Tıpkı mevsimsel grip ya da soğuk algınlığı gibi hastalıklarla neredeyse birebir benzer özellikler taşıyan H1N1 virüsü yani domuz gribi, özellikle de Ocak ve Şubat aylarında bariz bir şekilde kendini gösterebilmektedir. Her yaş döneminden insanı kendine çekme potansiyeline sahip olan domuz gribi özellikle de şu sıralar günümüzün en yaygın görülen hastalıkların başında gelir.
Bulaşıcı türden bir hastalık olan domuz gribi ilk olarak 2009’da Meksika’da kendini göstermiş iken daha sonra bu tehlikeli hastalık son hızla tüm ülkelere kısa zamanda yaygınlık göstermiş ve tüm dünyayı etkisi altında almıştır.
Domuz gribinin ne olduğunu daha bir anlaşılabilir kılabilmek adıyla tanımlayacak olursak; özetle solunum yolu rahatsızlıklarından kaynaklı öne çıkan bir tür grip diyebiliriz. Hastalık belirtileri çok şiddetli olan bu domuz gribi hakkında merak edilen ve araştırılan noktaları sizler için araştırdık.
H1N1 virüsü özellikleri ile influenza A virüsünün mutasyona uğraması sonucunda kişi üzerinde kendini gösteren domuz gribine bu hastalığın adının verilmesinin nedeni, virüsün domuzlarda görülen grip virüsleriyle neredeyse tıpatıp olacak kadar benzerlik taşımasıdır.
H1N1 virüsü yani halk arasında daha sık kullanılan tabiriyle ‘domuz gribi’; kuş, domuz ve insan griplerinin üçlemesinden oluşur.
Domuz gribi hastalığının temeline indiğimizde aslında domuz gribi belirtilerinin her kış aylarında rastlanabilen normal mevsimsel grip ile aralarında belirgin bir fark olmaz iken domuz gribine yakalananların hastalığı uç noktalarda hissettiren şey; kişinin daha önceden bu virüs ile karşılaşmamış ve dolayısıyla da hastalığa karşı bağışıklık kazanamamasından kaynaklanır.
Durum böyle olunca da domuz gribi olan kimseler sıradan grip hastalığına göre daha şiddetli belirtilerle hastalığı atlatırlar.
Domuz gribi belirtilerinin en yaygın işaretlerinden olan yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, üşüme ve titreme gibi aslında tipik soğuk algınlığı belirtileri olan bu rahatsızlık sık sık soğuk algınlığı ile karıştırılabilmektedir.
Domuz gribi teşhisi konulan hastalarda beliren başlıca şikayetler; ilk etapta ani başlangıçlı ve şiddetli seyreden grip türevi semptomlardır. Domuz gribine yakalanıldığının sinyalini veren domuz gribi belirtileri ise özetle; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrıları, baş ağrısı, titreme, halsizlik ve bazen de kusma ve ishal sayılabilir.
Şiddetli yüksek ateş: 38°C ya da üzeri ateş, H1N1 enfeksiyonunun en tipik belirtilerinden biridir.
Öksürük: Çoğunlukla kuru ve inatçı bir öksürük, domuz gribine yakalananların ilk evrelerinde görülen bir rahatsızlıktır.
Boğaz ağrısı: Yutkunmayı güçleştiren ve bazen ses kısıklığına dahi yol açabilen boğaz ağrısına yaygın bir şekilde rastlanabilmektedir.
Kas ve eklem ağrıları: Vücudun çeşitli uzuvlarında yaygın kas ve eklem ağrıları sonucunda kendini gösterir.
Baş ağrısı: Şiddetli baş ağrısı, özellikle ateşle beraber kişi üzerinde tesirini gösterir.
Yorgunluk: Halsizlik, bitkinlik ve enerji düşüklüğü sık görülen belirtiler arasındadır.
Burun akıntısı ya da tıkanıklığı: Solunum yolu enfeksiyonunun en temel belirtilerindendir.
Çocuklarda domuz gribi belirtileri de yetişkinlerinkine benzer halde ortaya çıkmaktadır. Ancak bebeklerde yetişkin ve çocuklara nazaran ilaveten huzursuzluk, iştahsızlık ve solunum güçlüğü gibi ilave belirtilerle de kendini gösterebilir.
Vücudu baştan aşağı yıpratan bir virüs olduğundan domuz gribine yakalanan kimseler olabildiğince istirahatte bulunup kendilerini dinlendirmelidir. Çünkü ancak bu şekilde vücut virüsle savaşabilmektedir.
Gün içerisinde bol bol sıvı tüketmek de domuz gribiyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla başta su olmak üzere; bitki çayları, çorba gibi sıvı besinler mutlaka düzenli olarak alınmalı, vücudun susuz kalması önlenmelidir.
Ateş düşürücüler, vücut sıcaklığınızı azaltarak daha rahat hissetmenizi sağlar iken boğaz ağrınızı gidermek için de boğaz pastilleri ya da spreyleri kullanabilirsiniz.