Oyuncu Sevil Akdağ’ın evinde gerçekleşen kavga sonucu Elif Kırav ile kavga etmişlerdi. Kavga sonucunda sosyal medya fenomeni Elif Kırav, ölü olarak bulunmuştu. Kırav’ın ölümünün ardından otopsi sonuçları ve o güne dair neler yaşandığını öğrenmek adına polis araştırmaya devam ediyor. Kardeşinin cenazesini almak için gelen kardeşlerinin kameralar karşısında söyledikleri sözler karşısında acılı anne Şükran Kırav’ın sözleri yürekleri dağladı.
Şükran Kırav, katıldığı bir programda kızının kaybetmesinin onda oluşturduğu acıları ve üzüntüleri gözyaşları içerisinde anlattı. Acılı annenin anlattıkları ekran başında izleyenlerin yüreklerini kanattı. Gözyaşları içerisinde konuşan Elif Kırav’ın annesi Şükran Kırav, “ İyice sardı kızıma, bırakmadı peşini. Asabi, kıskanç hareketleri vardı. Böyle bir şey yapacağı hiç aklıma gelmezdi. Ben saçlarını kaldırıyorum kızımın, nereye elimi atarsam orası delik deşikti. Kafasının her yerini delmiş, hele sırtı her yeri bıçak yarasıydı. Kızım koltuklarda kıvranırken yere düşmüş, yerde can vermiş. “
“Baktım ki kızım yatıyor yerlerde, kanlar içinde, yatak oda da tırmanmış, duvarlara tırmanmış, her yeri kazımış tırnaklarla. Mücadele etmiş. Televizyona asılmış canice, saçlarını kaldırıyorum, kızım uyan ne olur bana şaka yapma, cevap vermiyor” sözleriyle açıkladı.
Şükran Kırav, kızı Elif Kırav’ın evdeki hallerini gördüğünde neye uğradığını şaşırdığını anlattı. Kızını kıskandığını, onu arayarak sürekli rahatsız ettiğini dile getirdi. Kızı Elif’in her bir yerindeki bıçak izini gören Şükran Kırav, oyuncu Sevil Akdağ tarafından canice öldürdüğünü ve içindeki yangının asla sönmeyeceğini ifade etti. “Benim canımı çok kötü yaktı. “ sözleriyle acılı anne gözyaşlarını tutamayarak anlattı. Ömür boyu Sevil Akdağ’ın içeride kalmasını istediğini ağlayarak defalarca tekrar eden Şükran Kırav, evini giremediğini kızının o hallerinin gözünün önünden hiç gitmediğini söyledi.
“Kızım ne alırsa aynısını o da alıyordu, çok kıskançtı. İçimden benim ona karşı hiçbir sevgi yoktu, hep kötü bir his vardı. Hiç o kıza ısınamadım. Kızıma çok azap çektirmiş, canice vahşice öldürmüş kızımı ve müebbetini istiyorum onun. Göğüslerine, her yerine vurmuş, vurmadığı yer kalmamış. Ben her yerde kızımı görüyorum. Polis ‘ben böyle bir cinayet görmedim’ diyor. Bir de yatak odasında çekmeceleri kırılmış, bir şey mi aradı onu bilmiyoruz. Türkiye’ye sesleniyorum, bunun oradan çıkması benim ölümümdür. Dayanamam, ben bu acıya dayanacak da değilim. 2-3 kere hastaneye kaldırmışlar beni.”