Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı yapıldı: Türkiye de dahil 7 ülkede denenmeye başlandı
Elif Demirtaş Bilir
İngiltere’de ilk kez uygulanan dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı, Türkiye’de de denemelere başladı. BioNTech’in geliştirdiği BNT116, sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanser hücrelerini hedef almayı amaçlıyor.
Dünyanın ölüm oranı en yüksek hastalıklarından biri olan akciğer kanserine karşı geliştirilen ilk mRNA aşısı, İngiltere’de bir hastaya uygulandı. BioNTech tarafından üretilen bu aşı, akciğer kanserinin küçük hücreli olmayan türünü hedef alıyor ve klinik denemeleri Türkiye dahil yedi farklı ülkede devam edecek.
BNT116 adı verilen aşı, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin (KHDAK) tedavisinde kullanılmak üzere geliştirildi. İlk olarak İngiltere’de uygulanan aşı, ABD, Almanya, Macaristan, Polonya, İspanya ve Türkiye gibi ülkelerde toplam 34 araştırma merkezinde test edilecek.
Türkiye’de, Ege Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nde yapılan klinik deneyler başladı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, çalışmaların titizlikle sürdüğünü ve umut verici gelişmeler yaşandığını belirtti.
SAĞLIKLI HÜCRELERE ZARAR VERMİYOR
mRNA teknolojisi kullanılarak geliştirilen aşı, bağışıklık sistemine kanser hücrelerini tanıma ve yok etme talimatı veriyor. Sağlıklı hücrelere zarar vermeden bağışıklık yanıtını güçlendirmeyi amaçlayan bu yöntem, kemoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemlerine göre daha güvenli bir alternatif sunuyor.
İLK AŞI YAPILDI
67 yaşındaki doktor Janusz Racz, İngiltere’de bu aşıyı olan ilk kişi oldu. Mayıs ayında akciğer kanseri teşhisi konan ve hemen ardından kemoterapi ve radyoterapi gören Racz, Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü UCLH Klinik Araştırma Tesisi’nde aşı uygulamasına başladı. İlk aşamada, 30 dakika boyunca 5’er dakikalık aralıklarla 6 doz aşı uygulandı. Her doz, farklı RNA zincirleri içeriyordu. Racz, aşıyı 6 hafta boyunca haftada bir, sonrasında ise 54 hafta boyunca her 3 haftada bir alacak.
Prof. Siow Ming Lee, akciğer kanseri tedavisinde bu yeni teknolojinin heyecan verici bir dönem başlattığını vurguladı ve kanser tedavisinde önemli bir dönüm noktası olabileceğini ifade etti.
