Araba içinde eşi Uğur Akkuş’tan şiddet gördüğü iddia edilen Ebru Şallı, görgü tanığının canlı yayına katılmasından sonra bir açıklama daha yaptı. Yaptığı açıklamada çarpıcı sözlere yer verdi.
1995 Türkiye Kraliçesi 45 yaşındaki Ebru Şallı’nın 3 yıldır evli olduğu eşi Uğur Akkuş’tan şiddet gördüğü iddia edilmişti. 8 Ekim tarihinde Emirgan istikametinde giden arabanın içinde eşi tarafından darp edildiği iddia edilen Ebru Şallı, hakkında çıkan bu iddiaları net bir dille yalanlamıştı.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra Ebru Şallı’yı arabadan indirip kurtaran bir aile 2.Sayfa programına katılarak yaşadıkları olayı anlattı.
Bu haberlerin çıkmasının ardından Ebru Şallı, sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yaptı ve her evlilikte kavgaların olabileceğini söyledi.
“Artık bir şey yazmak ve açıklamak istemiyorum. Ben açıklamamı yaptım. Bunun üzerine birilerini yayına bağlayıp devam etmek nedir ya? Beni çağırdınız her yere çıkmam için… Çıkmıyorum çünkü anlatacak bir şeyim yok. Sordunuz bende açıklamamı yaptım. Bitti konu kapandı. Siz aile değil misiniz? Aile arasında, karı koca arasında tartışma da olur, fikir ayrılıkları da olur. Sizde olmuyor mu hiç? Yoksa robot gibi mi yaşıyorsunuz anlamadım. Şiddet görsem zaten söylerim, ayrıca şikayetimi de yaparım. Annem yapsa onu da şikayet ederim. İstediğiniz Ebru’yu daha çok üzmekse, oldu. Başardınız! Ya hanginiz benim yaşadığım emsali olmayan acıyı yaşadı? Ve bu acıya kim katlanabilir? Hiç mi empati yapamıyorsunuz? Evladını kaybetmiş bir anne var karşınızda! Asıl şiddeti siz uyguluyorsunuz bana! Artık herkes bir kendine gelsin!”
Görgü tanığı bir ailedeki bir kişi canlı yayında, Ebru Şallı’nın olay karşısında şoka girdiğini söyleyip şunları anlatmıştı;
“8 Ekim saat 14.30 sularında Emirgan’dan Beşiktaş’a doğru giderken tam bu kahvaltı yapılan mekanlar sebebiyle oluşan trafikte sıkışmış halde ilerlerken bir anda çığlık sesi duyduk. Önce çocuk düştü sandık ve tepki vermedik. Daha sonrasında çığlık gittikçe arttı. Artık dayanamadık. ‘Ne oluyor’ diye arkamızı döndüğümüzde arkadaki araçta bir kadının inmeye çalıştığını, adamın ise zorla kapıyı kapattığını ve kadının üstüne abanarak hem bir yandan eliyle direksiyonu kontrol ettiğini, bir yandan da kadını kapının ucuna kadar sıkıştıracak şekilde ittiğini gördük.”
“Daha sonra bu duruma dayanamayan halam araçtan indi. O sırada babam da “bu trafikte hiçbir şekilde bir şey yapamaz, korkmayın” dedi. Hem sözlü bir şiddet vardı hem de bir şekilde darp ediyordu. Araçtan indik. Halam camları yumruklamaya başladı. Sanırım içeriden çocuk kilidi yapılmıştı, bir şekilde araçtan inemedi Ebru Şallı. Babam da dayanamadı. Müdahale etmek için arabayı önüne kırdı. Babam müdahale edince ‘Ona da bir şey olur mu’ diye korktuk. Etraftan da kimse yardım etmiyordu bu arada. Sonra aracı durdurup ‘Hanımefendi sakin olun, biz aramızda tartışıyoruz ben onu indireceğim’ dedi. Sonra araçtan inerek kendisi kapıyı açtı eşine.”
“Araçtan biz çıkardık. Titremiş, korkmuş şok halindeydi. Onu nereye götürdüğümüzün bile farkında değildi o an. Sakinleşsin diye kendi aracımıza aldık. İlk başta ‘bir taksi çağırıp evime gideyim’ dedi. Kötü bir durumdaydı. Araca getirip ‘iyi misiniz, bir yeriniz acıyor mu? Size su getirelim mi?’ dediğimizde bize göğsüne darbe aldığını, göğsünün acıdığını söyledi.”
“Otopark görevlileri yoldan geçen bir ambulansı çevirmişlerdi. Gelen ambulansın içine devrettik Ebru Şallı’yı. Tabii biz farkında değiliz bu kişinin Ebru Şallı olduğunun. Biz sadece ‘bir kadın şiddet görüyor, ona yardım ediyoruz’ düşüncesiyle ya da ‘kaçırılıyor, buna engel olmalıyız’ düşüncesiyle aracımıza aldık… Hiçbir şekilde farkında değiliz. O sırada ambulansa alınıp oradaki görevliler tarafından söylenince biz farkına vardık o kişinin Ebru Şallı olduğunun.”
“Eşine sağa çekmesini söylemişlerdi. O aracına binip gitti. Sonra ben 155’i aradım. ‘Böyle bir durum var ihbar etmek istiyorum. Bir Darp vakası var burada’ diye. Beklerken ambulans yetkilileri ‘eşi olduğu için şikayetçi olmak istemiyor’ dedi. Biraz daha bekledik. Ona ‘size yardım edecek birileri var mı?’ diye sorduk. O da annesinin ve ablasının geleceğini söyledi. Bize çok teşekkür etti. Bizim 2 hafta önce yaşanan bu darp olayını basına vermek gibi bir düşüncemiz yoktu. O eşini şikayet etmeyince saygı duyduk. Magazinsel bir ürün olsun istemediğini düşündük.”
“Ancak bu bir şiddet vakası olduğu için hiçbir şekilde buna katlanmaması gerekiyor. Baskı ya da tehdit altında mı bilemiyoruz. Böyle bir durum varsa bu ortadan kalksın ve kamuoyu nezdinde bir yankı bulsun diye bağlanmak istedim. Hiçbir kadın, şiddet gören hiç kimse bunu açıklamaktan utanmamalı. Yapılan şiddeti gösteren kişi utanmalı. Bu sineye çekilecek bir mevzu değil. İleriki günlerdeki açıklamalarını da takip ettim. Ben yaptığı açıklamaların da kendisi tarafından yazıldığını düşünmüyorum. Sosyal medyadaki usluptan, noktalama işaretlerinden bile tek bir kalemden; eşinin kaleminden çıktığı düşüncesine varılabilir. Titreyen, şoka giren, imdat diye bağıran bir kişi belki bir tehdit altında, belki baskı altında açıklama yapamıyor.”
“Sanırım çocuk kilidi gibi bir şey vardı, halam ‘bırak kadını’ dedi. Babam gelince biraz korktu. Babam ‘dağ başımı burası, indir kadını’ diye bağırınca ‘tamam ablacım sakin olun, biz aramızda tartışıyoruz’ dedi sağla çekip indirdi. Biz Ebru Şallı’yı aracımıza alana kadar Uğur Akkuş yola koyulmuştu.”