Ebru Şallı, 2020 yılında hayatını kaybeden oğlu Pars’ın doğum gününü kutladı. Şallı, sosyal medya hesabından oğlunun fotoğraflarını paylaşarak “Bazı anneler melek doğururmuş” ifadelerini kullandı.
Ebru Şallı’nın Harun Tan ile birlikteliğinden dünyaya gelen oğlu Pars Tan, 16 Nisan 2020’de mücadele ettiği hastalığa yenilerek hayatını kaybetmişti.
Şallı, hayatını kaybeden oğlunun doğum gününü sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğraflarla kutladı.
Oğlunun acısıyla sarsılan ve zor günler geçiren Şallı o fotoğrafları “İyi ki doğdun sen melek oğlum benim… Bazı anneler melek doğururmuş… Tarifsiz bir özlem Ponçiğim 25.09.2010” notuyla paylaştı.
Şallı, oğluyla olan anılarını çeşitli fotoğraflarla sosyal medya hesabından paylaştı.
Ebru Şallı, 2019’un Mayıs ayında verdiği bir röportajda oğlu hakkında çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.
Şallı, verdiği röportajda “Pars’ı halsizlik ve kemik ağrıları nedeniyle doktora götürdük. Yapılan tetkiklerin hemen ardından tedavi süreci başladı. Son bir yıldır ailece hastalıkla mücadele ediyoruz” demişti.
Ebru Şallı oğlu Pars hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Tanıyan Pars’tan çok etkilenirdi. ‘Bu nasıl bir çocuk’ derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı. Boyun ağrısı üzerine hastaneye gittik. Doktorlar bir hafta boyunca çabalamalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadılar, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadı. Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve ‘geçer’ diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü…”
Ebru Şallı, oğlunun vefatı sonrasında yaşadığı ruh halini şöyle özetlemişti:
“Hayatta durmaya çalışıyorum. Hiç kolay değil yaşamayanın anlayabileceği gibi bir durum yok ortada. Onunla bağlantım hep devam ediyor, sonsuza kadar da edecek. Çok büyük ve kutsal bir bağ. Çok özlüyorum. Ve bazen onun kokusunu duyuyorum işte o anlar beni zorluyor tabii. Eşsiz melek kokusu arada bir geliyor bana, şükrediyorum. Onunla yaptığımız her şeyi devam ettirmeye çalışıyorum. Devam ettirip daha fazlasını da yapacağım gücüm yettikçe.”