem bölgesinde bulunan kişilerin yaşadıkları durum hiç kolay değildir. Kaygı, keder, sevdiklerin kaybının acısı, güven içinde olmadıklarına dair akıllarına gelen düşüncelerle ve kayıplarla birlikte kendine yönelen suçlamalarla süregiden bir dizi ağır durumu deneyimlemek zorunda kalmaktadırlar. Felaketin şiddetine, ani ve beklenmedik oluşuna, ölüm ve tahribat oranına bağlı olarak, etkileri artabilecek olup, 1 yıldan 8 yıla kadar uzanan psikolojik etkileri ile, spesifik fobi, anksiyete ve psikosomatik rahatsızlıklar kişiye eşlik edebilmektedir.

Ülkemizde çok fazla görülen deprem felaketi fiziksel tahribat ve ölüm dışında, hayatta kalanları en çok zorlayan psikolojik sorunlara neden olan bir afettir.

Depremzedelerin, yakınlarının ve bölgede bulunan kişilerin anksiyete, korku belirtilerini azaltmada yararlı olduğu bilinen psikolojik tedavilerden destek alması önemlidir.

Deprem felaketinin yaşattığı sorunlarla başa çıkma stratejileri arasında; problem odaklı baş etmede, stresli durumu kontrol ederek değiştirmeye yönelik çabalar, duygu odaklı baş etmede ise stresin neden olduğu, kişiyi huzursuz eden duyguları düzenlemeye yönelik çabalar oluşmaktadır.

Depremden sonra günlük hayatı sorgulama, yapılan her işin anlamsız gelmesi gibi psikolojik çöküntüler yaşananabilir. Bir uzmandan destek alınması bu kişilerin normal hayata geri dönmesi ve hayatın akışına yeniden uyması konusunda büyük rol oynamaktadır